Stanford Hapishane Deneyi: Philip Zimbardo

Stanford Hapishane Deneyi: Philip Zimbardo

Hazırlayan: Seydunaa

🔍 Kaynak: Evrim Ağacı

📚 Kategori: Psikoloji

⏱️ Ortalama okuma süresi 5 dk.

📎 1971 yılında Philip Zimbardo isimli bir sosyal psikolog, insanların sosyal rollere nasıl tepki verdiğine dair bir deney düzenleme kararı aldı ve Stanford Üniversitesi'nin Psikoloji Departmanı'nın bodrum katına inşa edilen sahte bir hapishanede, insanların gardiyan ve mahkum olarak davranmalarını sağlayacak şekilde, 2 hafta sürecek olan deneyi için 24 kişiden oluşan bir grup erkek üniversite öğrencisini deneyinde kullandı.

Zimbardo deneklerinin hangi role sahip olacaklarını onların haberi olmaksızın belirledi. Deneklere önceden bunun 2 haftalık bir deney olacağı, bir hapishanenin simüle edileceği ve gün başına para alacakları bildirildi.

Mahkumlara deney süresince gardiyanların emirlerini dinleme zorunluluğu yüklendi. Gardiyanlara ise mahkumlara sözlerini geçirebilmek için olabildiğince sert davranmalarını; ancak fiziksel şiddete kesinlikle başvurmamaları söylendi. Zimbardo, sonradan yayınlanan görüntülerde, deney öncesinde gardiyanları eğitirken şunları söylüyordu:

Mahkumların üzerinde can sıkıntısı hissi yaratabilirsiniz, bir dereceye kadar korku yaratabilirsiniz ve onların hayatlarını tamamen rastgele güçler tarafından, sistem tarafından, sizler ve bizler tarafından kontrol edildiği hissine kapılmalarını sağlayabilirsiniz. Bu süreç içerisinde kesinlikle özel hayatları olmayacak, onların bireyselliklerini çeşitli yollarla ellerinden alacağız. Genellikle kendilerini güçsüz hissedecekler. Yani bunun sonucunda, biz tüm güce sahip olacağız, onlarsa hiçbir güce...

Gardiyanlar, tıpkı gerçek gardiyanlar gibi giydirildi, ellerine tahta sopalar verildi ve tamamen gerçek bir hapishane ortamı yaratılmaya çalışıldı ve göz temasına engel olması amacıyla aynalı gözlükler verildi.

Mahkumlaraysa, tıpkı gerçekte olduğu gibi, oldukça rahatsız edici bir mahkum kıyafeti giydirildi ve bileklerine birer zincir vuruldu. Gardiyanlara, mahkumları onlara atanmış ve mahkum kıyafetlerine işlenmiş numaralar ile çağırmaları tembihlendi. Böylece tamamen gerçek bir hapishane ortamı yaratıldı.

Polis Tarafından Tutuklanan Denekler!

Zimbardo, 14 Ağustos 1971 günü, "mahkum" konumunda olacak denekleri kendi evleri önünden, beklenmedik bir anda tutuklayarak deneye dahil etti. Tutuklamaları Palo Alto polisi, Zimbardo ile anlaşmalı olarak yaptı ve mahkumları silahlı soygun suçuyla suçladı.

Mahkumlar, tüm gerçek tutuklanma prosedürlerinden geçirildi, parmak izleri alındı ve profil fotoğrafları çekildi ve polis karakolundan, sahte hapishaneye gerçek bir mahkum taşıma aracıyla transfer edildiler.

Hapishanedeki her bir hücre, 3 mahkuma ev sahipliği yapmaktaydı. Hücreler oldukça dardı. Mahkumlar için bir hapishane bahçesi yaratılmıştı, gardiyanlar içinse geniş, rahat alanlar kurulmuştu. Gardiyanlar, üçlü gruplar halinde, 8 saatlik vardiyalarla çalıştılar. Gardiyanların görev sonrası hapishane alanında bulunmaları gerekmiyordu.

Deney bu şekilde başladı ve göreceli olarak sorunsuz bir ilk günden sonra, daha ikinci günden ortalık karışmaya başladı. İkinci gün, 1. hücrede kalan mahkumlar kapılarını yataklarla bloke ederek, kıyafetlerini çıkardılar ve gardiyanları dinlemeyeceklerini söyleyerek emirleri reddettiler. Olaylar bu şekilde başladı ve sonuçları oldukça rahatsız edici düzeye geldi.

İşler Sarpa Sarıyor!

Sıradan ve normal sayılacak üniversite öğrencileri sadece birkaç gün içerisinde, vahşi düzeyde sadist gardiyanlar ve gitgide korkaklaşan mahkumlara dönüştüler. Her geçen gün, her biri, rollerine daha da bağlı hale geldiler.

Günler geçtikçe, gardiyanlar giderek şiddetlenen psikolojik kontrol taktikleri geliştirmeye başladılar. Örneğin isyanlara katılmayanları almak için özel bir hücre yarattılar ve burada onları ödüllendirmeye başladılar. İsyan çıkaran mahkumların da yatak çarşaflarını ve süngerlerini alarak onları metal yataklarda uyumaya zorladılar.

Kısa süre içerisinde gardiyanlar, mahkumlara önce gizli, sonrasında ise açık şiddet uygulamaya başladı. Yemeklerini yemeyen mahkumlar için gardiyanlar tarafından karanlık bir oda yaratıldı ve oraya hapsedilme cezası uygulanmaya başlandı.

Sadece 36 saat içerisinde, 8612 numaralı "mahkum", Zimbardo'nun tanımıyla "çılgın" tavırlar sergilemeye başladı. Zimbardo, o olayı şöyle anlatıyor:

8612 numaralı mahkum delice davranmaya başladı, bağırıyor, çığlık atıyor, küfrediyor ve kontrolsüz öfke nöbetleri geçiriyor. Onun gerçekten bu psikolojik durumda olduğunu kabullenmemiz epey bir zaman aldı ve sonunda onu salma kararı verdik.

Deneyin başlamasından sonra sadece 6 gün geçmesine ve deneyin içeriği tamamen rol olmasına rağmen sosyal ilişkilerin gerçekliğinden ötürü mahkumlar ile gardiyanlar arasındaki ilişki o kadar sadist ve vahşi bir hale gelmişti ki, Zimbardo önceden belirlediği deney süresini tamamlayamadan deneyini sona erdirmek zorunda kaldı.

Deneyin ilk günlerinden itibaren gardiyan konumundaki öğrenciler, sözlerini mahkumlara dinletebilmek için giderek şiddetli hale gelen yöntemler uygulamışlardır. Mahkumlar da, ilk günlerde gardiyan konumundakilerin gerçek hayatta "kendileri ile aynı düzeyde(üniversite öğrencisi)" olduğunu bildiklerinden dolayı rol gereği de olsa gardiyanların kendi üzerilerinde otorite kurmalarını kabullenmemişlerdir ancak her geçen gün artan gardiyan şiddeti, mahkumları zamanla uysal ve korkak hale getirmiştir.

Sonuç

Zimbardo, deneyden kendisinin bile etkilendiğini belirtmiştir, çünkü kendisi de deneyde "hapishane müdürü" rolüne sahipti ve tamamen rol yapması gereken gardiyanların, tamamen rol yapması gereken mahkumlara uyguladıkları şiddeti sürdürmesine izin verecek kararlar almıştı. 

Bu deney; insanların, toplumun ve otoritenin onlara biçtikleri rolleri farkında olmadan nasıl sahiplendiklerini, o rolün etkisinden çıkamadan rolün özelliklerini kontrolsüz bir şekilde yerine getirdiklerini ve güç, ellerine geçtiğinde statüsel açıdan kendilerine denk olan insanları bile insan dışılaştırıp üzerlerinde şiddet uygulayabildiklerini net bir şekilde ortaya koymuştur.

Deneyle ilgili birçok tartışma ve karşıt bilimsel makale yayınlanmıştır. Ancak yine de, Stanford Hapishane Deneyi, psikolojik deneylerin en meşhurlarından biri olmuş, bu ünü beyaz perdeye de farklı ülkelerin sinemaları aracılığıyla taşınmıştır.

Deneyin Uyarlama Filmi (2015)

Report Page