Maskenin Ardındaki Fikir: V For Vendetta
Editör: Seydunaa📚 Kategori: Dizi / Film
⏱️ Ortalama okuma süresi 5 dk.
📎 İktidar-toplum ilişkisi ve bu ilişkinin vücut bulduğu filmler arasındaki en iyi örneklerinden biri V For Vendetta filmdir. 2006 yılında vizyona giren film Wachowski Kardeşler tarafından Alan Moore'nun çizgi romanından sinemaya uyarlanmıştır.
Film, bir yandan intikam temasını işlerken, diğer taraftan da bir toplumun dönüşümü başkaldırısı ve onları birey olarak hiçe sayan despot yönetici sınıfına isyan konusunu işler.
Film, temel olarak insanların eşitsiz sosyal ve ekonomik yapıların içine doğduğu ve bunun varoluşun zorunluluğu olduğu fikrine itiraz yöneltmektedir. Uyarlandığı çizgi romanda dönemin İngiltere'sini eleştirmesinden dolayı distopik bir ortamda geçmektedir. V For Vendetta filminde, yapımcılar ve yönetmenler, iktidarın mevcut yönetimiyle skolastik dönemi hatırlatır. Çoğunlukla düşük kontrastlardaki renk kullanımı ve yarattığı karanlık atmosferle skolastik dönemin mekansal yansımasını göstermektedir.
Film içerisinde, başrol tarafından söylenen "Hatırla hatırla, 5 Kasım gününü hatırla!" sloganı 1605 yılında Guy Fawkes'in İngiltere Parlamento Binasını "toplumsal özgürlük" adına havaya uçurma girişimini ve bu girişimde başarısız olması sonucunda idam edildiği gün olarak özgürlük mücadelesini sembolize etmektedir (Ancak Guy Fawkes, monarşi karşıtı bir anarşist değil, Protestan karşıtı ve Katolik kral yanlısı, muhafazakar bir askerdir).
Özgürlük mücadelesi, kendini "V" olarak adlandıran, filmin başkarakteri tarafından bireysel bir mücadele şeklinde başlar ve kolektif bir harekete dönüşür. Film 5 Kasım 2035 tarihine uyarlanarak V'nin Guy Fawkes'in görevini devralarak yarım kalmış işini tamamlama girişimini konu almaktadır.
V'nin siyasal direnişini simgeleyen, maskesi ile çıktığı siyasal moment, Larkhille'deki kimyasal imha eyleminden ve toplumsal alanın "kontrol toplumuna" doğru yol almasından sorumlu olan, Adam Sutler'in, politikalarını sertleştirdiği bir zaman kesiti ile çakışır.
"V" karakteri, devletin ideal özneyi bulmak için gerçekleştirdiği deneyler sonucunda deneylerin amacının tam tersine gitmesiyle ortaya çıkmış üstün insana yakın niteliğe sahip bir karakterdir ve tam da bu sebepten dolayı hayatını mahvetmeye girişen insanlardan intikamını almak için otoritenin yarattığı sistemi yıkmak istemektedir.
Otoritenin imgeleştirildiği Sutler Hükümeti, toplumu baskı altında tutmak için geceleri sokağa çıkma yasağı ve sanatın yasaklanması gibi uygulamaları devreye sokmuştur. Ayrıca panoptikon (Michel Foucault) bir iktidar stratejisi uygulamaktadır.
Toplum, iktidar tarafından çeşitli araçlarla sürekli denetlenmektedir ancak bireyler çoğu zaman bunun farkında değillerdir. Sutler Hükümeti, her türlü eylemi insanların inançlarını sorgulaması olarak görmektedir.
Zygmund Bauman (Sosyolog) ise iktidar ve toplumlar arasındaki ilişkiyi bireylerin kendilerinin şekillendirdiği aynı zamanda da uymaya mecbur olduğu normlar arasında duran otoriter bir kural olarak nitelendirmektedir. Ancak bu normları oluşturan durumların karmaşık olduğunu ve tam olarak nerede durduğunu tespit etmenin imkansız olduğunu söylemekte ve durumu şu şekilde açıklamaktadır:
İnsanların bedenlerini ve düşüncelerini şekillendiren aman vermez korkunç otorite; kamuoyu, moda, ortak rıza, uzman görüşü hatta sağduyu gibi özel olarak hiç kimseye ait olmayan ancak herkesin kanaatiymiş gibi boy gösterir (Bauman, Sosyolojik Düşünmek).
V For Vendetta filmindeki otorite, tam da Baumann'ın tasvir ettiği iktidarın somutlaşmış halidir.
Film akışında George Orwell'ın 1984 romanına benzer bir şekilde, Sutler Hükümeti tarafından, sürekli bir korku, düşman ve öteki üzerinden propaganda yapılmakta, korkunun yayılması ve insanların bu korkularından yararlanmak için de bu konuları devamlı göz önünde tutarak sanal tehditler yaratmaktadır.
"V" televizyonda yaptığı bir konuşma ile hükümetin silahını hükümete karşı kullanır. Zulmü, adaletsizliği, insanın bireysel haklarının hiçe sayılmasını ve hükümetin kesintisiz baskısına karşı, "V" aydınlanmacı insan modelini öne sürer. Düşünen, itiraz eden, kendi kararlarını kendisi veren, itaat etmek zorunda olmayan, özgür bir insan modeli çizer.
V For Vandetta, öyküsünü semboller üzerinden yürütür. Tam da bu noktada Carl Gustav Jung'a başvurabiliriz. Jung'a göre; simge ya da sembol gündelik yaşamımızdan bilip, tanıdığımız ama alışılagelen açık anlamına ek olarak özgür bağlantılar da sunan bir terim, bir ad hatta bir resimdir. V'nin eylemlerinin simgesel oluşu da beklenenin üzerinde bir etki gösterir.
Jung, simgelerin ruhumuzda kapsamlı anlamlar oluşturabileceğini söylemiştir. Filmde kullanılan Guy Fawkes maskesinin bugün dünyadaki tüm muhalifler tarafından benimsenmesi gibi. ("V" karakteri, her ne kadar Guy Fawkes'le özdeşleştirilmişse de hedefledikleri toplum ve siyasi yapı arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır).
V For Vendetta, yer yer aksiyonun ağırlıkta olduğu bir kara film gibi gözükse de politik metni çok güçlü ve bu özelliğiyle ön planda olan bir kült filmdir. Film içerisinde, egemen sınıfla, yeni kapitalist hükümetle ve gündelik hayatın akışındaki insanları oluşturan işçi sınıfını canlandıran kitleyle sınıflı bir toplumsal sistem de tasvir edilir. "V" adlı kahraman; işçi sınıfını, burjuvazinin davranışlarından, ideolojilerini açığa çıkararak, proleterleri sahte bilinç durumunda tutan gerçeği gösterir. Böylece kitlelerin sadece sömürüldüklerinden dolayı değil, özgürlük isteklerini fark etmeleriyle de ayaklanabileceklerini göstererek amacını gerçekleştirmiş olur.
Film, şiddet içerikli bir eylemin, toplumsal alanı bütünüyle kaosa dönüştürebilecek bir eğilim barındırdığını da seyirciye göstermeyi amaçlamakta ve sivil itaatsizlik eylemlerinin yaygınlaşmasının, kurumsal ve somut değişikliklere neden olabileceğini vurgulamaktadır.