Fâtiha Tefsiri
Garib Bir MuvahhidFÂTİHA SÛRESİ TEFSİRİ
Takdim:
Biz elinizdeki kitapçığa Fâtiha Sûresinin Tefsiri ile başlamak istiyoruz. Bunun sebebi de Fâtiha Sûresinin Kur’ân’ın bir fihristi ve Kitâb’ın ana esaslarını kendinde toplayan bir “Ümm’ül Kitap” olmasından başka bir şey değildir.
Bilindiği üzere sahabeler câhiliye toplumunda yaşamışlardı ve bu yüzden şirkin ne olduğunu biliyorlardı. Ayrıca Arap oldukları için de ilah, ibadet, rab, şirk, küfür, tağut gibi kavramları da kavrıyorlardı.
Bir gömleği iliklerken ilk düğmeyi yanlış iliklemek geri kalanının da yanlış iliklenmesine sebep olduğu gibi binanın temelini atarken bir tuğlayı eğri koymak da binanın Süreyya yıldızına kadar eğri gitmesine sebebiyet verir. Aynı bunun gibi İslam dîninin aslı, temeli Tevhid’dir. Tevhid temeli doğru, sağlam bir şekilde gerçekleştirilemez ise bu dînin üzerine bina edilen namaz, oruç gibi diğer meseleler de yanlış bir temel üzerine bina edilecek demektir.
Tevhid olmadan insanlara namaz, oruç ve hac emredilemeyeceği gibi zaten Tevhid’i olmayanın yaptığı tüm ameller de boşa gidecektir. Bu yüzden sahabeler çocuklarına her şeyden, hatta Kur’ân’dan bile önce Tevhid’i öğretirler ve bu Tevhid ile amel ederlerdi.
Cündüb b. Abdullah radiyallahuanh diyor ki: “Bizler ergenlik çağında iken üç-beş genç çocuk olarak Peygamberle beraber bulunduk. Biz, Kur’ân’ı öğrenmeden önce îmânı (tevhidi) öğrendik. Ondan sonra Kur’ân’ı öğrendik, bu sayede îmânımız arttı.”(İbni Mace Hadis No: 61)
قال ابن أبي شيبة في المصنف 3518- حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إسْمَاعِيلَ ، عَنْ جَعْفَرٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، قَالَ : كَانَ عَلِيُّ بْنُ الْحُسَيْنِ يُعَلِّمُ وَلَدَهُ يَقُولُ قُلْ آمَنْتُ بِاَللَّهِ وَكَفَرْتُ بِالطَّاغُوتِ
İbni Ebi Şeybe Musannef’inde (3518) şöyle dedi: Bize Hâtim bin İsmail Cafer’den, o da babasından rivâyet etti ve dedi ki:
Ali bin Hüseyin radiyallahuanh çocuğuna şunu demesini öğretiyordu: “De ki Allah’a îmân ettim, tağutu da reddettim.”
Allah ikisinden de râzı olsun, Ömer Bin Hattab'ın oğlu Abdullah şöyle demiştir:
“Uzun bir ömür sürdüm. Bizim herbirimize Kur’ân’dan önce îmân(tevhid eğitimi) veriliyordu. Sonra öyle insanlar gördüm ki, onlara îmândan önce Kur’ân veriliyor, o da Fâtiha’dan sonuna kadar onu okuyor, ama ne emrettiğini, neleri yasakladığını ve nelerin bellenmesi gerektiğini bilmiyor.” (Hadislerle Müslümanlık 3\512)
İşte biz de bu yüzden her gün anlamadan okunan Fâtiha Sûresinin kısa tefsiri ile başlamak istiyoruz. Yarısı Arapça yarısı Türkçe olan kısımlar Şeyh’in kendi eserlerindendir.
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
بِسْمِ اللَّهِ اَلرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ ﴿١﴾ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَۙ ﴿٢﴾ اَلرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِۙ ﴿٣﴾ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِۜ ﴿٤﴾ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُۜ ﴿٥﴾ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَۙ ﴿٦﴾ صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالِّينَ
Bismillahirrahmanirrahim
{1} Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla (,O’ndan yardım dileyerek başlıyorum.) {2} Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. {3} O, Rahman ve Rahim'dir. {4} Din (mükafat ve ceza) gününün sâhibidir. {5} (Rabbimiz!) Ancak sana ibâdet (kulluk) ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. {6} Bizi dosdoğru yola (sırât-ı mustakîme) ilet. {7} Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun, nîmet verdiğin kimselerin yoluna; gazâba uğramışların ve sapmışların yolunu değil.
[Arapça-Türkçe Tevhid Risaleleri-1 sayfa 28-35'den özetlenerek]
Devamı İçin Tıkla: Dinden Yüz Çevirme Küfrü
Kitabın Tamamının PDF'si İçin: TIKLA