Yasaklı Tecavüz

Yasaklı Tecavüz




⚡ TÜM BİLGİLER! BURAYA TIKLAYIN 👈🏻👈🏻👈🏻

































Yasaklı Tecavüz

filmparkuru.com needs to review the security of your connection before
proceeding.

Did you know botnets can be used to shutdown popular websites?
Requests from malicious bots can pose as legitimate traffic. Occasionally, you may see this page while the site ensures that the connection is secure.

Performance & security by
Cloudflare


KATEGORİLER Yazarlar Hava Durumu Video Foto Haber Döviz Altın Koronavirüs Astroloji CNN Life
Türkiye Ekonomi Dünya Yaşam Spor Magazin Teknoloji Sağlık Seyahat Otomobil Astroloji
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
Anasayfa Kültür Sanat Sinema İzlerken psikolojinizi zorlayacak 10 yasaklı film
Otomatik Portakal (Clockwork Orange)
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
1971 yılında ünlü yönetmen Stanley Kubrick tarafından çekilen filmde insanı değerlerin kaybolmaya yüz tuttuğu ,Britanya’da geçen film şiddet bağımlısı gençlerden kurulu bir çetenin, çevrelerine saçtığı dehşet ve korkuyu işleyerek bir korku imparatorluğunun resmini çizmektedir. Bu film çekildikten sonra yönetmen Kubrick'in ölüm tehdidi aldığı söyleniyor. İngiltere'de tam 30 sene yasaklı kalan film Türkiye'de 1995 yılında gösterime girdi.
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
William Peter Blatty'ın aynı adlı romanından uyarlanan filmde, 12 yaşındaki Regan'ın tuhaf davranışlarından şüphelenen ailenin kızlarını doktora götürmesiyle olaylar başlar. Tıbbi anlamda hiçbir tedaviye cevap vermeyen Regan, son derece şiddetli bir şekilde titremekte, garip sesler çıkarıp hiçbir anlamı olmayan hareketlerde bulunmaktadır. Son çare olarak Regan'ın ailesi kızlarını psikiyatr olan Peder Merrin'e götürür. Peder, Regan'ın içine şeytan girdiğini tespit edecek, aile çaresizce bu durumdan kurtulmaya çalışacaktır. Film vizyona girdiğinde ilk olarak ABD'de kesilerek yayınlandı. Ardından Finlandiya, İngiltere, Brezilya, Avustralya, Almanya, Şili, İzlanda, İrlanda, Norveç, Singapur ve İsveç'de korkutucu sahneleri sebebiyle yasaklandı.
Salo Ya Da Sodom'un 120 Günü ( Salò o le 120 giornate di Sodoma)
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
Pier Paolo Pasolini'nin ölmeden önce çektiği son filmde, 1944 yılında Nazi Almanya'sının kontrolünde Kuzey İtalya'da kurulmuş kısa ömürlü bir kukla devlet olan Faşist Salo Cumhuriyeti'nde geçer. Şehrin ileri gelen seçkinlerinden dört sefih 9 kız 9 da erkek 18 genç insanı yakalayıp bir şatoya kapatırlar. Beraberlerindeki 4 yaşlı hayat kadını ile birlikte bu genç kölelere bir dizi fiziksel, ruhsal ve cinsel işkence uygularlar. İzlerken insan psikolojisini oldukça zorlayan sahneleri sebebiyle İtalya, Finlandiya, Avustralya, Batı Almanya, Yeni Zelenda ve Norveç ülkelerinde sansüre uğradı. Film Türkiye'de önce Mart 1992'de 11. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde, sonra da Nisan 2007'de 26. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde gösterildi.
Yamyam İşkencesi (Cannibal Holocaust)
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
Bir grup bilim adamının belgesel çekmek için amazonlardaki yerli kabilesine yapılan seyahat, ve bu zamanda başlarından geçen olaylar anlatılıyor. Film içerisindeki ölüm sahnelerinin bazılarının gerçek olduğunu iddiası üzerine film 18 ülkede yasaklanmıştır.
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
Emekli film yıldızı Milos mesleği bırakalı beş yıl olmuştur. Bu beş yıl içerisinde halen yeni bir meslek edinemeyen Milos, karısı ve oğluyla beraber yaşantısına mutlu bir şekilde devam etmektedir ki eski iş arkadaşlarından Lejla, onu eski günlerine döndürebilecek bir teklifle çıkagelir. Bu teklif hem Milos’un ailesinin geleceğini garantiye alabileceği astronomik bir ücreti kapsayacak kadar iddialı, hem de ona, neyin çekileceği hakkında en ufak bir ipucu verilmeyecek kadar gizemlidir. Özellikle küçük çocuklara yapılan işkenceler sebebiyle izlemesi oldukça güç hale gelen film, yakın dönem sinemasında en ağır eleştirilere maruz kalmıştır
İnsan Kırkayak Serisi (The Human Centipede)
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
3 filmden oluşan seride, ana tema olarak insanları toplu bir yerde hapseden psikolojik olarak sorunlu ana karakterler, yakaladıkları insanlardan kırkayak yaparak onları ölüme mahkum ediyor. İçerdiği ağır doz şiddet sahneleri sebebiyle filmin yönetmeni Tom Six, filminin neredeyse tüm dünya ülkelerinde yasaklanması üzerine: "Bunların hepsi kurgu. Gerçek değil. Bu sanat. İnsanlara izlemek ya da izlememek yönünde tercih yapma şansı verin." açıklamasında bulunmuştu. İnsan Kırkayak, yasaklı olmasına rağmen en çok izlenen korku filmleri arasında yer alıyor.
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
1972 yılanda John Wates tarafından yazılıp yönetilen filmde, zihinsel özürlü annesi Edie, hasta ruhlu oğlu Crackers ve yol arkadaşı Cotton ile birlikte bir karavanda yaşayan, şişman ve moda saplantılı suçlu Babs Johnson'ın maceralı anlatılıyor. Kara mizah unsurlarını daha önce denenmemiş bir biçimde kullanan film gösterildiği her ülkede seyirci kitlesini ikiye bölmüştür. Bulundurduğu psikanalatik göndermeler sebebiyle izlemesi oldukça güç bir film. 1973 yılında bu film için bir gazete "Tanrı bu filmi yapanları, böyle kaba, rezil bir karmaşa gösterdikleri için affetsin. Dünyadaki izleyicier de ebediyen minnettar kalsın." açıklamasında bulunmuş.
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
Bir çok ülkede gösterime girmeden yasaklanan filmde, genç bir gazeteci snuff filmleri hakkında geniş kapsamlı bir araştırma yapmaya başlar. Yeraltında kalan sırlar çözülmeye başlayınca Genç gazeteci şok görüntülerle karşı karşıya kalır her ne kadar bu araştırmaya son vermek istese de artık geri dönüşü yoktur korkunç bir sarmal içine düşer.
Ölümle Yüz Yüze Gelmek (Faces of Death)
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
Bir kısmı gerçek hayattan alınmış bir kısmı ise kurgusal ölüm ve şiddet sahnelerinden mürekkep bir video serisi olan film tam 46 ülkede yasaklanmıştır. Yönetmen John Schwartz'ın yapımı, 8 gerçek ölüm sahnesi içeren film sinema tarihinin en sapkın filmlerinden biri olarak adlandırılıyor.
Mezarına Tüküreceğim ( I Spit on Your Grave)
HABERİ PAYLAŞ Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş Whatsapp'da Paylaş
Filmin 1978 ve 2010 olmak üzere iki versiyonu vardır. Dört adam tarafından tecavüze uğrayan yazar bir kadının, kendisine tecavüz eden 4 erkekten aldığı intikamı konu alan film, kadını şiddete teşvik ettiği gerekçesiyle İskandinav ülkeleri, İrlanda, Batı Almanya, ve Kanada'da yasaklanmıştır. Filmin içerisinde bulunan tecavüz sahnesi, sinema tarihinin en rahatsız edici sahneleri arasında yer alıyor.
24.08.2017 17:35 Son Güncelleme: 24.08.2017 17:40 Haber Kaynağı: Cnnturk.com
Demirören Tv Holding A.Ş. - CNN ™ CNN Inc. A WarnerMedia Company. All Rights Reserved.
Cnnturk.com’da yer alan haber içeriklerimizin daha verimli bir yapı içerisinde sizlere ulaşması için reklamlara lütfen izin verin.
Buradan reklam engelleyiciyi kaldırabilirsiniz.

1978 yılında çekilen “Day of The Women (I Spit On Your Grave)”, rahatsız edici filmler listesinde ilk üçte yer alacak filmlerdendir. Dört adam tarafından tecavüze uğrayan bir kadının inanılmaz intikamını anlatan bu film, intikam filmleri arasında da ilk üçe rahatlıkla girebilecek kadar kanlı ve şiddet içeren sahnelere sahiptir. Film uzun süre yasaklı kalmasının yanı sıra orijinal versiyonundan otuz dakika kesilerek gösterilmiştir.


Ebced Testine Göre Evleneceğin Kişinin İsminin İlk Harfini ve Memleketini Söylüyoruz!


Evet/Hayır Testine Göre Ne Kadar Öfkelisin?


Bu Genel Kültür Testinde Sadece Dahiler 25/25 Yapabilecek!


Kupa Tutma Şekline Göre Sahip Olduğun Kişilik Tipini Söylüyoruz!


Yaptığın Seçimlere Göre Sosyal Karakter Analizini Yapıyoruz!


Tarot Falına Göre 14 Ağustos Pazar Günü Senin İçin Nasıl Geçecek?


Bu Görsel Test ile Duygularını Nasıl İfade Ettiğini Ortaya Çıkarıyoruz!


Yüz Şekline Göre En Çekici Özelliğini Söylüyoruz!


Başka Bir Erkeği Öpmesine İzin Vermediği İçin Sevgilisinden Ayrıldı: 'Sevgilim Olman Bir Şey İfade Etmiyor'


Ekonomi Mezunu Genç İsyan Etti: 'Erdoğan’ın Karşısına Gazoz Kapağı Koysalar, Gazoz Kapağına Oy Veririm'


Çırılçıplak Bir Şekilde Elinde Palayla Dışarıya Çıkan Adamın GTA'dan Hallice Görüntüleri Viral Oldu!


Korkunç Bir Şekilde Güzel: Okyanusların Ne Kadar Derin Olduğunu Karşılaştırmalı Şekilde Açıklayan Animasyon


16 - 19 Ağustos BİM Aktüel İndirim Kataloğu


Akıllıca Para Harcamanıza Yardımcı Olacak Muadil Ürünler


Ortalık Alev Alacak! Farklılığınızı Her Yerde Hissettirecek Etnik Desenli Gömlekler


Ben Buradayım Diye Haykıran Yılın Moda Neon Parçaları

> İçerdiği İşkence Sahneleriyle Sizi Gerim Gerim Germekle Kalmayıp Psikolojinizi Altüst Edecek Yasaklı Filmler
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş













© 2022 Onedio. Her hakkı saklıdır |
V-Count
bir Onedio Grup ürünüdür.

Filmlere ait görselleri görünce bile tüylerim diken diken oldu...
NOT: Film yorumları Beyazperde.com 'dan alınmıştır ve sıralama da alfabetik olarak yapılmıştır.
Türkiye’de yasaklanmış filmlerden biri olan ve Willem Dafoe ve Harvey Keitel’in başarılı oyunculuklarıyla dikkat çeken bu filmde Hazreti İsa’nın yaşadığı korku ve ikilemler ön plana çıkıyor. Nezaretli marangoz İsa, Romalılar için çarmıh yapmanın getirdiği suçluluk duygusuyla birlikte şeytanın kulağına fısıldadığı ayartıcı sözlerle yoldan çıkacağını hissetmektedir. Bir yandan yeryüzündeki insanlara duyduğu acıma duygusu ruhunu tüketirken diğer yandan Tanrı’nın çağrısına nasıl cevap vereceğini bilmemesi İsa’yı, içinden nasıl çıkacağını bilmediği karanlık bir boşluğa iter.
'The Devils', Rönesans öncesinde Fransa 'da yaşanan din temelli güç ve iktidar mücadelesini, histerik rahibelerin Rahip Grandier'e olan tutkuları ve gelişen olaylar bağlamında anlatan bir film. Film o kadar yasak yemiş ki, rivayete göre orijinal halini kimse izlememiş.
Gişedeki başarısını, içerdiği kanlı şiddet sahneleri ve vahşetten alan “slasher” türünün diğer örneklerinden çok da farklı içeriği olmasa da “The Burning”, John Lennon Suikastı ve gençlerin şiddete yönelimi sebebiyle oluşturulan denetim kurulunun kararına kurban gider ve gösterime girdiği tarihten itibaren tam 30 yıl boyunca yasaklı kalır. Aynı şekilde film İngiltere ’de de yasaklanır ancak filmin sansürsüz versiyonu kazara VHS formatında ev sinemasına gelir. 2007 yılında yoğun şiddet sahneleri kırpılmış halde izleyicisine kavuşan filmin yapımcısı bugünlerde sayısız taciz iddiasıyla gündeme gelen Hollywood’un efsane ismi Harvey Weinstein.
Bir korku klasiği olan 'Teksas Katliamı', gösterime girdiği yıl yasaklanmış filmlerden biri. Hatta bir pazarlama stratejisi olarak kullanılan “gerçek hikaye” sloganı sayesinde pek çok izleyiciyi sinema salonlarına çekmeyi başarır. Ancak bir yıl sonra ABD ve İngiltere başta olmak üzere pek çok ülke, içerdiği rahatsız edici vahşet ve işkence sahneleri sebebiyle filmin gösterimini yasaklar.
Sam Raimi’nin, korku üstadı H.P. Lovecraft’ın eserinden referans alarak yarattığı bu bol kanlı ve absürd yapım, Amerika Birleşik Devletleri ’nde biraz törpülenerek gösterime girmeyi başarsa da, aynı şansı İngiltere ’de uzun süre yakalayamaz. Kanlı şiddet sahneleri sebebiyle pek çok ülkede yasaklanan The Evil Dead, video kaset furyasından nasiplenir ve filmin orijinal kurgusunu barındıran kasetler sayesinde korku türünün klasiklerinden biri olur. Gösterime girdikten birkaç yıl sonra ise filmin sansürsüz hali gösterime 18 yaş üstü derecelendirilerek gösterime girmeyi başarır. Babasının yanında çalışmaya dönmek üzere olan Raimi ile taksi şoförlüğü işini bırakan Bruce Campbell’ın ortak çalışması bu film, Stephen King’in “en sevdiğim film” sözü üzerine şöhretine şöhret katar .
Korku sinemasının kültlerinden olan 'The Exorcist' küçük bir kızın, mistik güçler tarafından ele geçirilmesiyle başlıyor.  Yeni filminin çekimleri sırasında 12 yaşındaki kızı Regan'ın tuhaf eylemler sergilemeye başladığını fark eden aktris Chris MacNeil, kızını doktora götürür. Doktorlar beyninde geçici bir hasar olabileceğini söyleseler de bu vaka daha önce rastlanmamış türdendir. Bir seri tıbbi testten sonra küçük kızın hiçbir sorunu olmadığı ortaya çıkar. Ancak Regan'ın tuhaf halleri sona erecek gibi değildir. Küçük kız son derece şiddetli bir şekilde titremekte, garip sesler çıkarıp hiçbir anlamı olmayan hareketlerde bulunmaktadır. Bu ürkütücü durum karşısında çaresiz kalan Chris, kızını aynı zamanda psikiyatr olan Peder Merrin'e götürür. Peder, Regan'ın içine şeytan girdiğini tespit edecek, aile çaresizce bu durumdan kurtulmaya çalışacaktır.
İki tane genç kız doğum günü için Rock konserine gitmeye karar verirler. Bundan önce de esrar bulmak için şehre giderler. Ancak psikopat bir grup tarafından kaçırılırlar ve olaylar çığrından çıkar...
Genç bir gazeteci 'snuff' filmler hakkında araştırma yapmaya başlayınca yeraltında kalmış sırlar çözülmeye başlar... Şok eden görüntüler şiddet ve olaylarla korkunç bir sarmal içine düşer.
Henüz 5 yaşındaki Küçük Billy, Noel arifesinde huzurevindeki dedesini ziyarete gider. Bir ara dedesiyle baş başa kalan Billy, Noel Baba'nın sadece uslu çocuklara hediye getirdiğini, yaramazları ise feci şekilde cezalandırdığı yönünde korkunç bir hikaye dinler. Tesadüfe bakın ki, ziyaret sonrası eve dönerken Noel Baba kostümlü bir hırsız yollarını keser ve anne babasını vahşice öldürür. Yetimhaneye yerleştirilen Billy, sıkı bir disiplinin uygulandığı yerde sürekli ceza ve işkencelere maruz kalır. Billy'nin psikopat bir katile dönüşmesi için gerekli tüm koşullar hazırdır artık...
Oldukça zengin bir kadın olan Nora, (Shirley Maclaine) bir gün kardeşi Joel'in ruhunu Latin bir suçlunun ele geçirdiğin inanır. Erkek kardeşinin Vodoo büyüsü tarafından etkilenmesinden şüphelenir ve Nora ile çocukları için dehşet dolu günler başlar.
Sadizm, cinsel sapkınlık ve akla gelmeyecek korkunçlukta işkencelerle dolu bu filmi izlemeden önce bir kere daha düşünün deriz çünkü gerçekten rahatsız olabilirsiniz. Konusuna gelecek olursak; Mussolini sonrası İtalya 'da yıllardan 1943'tür. Faşist olarak tanınan dört adam Paolo Bonacelli, Giorgio Cataldi, Umberto Quintavalle, Aldo Valetti kurbanlarının bir listesini yapar. Yaşları 12 -18 arası olan dokuz kız ve erkek çocuğunu kaçırarak bir bölgeye getirirler. Hepsinden de 'efendileri'ne tam sadakat istenir. Ve 4 ay (120 gün) boyunca cinsel istismar dahil olmak üzere pek çok işkenceye maruz bırakılırlar. Sodom’un 120 Günü izleyici tarafından öyle büyük bir tepkiyle karşılanır ki, yönetmen Pasolini Roma’da bir grup öfkeli izleyici tarafından katledilir. Yasaklanan filmlerden muhtemelen en trajik sonuca sahip olanı olsa gerek.
Yazımından kurgusuna, yapımcılığından yönetmenliğine kadar John Waters’a ait olan ve yönetmenin “Çöp Üçlemesi” adını verdiği serinin ilk yapımı olan 'Pink Flamingos' ensest, mastürbasyon, yamyamlık, tecavüz ve insanın midesini ağzına getiren iğrençlikteki sahnelerine rağmen LGBT örgütleri ve eleştirmenler tarafından oldukça benimsenir. Film başta Avustralya, Norveç ve Kanada’da yasaklansa da bu yasaklar, filmin şöhretine gölge düşürmek bir yana dursun, dünya çapındaki popülaritesine katkı sağlayarak onun sinefiller gözünde 'kült' mertebesine eriştirdi. Daha sonraki kaset ve DVD’lerin kırpılarak yayınlanması sebebiyle filmin orijinal kurgusuna sahip 1980 dönemi VHS’leri, koleksiyonerler açısından büyük bir değere sahip.
Bruce Lee’nin öğrencisi olmak gibi hayallerle dolu olan küçük Marji, devrim sonrası her geçen gün muhafazakarlaşan İran ’da yaşamının nasıl değiştiğini, özgürlüklerini ve haklarını nasıl kaybettiğini bize siyah beyaz estetik karelerde anlatıyor. İran’da 6 önemli sahnesi sansürlense de gösterime girmeyi başaran Persepolis, İran Farabi Fonu adlı örgütün yazdığı tehditvari mektuba rağmen 2007 Cannes Film Festivali ’nde gösterilir. Ancak aynı durum Bangkok Film Festivali’nde de yaşanır ve film, festivalin organizatörleri ile İran Büyükelçiliği’nin yaptığı görüşme sonrasında festivalden kaldırılır. İran’da yaşananlar üzerinden evrensel bir özgürlük haykırışı sunan Persepolis’in filmiyle birlikte çizgi romanı da başta İslam ülkeleri olmak üzere pek çok yerde ya yasaklanmış ya da belli kısımları sansüre kurban gitmiştir.
'Ölümle Yüzyüze Gelmek', amatör çekim ve televizyonlardaki bazı sahnelerden alınmak üzere, sekiz gerçek ölüm sahnesinin derlemesinden oluşuyor. 'Ölümle Yüzyüze Gelmek' tam 46 ülkede yasaklanmış.
Otomatik Portakal, şiddet bağımlısı gençlerden kurulu bir çetenin, çevrelerine saçtığı dehşet ve korkuyu işleyerek bir korku imparatorluğunun resmini çizmektedir. Çetenin lideri Alex, işler çığırından çıkınca yakalanır ve gözaltına alınır. Ama hapse atılmaz; cezası bir şiddet deneyine kobay olarak kullanılmak olur. Bu deney insanoğlu ve şiddet kavramı arasındaki ilişkiyi ortaya koyma amaçlıdır ama deneyin kendisi de bir o kadar insan doğasına aykırıdır.
Tutkulu bir kadın yazar, dört adam tarafından tecavüz edilir, işkence görür ve ölüme terk edilir. Ancak kadın sistemli bir şekilde bunun intikamını alır. Bu filmin içinde bulunan tecavüz sahnesi, sinema tarihinin en rahatsız edici sahnelerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Film, kadına şiddeti övdüğü gerekçesiyle İskandinav ülkeleri, İrlanda , Batı Almanya ve Kanada'da yasaklanmıştır. Ayrıca bu filmin de 78 ve 2010 olmak üzere iki versiyonu vardır.
Wes Craven’ın bu bol kanlı ve rahatsız edici tecavüz sahneleri barındıran ilk filmi sayısız ülkede yasaklansa da henüz video kasetlerin, sinema filmleri kadar yoğun bir denetimden geçmemesi sebebiyle yayılması sonucunda kült mertebesine erişir. Yapılan denetimlerin ardından video kasetleri de yasaklanıp toplansa da, film İngiltere ’de hiçbir zaman gösterim sertifikası almayı başaramaz. Avustralya’da ise film hiçbir zaman yasaklanmaz ancak kendisine bir distribütör bulmayı başaramadığından gösterime girmez.
Kısa bir süre önce ortadan kaybolan Lucie bir gün tekrar ortaya çıkıverir. Henüz 10 yaşında olan kızcağızın vücudunda işkence izleri bulunur ancak herhangi bir cinsel saldırıya ilişkin bulgu yoktur. 1970'li yılların Fransa 'sında bu durum merak ve korkuyla karşılanmıştır. Kimse küçük kızın neden ve nasıl kaçırıldığını anlayamaz. Çünkü küçük kız konuşmayı unutmuş ve bilinci yarı kapalı bir haldedir. Hastanede Anna adında bir kızla arkadaşlığı biraz iyi gelse de zamanla olay unutulur gibi olur. Ancak aradan geçen 15 koca yıl sonra ilginç bir gelişme yaşanır. Sıradan bir ailenin kapısı çalar. Evin babası kapıyı açar ve elinde av tüfeğiyle bekleyen Lucie'yi karşısında bulur. İşkencecisini bulduğuna ikna olan Lucie tetiği çeker. Hit Fransız korku filmi, sert sahneleri kadar, farklı bir kurguya sahip olan senaryosuyla
Erotik Liseli Sevişme
3gp Turk Adult Izle
Porno Köyli Türk

Report Page