Türk Ibne

Türk Ibne




🔞 TÜM BİLGİLER! BURAYA TIKLAYIN 👈🏻👈🏻👈🏻

































Türk Ibne


Please wait...
We are checking your browser... www.pexels.com


Please stand by, while we are checking your browser...
Please enable Cookies and reload the page.
Completing the CAPTCHA proves you are a human and gives you temporary access to the web property.
If you are on a personal connection, like at home, you can run an anti-virus scan on your device to make sure it is not infected with malware.
If you are at an office or shared network, you can ask the network administrator to run a scan across the network looking for misconfigured or infected devices.
Another way to prevent getting this page in the future is to use Privacy Pass. Check out the browser extension in the Firefox Add-ons Store .

Cloudflare Ray ID: 7388ac79ecc19d55


Your IP:
Click to reveal
45.140.53.251


Performance & security by Cloudflare








PONS Wörterbuch







Türkisch » Deutsch






I




ib




ibne





Aslen "tuhaf, acayip" anlamına gelen queer sözcüğü ilk kez 20 yy. da İngilizce'de "ibne" anlamında kullanılmıştır.
On yıllık olan en iyi tüfek, herkesin maricon (ibne) diye tanıdığı on beş yaşında, geri zekâlı bir ufaklığa verilmişti.
Gündelik kullanımda ibne kelimesi, eşcinsel olmasa bile birisini aşağılamak için sıkça kullanılmaktadır.

PONS Service



Kundenservice




Kontakt




Zusatzmaterialien zu meinen Produkten




FAQ




Das richtige Wörterbuch für die Schule




Kataloge





Online-Wörterbuch



Wörterbuch




Textübersetzung




One hour translation




Vokabeltrainer




Apps





Shop



Neuerscheinungen




Englisch




Französisch




Italienisch




Spanisch




Deutsch





Verlag



Über uns




Stellenangebote




Presse




Partner




Werbung




Handel




Wörterbuch-API




B2B





Lernen & Üben



Grammatik-Training




Vokabeltrainer




Power-Training




Sprachen-Tests




Sprache mal anders





Wissensecke



Fun & Facts




Sprache und Kultur




Wortschatz2Go




Grammatik2Go




Phrasen und Wendungen






×


Links zu weiteren Informationen



Der Eintrag wurde deinen Favoriten hinzugefügt.


Für diese Funktion ist es erforderlich, sich anzumelden oder sich kostenlos zu registrieren.


Es ist ein Fehler aufgetreten. Bitte versuche es noch einmal.



Zu meinen Favoriten


Registrieren / Anmelden


Ok



Vielen Dank! Deine Nachricht wurde jetzt an die PONS-Redaktion übermittelt.


Es ist ein Fehler aufgetreten. Bitte versuche es noch einmal.



Möchtest du ein Wort, eine Phrase oder eine Übersetzung hinzufügen?



Copyright PONS Langenscheidt GmbH, Stuttgart, © 2001 - 2022 . Alle Rechte vorbehalten.

Hier kannst du uns Verbesserungen dieses PONS-Eintrags vorschlagen:


We are using the following form field to detect spammers. Please do leave them untouched. Otherwise your message will be regarded as spam. We are sorry for the inconvenience.


Wie kann ich Übersetzungen in den Vokabeltrainer übernehmen?



Bitte beachte, dass die Vokabeln in der Vokabelliste nur in diesem Browser zur Verfügung stehen. Sobald sie in den Vokabeltrainer übernommen wurden, sind sie auch auf anderen Geräten verfügbar.








Home
Einbürgerungstest
Über uns
Werbung
Linktipps
Kontakt
Impressum
Datenschutz

Deutsch Türkçe


a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z ä ö ü

a b c ç d e f g ğ h ı i j k l m n o ö p r s ş t u ü v y z
© 2022
Deutsch-Tuerkisch.net


Cookies erleichtern die Bereitstellung unserer Dienste. Mit der Nutzung unserer Dienste erklären Sie sich damit einverstanden, dass wir Cookies verwenden Datenschutz

Im Türkisch-Deutsch Übersetzer kannst Du alphabetisch nach verfügbaren Übersetzung suchen. Klicke dazu im Wörterbuch auf den Anfangsbuchstaben des gesuchten Wortes.




Ana Sayfa
insan hakları kadın medya kültür sanat yaşam

Gökkuşağı Forumu


Yazarlar


Multimedya
Kaos GL Derneği
Kaos GL Dergisi
Kaos Q
KURDÎ




Puşt, ibne, pezevenk, piç, dığa, kavat, dürzü ve lavuk

Ait oldukları dillerde hiçbir şekilde hakaret olmayan bu kelimelerin Türkçede neden ve nasıl küfür sözcükleri haline getirildiğini anlamaya çalışıyorum.
Bu sözcükler halen ait oldukları dillerde kendi masumiyetlerini koruyarak yaşıyorlar. Onları üzerlerine homofobik ve şövenist ağır yükler bindirerek kirletildiği, küfür ve nefret sözcükleri haline getirildiği Türkçede yeniden kendi kök dillerindeki masumiyetlerine uygun biçimde kullanmak, kirletilmiş anlamlarına ise itibar etmemek mümkün.
Savaş sansürüne uğrayan gelawej.net sitesi editörü Recep Maraşlı ’nın yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz:
Aman sakın küfretmeye başladığımı sanmayın! Küfür çıkmadı şimdiye kadar ağzımdan; Hayır... Yine küfretmiyorum, etmeyeceğim...
Ait oldukları dillerde hiçbir şekilde hakaret olmayan bu kelimelerin Türkçede neden ve nasıl küfür sözcükleri haline getirildiğini anlamaya çalışıyorum.
Onlar Arapça, Farsça, Romence, Gürcüce, Ermenice ve Kürtçe'de “Erkek çocuk, oğul, oğlan çocuğu” gibi oldukça masum anlamlar taşıyorlar:
Türk argosundan anadil bünyesine homofobik bir içerik ve şovenist aşağılamalarla geçerek ağır küfür haline getirilen bu kelimeleri, kendi asıl dillerindeki masumiyetlerine iade etmek istiyorum.
Bunlardan bazıları “puştluk”, “ibnelik” gibi neredeyse genel-geçer kabul gören kavramlar haline gelmiş durumda. Sözcüklerin kavramlaştırılırken, ilişkili olarak yan anlamlarla güçlendirildikleri görülüyor. Kavramlaştırıldıklarında da büyük bir ahlaki sorun olarak erkek eşcinselliği izafe edilmesinin yanı sıra, “ihanet, güvenilmezlik” gibi yan anlamlarla da tahkim edilmekteler.
Örneğin “puştluk yapıyor” dendiğinde, o kişinin cinsel tavrından çok, “güvenilmezliği, aldatıcı oluşu, komplo çevirmeye uygunluğu” anlatılmış olmakta. “Bu yaptığı ibnelik!” derken de yine cinsel yönelimi değil “beklenmeyen, ters ve kabul edilemez davranış” yaptığı kastedilmekti. Tek başına “puşt” ve “ibne” sözcükleri ise doğrudan doğruya “fuhuş yapan eşcinsel erkek” anlamını içererek hakaret amaçlı kullanılmakta.
Bu sözcüklerin Türkçe'deki karşılıkları istisnasız homofobiktir; hepsi erkek eşcinselliğini büyük bir ahlaksızlık olarak kabul eden bir anlayışa dayanır. Tüm bu kelimeler alındıkları dillerde “erkek çocuk, oğlan çocuğu” anlamına sahip olduğu halde Türkçeye neden “eşcinsel erkek” olarak transfer edildiler? Bu kelimelerin alındığı dillerdeki halkların erkekleri, “düşük karakterli, ahlaksız, eşcinsel” olarak aşağılanmış olmaları mı asıl neden? Halen bu halkların erkek çocuklarını ifade eden bu masumane sözcükler “etik” aşağılama ile “etnik” aşağılamaya uğrayarak büyük bir küfür haline getirilmiş olmakta. Böylece homofobik ve şovenist nefret örtüşerek “öteki”ne düşmanlığı sıradan bir algı haline getirmekte.
Acaba başka dillerde de “genç erkek” anlamını ifade eden sözcükleri komşu veya birlikte yaşanan halklara yönelik bir küfür haline getirilerek kullanılma adeti var mı? Yoksa bu sadece Türk toplumuna has bir durum mu? Argo terimleri ve ana dile geçiş serüvenlerini karşılaştırarak incelemek ilginç sonuçlar çıkarabilir.
Başka bir soru da etnik aşağılama ile etik aşağılamanın birleşmesi bir tesadüf mü, yoksa Türk toplumundaki sosyo-kültürel algılayışın bir izdüşümü mü?
Türkçe'nin ilk büyük Argo sözlüğünü hazırlayan Hulki Aktunç, Argoda türetilen, kullanılan sözcüklerin zamanla ana dile geçiş yaparak bir tür legalite kazandığını belirtir. Bu da argo dilini üreten alt-kültür gruplarının kavramlarının, şifreli” sözcüklerinin toplumun daha büyük kesimlerince de kabul görerek artık bölge ve katmanlara sıkışmış olmaktan çıkmaları anlamına geliyor. Başlıkta sıraladığım sözcükler de artık sadece belirli alt-kültür gruplarına değil, toplumun geniş kesimlerince kabul görmüş durumdalar. Bunlardan Ermenice “dığa”, “dürzü” gibi bazıları unutulmaya yüz tutarken Kürtçe “lavuk” gibi sözcüklerin yeni-yeni ve daha geniş kesimlerce kullanılmaya doğru gelişme gösteriyor. Bu da argodan transfer edilen sözcüklerin güncel sosyo-politik durumla bir bağı olduğunu gösteriyor.
“Puşt” sözcüğünün, argodan geçerek Türkçe'de yer bulan karşılığı; “ Eş cinsel erkeklerin cinsel zevklerine hizmet eden sapık erkek çocuk; güvenilmez kişi, kalleş” (TDK sözlüğü) 
“Puşt” sözcüğünün kökeni için iki kaynak belirtilebilir; bunlardan biri Farsça “sırt”,”arka” anlamına gelen “puşt” sözcüğüdür. Kürtçe'deki “pışt=: sırt, arka” sözcüğünün dengidir. Burada “Puşt” Farsça anlamı çarpıtılarak “arkadan iş çeviren güvenilmez kişi” hem de yine “arkadan iş gören” yani “eşcinsel erkek” anlamına tahvil olmuş durumdadır.
“Puştluk”, Türkçe'nin pek çok deyiminde de belli bir yer tutar: “ puşt olmak : Kilit, vida, değirmen kolu vb. şeylerin yalama olması, bozulması”; “Bir işin puştu olma: o işin hilelerini, açıklarını bilmek”;
Sözcüğün diğer bir kökeni de Romencedir. “Puşti” “erkek çocuk” anlamına gelir.
“Puşt” sözcüğünün Türkçeye oldukça eski biçimde yerleşmiş olduğu düşünülürse bunun Farsça “puşt- sırt, arka” sözcüğü ile Osmanlı döneminde İstanbul'da oldukça yoğun biçimde bulunan Romen Çingenelerine atıfla “Puşti” sözcüklerinin argoda örtüşmesiyle kullanıma girdiği söylenebilir.
Türkçede “pasif eşcinsel erkek” kavramının temel karşılığı öteden beri “İbne” olagelmiştir. Elit çevreler Fransızca'dan “homoseksüel” kelimesini yeğlemekle beraber 70'li yıllarda yeni Türkçe kelimeler türetme kampanyaları sırasında “eşcinsel” sözcüğü türetilinceye kadar “ibne, ibnelik” genel-geçer olarak kullanılırdı. Yanı sıra Farsça'dan “gulam”, “gulampara”...
“İbne”, Arapça “ubne”, “ibn= oğul, erkek çocuk” köküne dayanır. Asıl kök “bn” sessiz hafleridir. “Tarık bin Ziyad” dendiğinde “Ziyad'ın oğlu Tarık” anlamına gelir. Veya sadece “İbn-i Ziyad” dendiğinde “Ziyad'ın oğlu”...
Saltanat başkenti olarak İstanbul argosunda “oğlancılık” bahsinde, “baba - oğul” ilişkisi eşcinselliği perdeleyen en yaygın metaforlardan biri olmuştu. Dolayısyla bu ifade “filancanın oğlu, filancanın oğlanı” biçiminde bir ima, bir içerik kazanmış olmalıdır: “İbni Mustafa, İbn-el Mustafa, İbn-ül Mustafa= Mustafanın oğlu, Mustafa'nın oğlanı” gibi... Zamanla da “kimin oğlanı” olduğu önem arzetmediği için sade “ibni, ibna” sözcüğü “eşcinsel erkek” yerine kullanılmaya başlanmış olmalı. Günümüzde halen argoda kalan “ibnoş, ibnetor” gibi türevleri bulunmakta.
Argoda bir takım durumları perdelemek veya şifrelemek için kullanılan bu kavramsal çarpıtmanın Türkçeye tam bir geçiş yapışının sürecini, bazı metinler üzerinden takip etmek mümkün olabilir. Osmanlı kültüründe saygın bir dil olan Arapçadaki “oğul” kelimesinin bire bir “eşcinsel erkek” anlamına gelerek Türkçeye geçişi, Araplara duyulan etnik bir nefretin ifadesi olarak görülebilir.
Türk resmi söylem ve ideolojisinde yer eden Osmanlının sön dönemlerinde “Araplar bizi arkadan vurdu”, “Araplar bize ihanet etti” söyleminin “ibne”, “ibnelik” sözcük ve kavramlarının bir küfür olarak yerleşmesinde anahtar bir açıklayıcılığı olsa gerek: “İbnelik etmek: aldatmak, kazık atmak” (TDK Sözlüğü)
“Şorolo” İstanbul argosunda “kadınlaşmış, kadınsı hareketlerde bulunan, eşcinsel ilişkilerde kullanılan erkek” anlamına gelir.
Bu kelime Osmanlı döneminde Ortaoyunlarında kadın rolüne giren erkekler için kullanılan bir deyimdi. Müslüman kadınların sahneye çıkması yasak olduğu için kadın rollerini de erkekler üstleniyorlardı. “Müslüman ve Türk” erkeği açısından ayıplanacak bir durum sayıldığından kadın rollerini bu gibi etnik ve dini kaygılar taşımayan Çingene topluğundan genç, tüyü çıkmamış erkek çocuklar üstleniyorlardı.
Muhtemelen Romen ve Balkan kökenli Çingene dillerinde “erkek çocuk” anlamındaki “şorolo”, Ortaoyununda kadın rollerine çıkan erkekler için kullanılmasıyla; giderek “kadınlaşmış hareketlerde bulunan, pasif eşcinsel erkek”leri tanımlayan bir argo sözcük haline gelmiş olmalı.
“Çengi”, “köçek” ve “zenne” ise daha çok oryantal dans yapan göbek atan erkek dansçılar için kullanılan isimler. Bu isimler doğrudan tanımlamalar olup ahlakı ve etnik küçümseme iması taşımazlar. Buna karşılık “Zenne”lik, kadınlığı aşağılama sıfatı olarak kullanan maço alt-kültüründe “karı gibi davranmak” olarak bir karakter zayıflığı belgisi sayılıyor.
“Piç; evlilik dışı bir ilişkiyle dünyaya gelmiş, babası belli olmayan çocuk anlamında kullanılmaktadır. Kendisi ahlaksız olmasa bile ahlaksız bir ilişki sonucu dünyaya geldiği için; “aile terbiyesi almamış, arsız, terbiyesiz, yüzsüz” biri sayılarak aşağılanan bir kişiliktir. Piç, hiçbir ahlak ve görgü kuralı bilmez, aldırış etmez, kurnazlıkla kendini korumaya çalışır.
Bu yüzden “Piçlik” kavram olarak, “aykırı, kuralsız ama zekice davranışlar” biçiminde bir ironi kazanmıştır. Argoda halen “fırlama, fırlatma” karşılığıyla devam eder; “Fırlama piçin biri...”
“Piçlik”, aynı puştluk ve ibnelik kavramlarında olduğu gibi “Güvenilmezlik, kalleşlik ve hainlik” içerir.
TDK, “piç” sözcüğünün kökeni olarak Farsçayı göstermekle beraber, sözcüğün Gürcüce “BİÇİ = oğlan, erkek çocuk” sözcüğünden gelmiş olması daha büyük bir olasılık.
İngilizce'deki fahişe karşılığı olan “bitch”, benzerlik gösterse de; kelimenin dişi oluşu ve anlam farklılığı sözcüğün hikayesine çok fazla uygun gözükmüyor.
“Dığa / Dğa” Ermenice “Erkek çocuk” demektir.
İstanbul, İzmir gibi metropollerde daha az ama Erzurum, Elazığ, Van gibi tarihsel Ermenistan coğrafyasındaki kentlerde daha fazla kullanılan bu kelime Türkçede erkek çocuklara ilişkin doğrudan bir küfür sözü olarak kullanılıyor. Argodan geçiş yaptığına dair bir bilgi yok. Doğrudan “pasif eşcinsel erkek çocuk” iması taşımaz, buna karşılık “anası babası belli olmayan, nesepsiz, piç” suçlamasına daha yakın bir nefret ifadesi taşır...
Birçok yörede küfür olarak kullanılan “Ermeni dölü”, tek sözcükle “Dığa” veya “Ermeni dığası” olarak da kullanılmaktadır.
Eski metinlerde, halk arasında küfür olarak kullanılıp kullanılmadığına dair bir iz var mıdır bilmiyorum, ama “Dığa”nın bir küfür olarak, 1915 soykırımı sonrasında yetim kalan çok sayıdaki Küçük Ermeni çocuğunun evlatlık olarak ailelerin yanına alınmış olması sonrasında, halen bu topluma karşı yürütülen bir nefretin ifadesi olarak sürdürüldüğünü düşünüyorum.
“Pezevenk”, Türkçede “kadın ticaretine aracılık eden kimse, muhabbet tellalı” anlamındadır. “ Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden anlamında kullanılan sövgü sözü.” (TDK sözlüğü)
TDK sözcüğün kökenini Ermenice olarak göstermekte. Nişanyan da orjinin Ermenice “poz avak” dan geldiğini belirtir. “Poz= Orospu, avak=satıcı”. Başka bir görüş de kelimenin eski Pehlevice “pejvend=kapı tokmağı”, buradan argoda “kapı arkasında bekleyen, kadın satıcısı” anlamı kazandığını ileri sürer.
Fakat sözcüğün çok daha yakın biçimi Azerice “iyi yarı, cüsseli” anlamında erkekler için kullanılıyor: “ pəzəvəng= iri yarı, kocaman, pehlivan gibi”, Sözcük olumsuz nitelemelerde de yine buna bağlı anlamlar içerir: “hantal, kaba-saba” : “SSRİ boyda pəzəvəng imperiya dağıldı.” (SSCB gibi büyük bir imparatorluk dağıldı)
Argo dünyasında kadın satıcılarının yaptıkları işten dolayı “güçlü, iri yarı” erkekler olmaları beklenir ve yine aynı zamanda ahlaksız işlerden dolayı “duyguları olmayan, kaba saba kişiler” olmaları onları Azeri dilindeki “pezevenk=iri yarı, kaba saba adam” sözcüğüyle şifrelemelerine neden olmuş olabilir.
Sözcüğün öz anlamının ise “kadın satıcılığı ve ahlak düşkünlüğü” ile ilgisi olmadığı açık.
Farsça sözcüklerin Osmanlı argosunda ima ve göndermeler için yapılan kullanımının Tür
Sex Türk Ahu
Online Sikiş Pornoları
Kanlı Kızlık Video

Report Page