Satranç Ülkesi ve Sovyet İnsanı

Satranç Ülkesi ve Sovyet İnsanı

Editör: Seydunaa

1917 Ekim Devrimi öncesinde ve ilk yıllarında satrancın Rus toplumunda sadece soyluların ve entelektüellerin sosyal yaşamında yeri bulunmaktaydı. Sovyetler Birliği'nin kurucusu Lenin başta olmak üzere diğer önde gelen Bolşevikler de hevesli birer satranç oyuncuları olmuşlardır. Bolşeviklerin bu satranç sevgisine rağmen, Sovyet iktidarının ilk yıllarında satranç için özel bir politika yürütülmemiştir. Fakat devrimden sonra yaşanan iç savaşın da etkisiyle satranç, başlangıçta askeri ve parti kadrosu için bir eğitim aracı, sonrasında ise Sovyet toplumunu şekillendirmek için kültürel bir araç ve olarak kullanılmıştır.

Ekim Devrimi sonrasında başlayan iç savaşla birlikte satranç ile askeri beceri arasında benzerlik kurulmuş, askerlerin eğitim programına satranç konulmuştur. Askerlere satranç eğitimi verilmesinde ve satrancın politikleştirilerek devletin desteğinin sağlanmasında Ilyin-Zhenevsky’in payı büyük olmuştur. Ilyin-Zhenevsky satrancın hem askeri becerilerin geliştirilmesi hem de parti kadrolarının eğitilmesi için oldukça yararlı olduğunda ısrar ederek partinin ve devletin satranca destek vermesini sağlamış ve parti kadrolarının aldıkları politik eğitimin yanında satranç eğitimi de verilmiştir. Böylece satranç ilk olarak ordu, sonrasında parti kadroları aracılığıyla Sovyet halkının önemli bir kesimine yayılmaya başlamıştır.

Alexander Bogdanov ile Vladimir Lenin, Maksim Gorki'yi ziyaret ettikleri sırada satranç oynarken (Capri Adası, İtalya, 1908)

Ilyin-Zhenevsky’in girişimleriyle 1920’de ilk Sovyet Satranç Şampiyonası yapılmıştır. 24 Ekim 1920’de tamamlanan turnuvayı Alekhine birinci, Romanovskiy ikinci, Levenfish üçüncü bitirmiştir. Ilyin-Zhenevsky ise on altı kişi arasında dokuzuncu olmuştur. Turnuvanın sonunda yurt dışına kaçan zenginlerin el konulan çeşitli eşyaları ödül olarak verilmiştir. Bu eşyalar bir odaya konulmuş ve sırasıyla Alekhine, Romanovskiy, Levenfish odaya girerek değerli gördükleri eşyayı ödül olarak seçmişlerdir.

Turnuva sonrasında Ilyin-Zhenevsky, devrim öncesinde satrancın ayrıcalıklı sınıflara ait olduğunu belirterek devrimle birlikte satrancın proleter yaşamın bir parçası olduğunu ileri sürmüş ve “politik satranç” fikrini ortaya atmıştır. Satrancın politik bir araç olarak kullanılmasına dair önemli vurgularda bulunduktan sonra satrancın proletaryanın entelektüel birikimine katkı yapacağı ve kapitalizme karşı mücadelesinde gücünü arttıracağını belirtmiştir. Şu sloganlarla da satrancın halka yayılmasına dair kararlar alınmıştır:

“Satranç entelektüel kültürün güçlü bir silahıdır!”
“İşçilere satranç götürün!”
“Satranç, her işçi kulübünün ve her köylü okuma odasının bir özelliği haline gelmelidir!”
Ilyin-Zhenevsky, 4. Sovyet Satranç Şampiyonası'nda (1925)

Ilyin-Zhenevsky girişimlerini Nikolay Vasilyeviç Krilenko devam ettirmiştir. Krilenko ile birlikte satrancın askeri personeli ve parti kadrosunu eğitmek için kullanılması gibi bir fikirden kitlelerin kültürel seviyesini artıracak bir araç olarak görülmesi fikrine geçilmiştir. Görece geri bir ülkede sosyalizmin kurulması zorunluluğuyla karşı karşıya kalan parti, proletaryanın kültürel gelişimi için satrancı kullanmak istemiştir. Böylece satranç, resmi işçi örgütleriyle bağlantılı hale getirilmiş ve kitlelere yayılmıştır. Krilenko kitlelere satrancı yaymakla birlikte dünya çapında satranç kadroları da yetiştirmeyi hedeflemiştir. Krilenko, dünyanın en iyi satranç oyuncularının da katıldığı 1925 Moskova Uluslararası Satranç Turnuvası düzenlemeyi başarmış, bu turnuva da satrancın kitleselleşmesine neden olmuştur.

Bir ay süren turnuva Sovyet halkında büyük bir heyecan yaratmıştır. Turnuvanın her turunun biletleri günler öncesinden tükenmiştir. Halkın turnuvayı izlemesi için sokaklara büyük panolar yerleştirilmiştir. Moskova’nın her yerinde, günlük sonuçlar satranç hayranları tarafından yayımlanmış ve turnuva insanların yaptıkları sohbetlerin ana konusu olmuştur. Turnuva haberleri, radyo mesajları ve gazete makaleleri ile turnuvanın heyecanı Sovyetler Birliği’nin her yerine yayılmıştır. Diğer yandan bu turnuva video kaydı olan ilk turnuva olmuştur. Bu görüntülerden Pudovkin’in yönetmenliğini yaptığı "Satranç Ateşi" filmi çekilmiştir.

Chess Fever, Vsevolod Pudovkin (1925)

1925’teki turnuvanın ardından fabrikalarda ve köylerde satrancı öğretmek ve tanıtmak için bir kampanya yürütülmüştür. Satranç Bölümü tarafından istihdam edilen birçok alt düzey satranç ustası ülkeyi dolaşarak Sovyet halkına satranç öğretmişlerdir. Yerel fizik kültür komitelerinde satranç bölümleri kurulmuş, gazetelerde satranç köşeleri başlatılmış, satranç dersleri verilmiş ve yerel yarışmalar düzenlenmiştir. Kampanyanın odak noktası ise işçiler ve onların çocukları olmuştur.

1926 yılının sonunda Satranç Bölümü, kampanyadaki ilerlemeyi değerlendirmek için N. Grigoriev'i on haftalık bir araştırma gezisine göndermiştir. Grigoriev gittiği her yerde ilginin yüksek olduğunu görmüş ve satranç örgütlerinin geliştiğini ifade etmiştir, “Büyük bir satranç dalgası Sovyetler Birliği’ni kasıp kavurmuş” diye belirtmiştir.

Pskov'daki bir okulda satranç dersi (SSCB, 1975)

Bu atılım doğrultusunda satranç özellikle fabrikalara sokulmuş ve öğle yemeği arası etkinliği haline gelmiştir. Ayrıca satranç işçi evlerinde ve apartmanlarında da oynanmaya başlanmıştır. 1929 yılında işçi örgütlerindeki satranç oyuncusu sayısı 125 bine varmıştır.

Bununla birlikte yeni “Sovyet insanının” oluşturulmasında da satranca özel bir önem verilmiş ve çocuklar ile gençler arasında satrancı yaygınlaştırma çabalarında bulunulmuştur. Bu çabalar sonucunda ortaya çıkan genç Sovyet satranç ustalarıyla 1935’te 2. Moskova Uluslararası Satranç Turnuvası’na katılınmış ve Mikhail Botvinnik bu turnuvada ikinci olmuştur. Ertesi yıl Nottingham’da düzenlenen turnuvada Botvinnik’in şampiyon olmasıyla Pravda gazetesinde Sovyetler Birliği’nin “satranç ülkesi” olduğu ilan edilmiştir.


Report Page