Sekreter Banu Havuzda

Sekreter Banu Havuzda




🛑 TÜM BİLGİLER! BURAYA TIKLAYIN 👈🏻👈🏻👈🏻

































Sekreter Banu Havuzda

1980'lerin en seksi Yeşilçam yıldızları






Konuyu başlatan
AliA



Başlangıç tarihi
18 Temmuz 2009




Toplam: 1 (Kullanıcı: 0, ziyaretçi: 1)



Katılım
29 Haziran 2007


Mesajlar
64,461


Reaksiyon puanı
519


Puanları
0




Katılım
1 Kasım 2008


Mesajlar
47,204


Reaksiyon puanı
612


Puanları
113




Katılım
1 Nisan 2009


Mesajlar
3,006


Reaksiyon puanı
65


Puanları
48




Katılım
7 Mayıs 2009


Mesajlar
3,980


Reaksiyon puanı
45


Puanları
48




Katılım
16 Haziran 2009


Mesajlar
328


Reaksiyon puanı
0


Puanları
0







29 Temmuz 2009




Konuyu başlatan







#6







Katılım
29 Haziran 2007


Mesajlar
64,461


Reaksiyon puanı
519


Puanları
0


O kadın Yaprak Özdemiroğlu. Tanıyorsunuz mutlaka. En meşhur filmlerinden biri Şener Şen ve İlyas Salman'la oynadığı Şekerpare'dir.


Katılım
1 Kasım 2008


Mesajlar
47,204


Reaksiyon puanı
612


Puanları
113




Katılım
3 Ağustos 2008


Mesajlar
10,759


Reaksiyon puanı
112


Puanları
63




Katılım
15 Mart 2009


Mesajlar
475


Reaksiyon puanı
2


Puanları
0



Türk seks filmlerinin yıldız oyuncuları aşağı yukarı bellidir. 70′lerin bu lanetli sinemasının “pornocu” olarak hatırlanan ve aslında çok azı öyle olan başta gelen oyuncuları; Arzu Okay, Zerrin Egeliler, Melek Görgün, Feri Cansel, Mine Mutlu, Elif Pektaş, Necla Fide, Figen Han, Dilber Ay, Zafir Seba, Zerrin Doğan, Alev Altın, Meltem Doğan, Meltem Işık gibi isimlerdir.

12 Eylül sabahı uzunca sürecek sıkı bir yönetime merhaba diyen Türk sineması ve halkı için bu isimler bir gecede emekli edilivermiş ve çoğu bir daha sinema yapma şansına kavuşamamışlardır. 80′ler Türk sinemasına hem nicelik hem de nitelik açısından çok şey katabilmiş yıllar değildir. 70′lerin “erotikçi” tayfası Yeşilçam’dan dönmemek üzere kovulduğunda yapımcı, yönetmen ekibi suya sabuna değmemek adına oldukça abuk “şehirli insan ve bunalımları” konusuna kilitlenip kalmıştı. Gerçekten acınası bir dönem olduğunu düşünüyorum çünkü; siyasal taşlama yapamadığınız gibi seks filmi de çekemiyordunuz ve karşınızda 70′ler boyunca entellektüel kibirlerini kusamamış bazı yönetmenler dikiliyordu. Bu dönemde Atıf Yılmaz gibi yetenekli yönetmenler, Ahh Belinda, Arkadaşım Şeytan, Şahmaran gibi sosyal ve fantastik filmler çekerek ilginç işlere imza attılar ama dönem seyircisinin nabzını tutmaktan uzak filmlerdi ve ancak yıllar sonra kıymetlenen yapımlar olarak hatırlandılar.

Öte yandan halk tarafından büyük heyecanla karşılanan video* teknolojisi sinemayı ciddi olarak tehdit ediyordu . Talebe bağlı olarak bu medya üzerinde patlayan Arabesk filmleri furyası bir süre sonra sinemalara da sıçradı. 70′lerin komik karakterlerinden Cilalı İbo’nun bile arabeskci bir küçük cırtlağa eşlik ettiği zavallı işler hep bu yıllarda çekildi. 70′ler de “seks furyası” yağmurundan kaçmak adına sinemadan uzaklaşan Münir Özkul gibi büyük isimler bu defa “Arabesk furyası” dolusuna tutuldular. 70′lerden gelen gelenekle 2 film birden göstermeye alışmış sinema salonları için hemen, Küçük emrah klonlarının iç karartan filmlerinin peşinden oynatılacak için seks dozu düşük ama cinsel iması yüksek filmler yapılmaya başlandı. Ama eski oyunculardan faydalanmak artık mümkün değildi ve dönemin güzellik yarışmalarından ya da Erkek dergilerine poz verenlerinden yaratılan yeni seks imajları arka arkaya Yeşilçam’a giriş yaptılar. Hülya Avşar, Serpil Çakmaklı, Ahu Tuğba, Banu Alkan, Harika Avcı, Sevtap Parman, Yaprak Özdemiroğlu, Oya Aydoğan, Bahar Öztan, Güngör Bayrak gibi 80′ler seks kadınlarına sinemaların yeniden dolması umuduyla peşpeşe filmler çektirildi. (Atilla Özdemiroğlu’nun kızı Yaprak Özdemiroğlu’nun asıl amacı iyi filmler yapmak ve oyunculuğuna sınır koymamaktır ama Yeşilçam’ı ve yapımcılarını iyi tanımaması yüzünden o da 80′ler cinsel ikonlarından biri olarak akıllarda yer etmiştir.)

Çıplaklığa koyulan sınırla yeni kadınların, eskilerden farkının altı çiziliyor ve bu filmlerde seks asla bir eylem haline dönüşmüyordu. Filmler genellikle tatil yörelerinde çekiliyor, böylelikle bikini çıplaklığının savunması baştan yapılmış oluyor ve bir nevi hem tatil yapalım hem film çekelim endişesi güdülüyordu. Ortada çok da gösterilebilecek şey yoktu zaten; filmler bir iki göğüs dekoltesi ve ayak bileği montajı ile şömine önü sevişme sahnesi, bazı Nuri Alço tecavüzleri ki bunların çoğu iffetini korumaya kararlı kız tarafından makas ya da çatal saplanması ile sona erer ve bolca bikinili plajda koşma, havuzda sekme sahnesinden ibaretti. yeni kadınlar asla kendi rızaları ile yatağa girmiyor en fazla patronları tarafından bitmek bilmezcesine röntgenleniyorlardı. (Hülya avşar – Sekreter)

70′ler filmlerinin kimlik belirleyicilerinden olan “5 Dakikada Beşiktaş” “Hasan Almaz Basan Alır” “Fırçana Bayıldım Boyacı” gibi yaratıcı film isimlerinden de hepten vazgeçilmiş en orijinal sayılabilecek olanı “Bu İkiliye Dikkat”* olan sıkıcı isim ve afişlere sahip filmler çekilmekteydi. 80′lerin filmlerinin oyuncu olarak değil ama film olarak pek hatırlanamıyor olmasının güçlü sebeplerinden biri de budur. Aslında 80′ler kadınları epey düzgün fiziklerine rağmen yine de eski ablaları ile boy ölçüşemiyor, bir salonda her tarafı çizik içinde bir Arzu Okay ya da Zerrin Egeliler filmi ile kapışmak zorunda kaldıklarında gişeden başları öne eğik ayrılıyorlardı. Evet acı ama gerçek; 10 yıl önce çekilmiş her karesi ezberlenmiş bir 70′ler erotiği bu filmlerin hepsine argo tabirle ayarı veriyordu. Bu durumun farkına varan “2 Film Birden” sinemaları sıkıyönetimin gevşediği 80′lerin ikinci yarısında eski erotikleri göstermeye devam ettiler. Böylesi hem daha ucuz oluyor hem de seyreden açısından daha tatminkar! sonuçlar veriyordu. Tabi “Seks Furyası” kadınlarının 80′ler seyircisi tarafından da mimlenmesi bu lanetten asla kurtulamamalarına ve o dönemde film çevirmiş isimlerin hepten izini kaybettirmek istemesine yol açtı.

Yine de günümüze gelindiğinde 80′ler sinemasının da hatırda kalanları çoktur. Bir kere memleketin açık ara en iyi sinema filmi “Muhsin Bey” bu döneme ait bir filmdir. Seksi kadınlar açısından bakıldığında ise Banu Alkan ve Serpil Çakmaklı “Bu İkiliye Dikkat” çağrısını boşa çıkarmayıp dönemin en çok hatırlanan cinsel ikonları olmuştur. Elbette ve özgün fikrime göre bu hatırda kalırlık biraz da Banu Alkan’ın Arzu Okay’a, Serpil Çakmaklı’nın ise Zerrin Egeliler’e gönderdiği fiziksel ve mimiksel referanslar ile alakalıdır. 70′ler boyunca izbe salonlarda bu kadınlara aşık olan seyirci 80′lerde de onlara en çok benzeyenleri seyretmekten zevk almış ve en azından isim olarak diğerlerinden ayırmıştır.



Katılım
30 Haziran 2009


Mesajlar
1,464


Reaksiyon puanı
11


Puanları
38


arkadaşım bunları msn.com.tr den mi buldun





6 Ağustos 2009




Konuyu başlatan







#11







Katılım
29 Haziran 2007


Mesajlar
64,461


Reaksiyon puanı
519


Puanları
0


Kaynağa tıklasaydın Hürriyet olduğunu görürdün.


En son: Yiğit Can Polat
11 dakika önce




En son: Başaramadık Abi
22 dakika önce




Konular
705,424


Mesajlar
5,793,848


Üyeler
416,420


Son üye
avizemaster3w3


ShiftDelete.Net, 11 Mayıs 2005 tarihinden itibaren yayın hayatına başlamış, Türkçe yayın yapan bilişim web sitesidir. Bilişim teknolojileri alanındaki güncel gelişmeleri kullanıcılarına sunmaktadır.



ANA SAYFA
SON DAKİKA
GÜNDEM
EKONOMİ
YAŞAM
SPOR


MAGAZİN
SEYAHAT
YAZARLAR



02 Nisan 2021 Cuma 14:36:00 - Güncelleme:02 Nisan 2021 Cuma 14:36:00

Etiketler :

İnteraktif Reklamcılık Derneği


6. Olağan Genel Kurul Toplantısı


6. Olağan Genel Kurul Toplantısı son durum


YPG/PKK işgalindeki petrol zengini Haseke'de halk yakıt bulamıyor
Ukrayna: Rus ordusunun Harkiv'e roketli saldırısında 7 kişi öldü, 17 kişi yaralandı
Başkan Erdoğan'dan '17 Ağustos depremi' paylaşımı
AFAD ekipleri seferber oldu: Kuyuya düşen çocuk kurtarıldı
''İsrail ile karşılıklı olarak büyükelçi atama kararı aldık''
Küçük dükkanın ‘büyük kalpli' esnafı

Çocuklarda kasık fıtığı ihmale gelmez


5. İslami Dayanışma Oyunları Açılış Töreni gerçekleştirildi


Manisa'daki "Yanık Ülke" FPV dron ile görüntülendi


5. İslami Dayanışma Oyunları Açılış Töreni gerçekleştirildi


Manisa'daki "Yanık Ülke" FPV dron ile görüntülendi





Zincir marketlerin ekmek üreticilerine yapacağı asgari ödeme tutarı belirlendi


BDDK'den, faizsiz bankacılık alanında müşterilerin bilgilendirilmesine yönelik düzenleme


Alışveriş merkezlerinde ortak gelir ve giderlerin kapsamı belirlendi


ABD'nin ticari ham petrol stokları azaldı


Yurt içi piyasalar Merkez Bankası'nın faiz kararına odaklandı


ABD ve Tayvan, yeni ticaret girişimi kapsamında resmi görüşmelere başlayacak






6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya , mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya , gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Gündem, ekonomi, son dakika, spor ve yaşam dünyasındaki önemli gelişmelerden anında haberdar olmak ister misiniz?
Genel Kurul toplantısında faaliyet raporu ve iç denetim raporu sunumlarının ardından yeni dönemde görev yapacak yönetim, denetim ve disiplin kurulu seçimi yapıldı.
Genel Kurul toplantısı sonrasında yapılan yeni dönem ilk Yönetim Kurulu toplantısında Ayşen Akalın Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi.
Genel Kurul'da söz alan IAB 2021-2022 dönemi Yönetim Kurulu Başkanı Ayşen Akalın "IAB'nin 10. Yılını kutlayacağımız bu sene, bayrağı güçlü bir ekipten devraldım. Aynı sorumluluk ve heyecanla yeni dönemde dijital reklamcılık ekosisteminin sağlıklı ve sürdürülebilir büyümesini öncelikli hedefimiz olarak göreceğiz" dedi.
IAB'nin 10. Yılında Odak Konularımız Marka Güvenliği, Marka Sahteciliği, Reklamın Ekonomiye Etkisi ve Dolaysız Marka Ekonomisi
Ayşen Akalın, geçtiğimiz günlerde IAB (Interaktif Reklamcılık Derneği), RVD (Reklamverenler Derneği) , RD (Reklamcılar Derneği) ve MMA (Mobil Pazarlama Derneği) ile birlikte dört sektör derneği olarak kurdukları Dijital Pazarlama İletişimi Platformu'ndan bahsederek, DPİP içinde önemli bir rol üstlenen IAB'nin gündeminde daha fazla marka güvenliği ve marka sahteciği konularının olacağını, dijital reklamcılığın sorumlu ve güvenli olarak gelişimi için çalışacaklarını belirtti
2017 yılında Dijital Reklamın Ekonomiye Etkisi Araştırması ile ortaya konulan değer zincirini bu sene "Reklamın Ekonomiye Etkisi" kapsamında dört dernek beraber çalışarak sektörle paylaşılacağını söyleyen Akalın, IAB tarafından dört seneyi aşkın bir zamandır anlatılan Dolaysız Marka ve Dolaysız Marka Ekonomisi'nin özellikle pandemi sonrasında yadsınamaz bir gerçeklik olduğunu ve bu konuda araştırma ve çalışma planlaları içinde olduklarından bahsetti.
IAB Yönetim Kurulu görev dağılımı şöyle oldu:
Reklamverenler Derneği Ayşen Akalın
Sahibinden Bilgi Teknolojileri Pazarlama ve Ticaret A.Ş. - Burak Ertaş
Reklamcılar Derneği – Cüneyt Turgut Devrim
Genart Medya Reklamcılık İletişim Tic. A.Ş - Cemal Burak Yılmaz
Doğuş Yayın Grubu A.Ş - Yakup Erdoğan
Vodafone Telekomunikasyon A.Ş. - Ayşe Ketenci
Unilever San. Ve Tic. Türk A.Ş - Leyal Eskin Yılmaz
Optimum Media Direction Medya Hizmetleri A.Ş. - Atakan Demirci
Mindshare Medya Hizmetleri A.Ş. – Kadriye Neslihan Olcay
Carat Medya ve İletişim Hizmetleri A.Ş. - Leyla Akcan
HYPE İletişim ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş. - Sarper Danış
Vog Reklam Ve Tan. Hiz. Ltd. Şti. - Cenk Gümüşçüoğlu
Ciner Yayın Holding A.Ş. - Dr. Mahmut Kurşun
Turkuvaz Reklam Pazarlama Dan. A.Ş - Aslıhan Albayrak
Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. - Erhan Acar
Estetik Yayıncılık A.Ş. - Reha Başoğul
Google Reklamcılık ve Pazarlama Ltd. Şti. - Yeşim Öztekin
Logaritma Bilgi Teknolojileri A.Ş. - Ekin İlyasoğlu Muslu
Netcom Medya A.Ş. - Zeynep Taptık Bilgen
Yıldız Holding A.Ş. – Zeynep Verda Duysak
EVA Bilişim Hizmetleri Dan. San. ve Tic. Ltd. Şti. - Ekin Özçiçekçiler
Admatic Medya A.Ş. - Savaş Yilmazer
Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. – Aslıhan Ahızkal
TTBoom Dijital İnteraktif Medya Reklam Ajansı ve Bilişim Hiz. A.Ş. - Tevfik Bülent Öngün
Fox Networks Group Yapım Ltd. Şti. - Evren Ünal
Demirören Reklam ve Yatırım A.Ş. – Kamil Nurettin Özörnek
Yapı Ve Kredi Bankası A.Ş. - Özge Bakırçalı
EVA Bilişim Hizmetleri Dan. San. ve Tic. Ltd. Şti. - Ekin Özçiçekçiler
Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. – Banu Çelikkaya
Yıldız Holding A.Ş. – Zeynep Verda Duysak
Vivaki Turkey Medya Hiz. A.Ş. - Özberk Ölçer
IAB, İnteraktif Reklamcılık Derneği Hakkında:
1996 yılında Amerika'da kurulan, bugün 48 ülkede faaliyet gösteren dünyanın en büyük dijital pazarlama ve reklamcılık sektör derneği IAB (Interactive Advertising Bureau) tüm dünyada dijital reklamcılık endüstrisinin sürdürülebilir sağlıklı gelişimine destek vermektedir.
IAB'nin Avrupa'daki ülke bazlı örgütlenmesi IAB Europe tarafından koordine edilmektedir.
Türkiye'de 23 sektör temsilcisi ile 2007'de bir platform olarak kurulan, 2011 Temmuz ayında dernekleşen İnteraktif Reklamcılık Derneği bugün aynı çatı altında temsil edilen yayıncı, reklamveren ve ajanslardan oluşan 146 üyesi ile faaliyetlerini gerçekleştirmektedir.
İnteraktif Reklamcılık Derneği, IAB, hedefleri doğrultusunda eğitimden, endüstriyel standartların oluşturulmasına, yarışmalardan sektörel araştırmalara kadar pek çok alanda faaliyet göstermektedir. Bu amaç doğrultusunda reklamverenlere, ajanslara ve yayıncılara interaktif iletişimin katma değerini anlatmakta, kamu nezdinde yürüttüğü çeşitli faaliyetlerle endüstrinin doğru ve nitelikli biçimde büyümesine katkı sağlamaktadır.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Künye |
Reklam |
Bilgi Toplumu Hizmetleri |
Çerez Politikası |
Gizlilik Politikası |
Hava Durumu



Bölümler

VİZYON
SEANS BİLGİLERİ
ELEŞTİRİ
HABER
DOSYA
RÖPORTAJ
DİZİ
EKRAN
BLOG





80’ler ve Yeşilçam: Mayolu, bikinili Seksi Kadınlarımız!




Gezinti

VİZYONDAKİLER
SEANS BİLGİLERİ
ELEŞTİRİLER
HABERLER
DOSYALAR
RÖPORTAJLAR

DİZİ
EKRAN
BLOG
RSS
KÜNYE



Bize Yazın:



Mesajınız...

Gönder
Max. 1000 karakter


Mesaj Gönder:

Gönder
Max. 1000 karakter

1980 darbesiyle ani ve kesin bir şekilde sona eren ‘seks furyası’nın kadın oyuncuların bir kısmının yaşamı, toplumun “layığını buldu!” dediği şekilde son bulmuş; Feri Cansel sevgilisi tarafından katledilmiş, Mine mutlu kansere yakalanarak aramızdan ayrılmış, Şeher Seniz ise intihar etmiştir. Halkın genelinin ‘seks’ sinemasından utanması haklı görülebilir. Gerçekten de çok övünülecek bir dönem değildir. Acı olan bunun faturasının, bu türü asıl ittiren ve yozlaştıran paragöz yapımcı, yönetmen tayfası yönetmen ya da erkek oyunculara değil kadınlara çıkmış olmasıdır. 
12 Eylül sabahı uzunca sürecek sıkı bir yönetime merhaba diyen Türk sineması/halkı için bu isimler bir gecede emekli edilivermiş ve çoğu bir daha sinema yapma şansına kavuşamamışlardır. 80′ler Türk sinemasına hem nicelik hem de nitelik açısından çok şey katabilmiş yıllar değildir. 
70′lerin “erotikçi” tayfası Yeşilçam’dan video piyasasına kovulduğunda yapımcı, yönetmen ekibi suya sabuna değmemek adına oldukça abuk “şehirli insan ve bunalımları” konusuna kilitlenip kalmıştı. Gerçekten acınası bir dönem olduğunu düşünüyorum çünkü siyasal taşlama yapamadığınız gibi seks filmi de çekemiyordunuz ve karşınızda 70′ler boyunca entelektüel kibirlerini kusamamış bazı yönetmenler dikiliyordu. 
Bu dönemde Atıf Yılmaz gibi yetenekli yönetmenler, Ahh Belinda, Arkadaşım Şeytan, Şahmaran gibi sosyal ve fantastik filmler çekerek orijinal işlere imza attılar ama bunlar bile dönem seyircisinin nabzını tutmaktan uzak filmlerdi ve ancak yıllar sonra kıymetlenebilen yapımlar olarak hatırlandılar.
Dönemin entelektüel sinemacıları, sıkıyönetimin verdiği acizlikle politik filmler yapamadıklarından, kadını ve kadın cinselliğini yeniden tanımlamaya girişmişlerse de bunlar, Avrupa sinemasına, Avrupalı yaşam tarzına öykünen sahte öyküler olmaktan öte gidememiş bu filmlerde asla bir ‘Türk’ cinselliği anlatılamamıştır. 
Artistik açıdan bakıldığında ise 70’lerin kaba seks komedilerine oranla daha başarılı oldukları farz edilebilir. 70’lerin “Seks Furyası”ndan özür dilercesine çekilen bu kadın öykülerinde perdede gösterilen cinsellik yine erkek beğenisine uygun, onun cinsel açlığını sömüren işlerdi. Elbette daha özenli çekilmiş cinsel eylemler görmek olasıydı. Bu defa şehirli, entelektüel, mutsuz ve kibirli kadınlar sevişmektedir ama yine suçluluk duygusundan arınamamış, sonu mutlaka yıkıma giden bu öykülerdir bunlar. Yine de, Düş Gezginleri, Dolunay, Dul bir Kadın gibi örneklere sahip olan bu anlayışın cinselliğe normalleştirici bir yaklaşımı vardır. 90’ların ortalarına kad
Sahilde Sex Türk Porno
Çeşit Porno
Arap Ve Türk Sikiş

Report Page