Rahatsız Edici Bir Türk Gay Filmi

Rahatsız Edici Bir Türk Gay Filmi




🔞 TÜM BİLGİLER! BURAYA TIKLAYIN 👈🏻👈🏻👈🏻

































Rahatsız Edici Bir Türk Gay Filmi

Genel Faydalı bilgiler
Genel Konular, Haber, bilgi, teknik, faydalı bilgiler içeren sosyal site


İlişkili Yazılar





13 GÜNLÜK METABOLİZMA DİYETİ(7-13 KG)









Türkiye’de E-ticaret Ad Anlayışı









10 Ücretsiz Media Oynatıcısı






WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.




Genel Faydalı bilgiler



Özelleştir




Takip Et


Takip Ediliyor


Kaydolun
Giriş
Kısa adresi kopyala
Bu içeriği rapor et


View post in Reader


Abonelikleri Yönet

Bu şeridi gizle




E-posta (Gerekli)



İsim (Gerekli)



İnternet sitesi



Bir sinemasever olarak en rahatsız edici filmler listesi hazırlamak istedim ve bazıları izleme listemde bazılarını ise izlediğim 10 filmi bu listeyle paylaşmak istedim. Elbette bu kişisel bir liste ve bu filmde bu listede olmalıydı diyeceğiniz çok sayıda film vardır. Filmlerin çoğunda aşırı şiddet ve rahatsız edici düzeyde cinsellik var. Özellikle ilk üç film izlenmese de olur dediğim ancak iğrençlik denince akla gelecek filmlerden olduğu için listeye eklediğim filmlerden. Diğer filmler ise sinema izleyicisinin psikolojik olarak rahatsızlık duyacağı temalarla dolu. Liste benden, öneriler ve eklemeler okuyuculardan…
1- Salo Ya Da Sodom’un 120 Günü(+18)
Olaylar 1944 yılında Nazi Almanya’sının kontrolünde Kuzey İtalya’da kurulmuş kısa ömürlü bir kukla devlet olan Faşist Salo Cumhuriyeti’nde geçer. Şehrin ileri gelen seçkinlerinden dört sefih 9 kız 9 da erkek 18 genç insanı yakalayıp bir şatoya kapatırlar. Beraberlerindeki 4 yaşlı fahişe ile birlikte bu genç kölelere bir dizi fiziksel, ruhsal ve cinsel işkence uygularlar…
Film gösterime girdiği tarihten bu yana içerdiği görsel şiddet ve sadizmin dozu nedeni ile hep tartışma yaratmış ve bugüne kadar yapılmış en rahatsız edici film olarak nitelendirilmiştir. Birçok ülkede gösterilmesi bugün bile yasaktır. Film gösterime girmeden kısa bir süre önce yönetmeni Pasolini öldürülmüştü. Filmde 2.Dünya Savaşı ‘nın son günlerinde Faşist İtalya’da çöküşün eşiğindeki dört varlıklı seçkinin genç kız ve erkekleri şatolarında tutsak ederek 120 gün boyunca onlara fiziksel, ruhsal ve cinsel işkence uygulamaları anlatılmaktadır…
Film Marquis de Sade’nin 1785 tarihli eserine dayandığı kadar yönetmen Pier Paolo Pasolini’nin kendi yaşantısından da izler taşır. Passolini 20′li yaşlarında bir süre Salo Cumhuriyeti ‘nde yaşamıştı. Pasolini burada iken tutuklanmış kardeşi Guido ise öldürülmüştür…
bir grup maceraperest genç yamyamları filme almak için Amazon’a giderler ve bir daha dönemezler. Bu olayı araştırmak için bir öğretim görevlisi peşlerinden gider ve onların çektiği görüntüleri bulur, olaylar gelişir. Penis kesme, taşla tecavüz! ederek öldürme, kazığa oturtma, gerçek hayvan katliamları gibi sebeplerden ötürü zamanında epey tartışmaya yol açmış bir filmdir. Filmde yer alan kimi sahnelerin gerçekliği konusunda çıkarılan spekülasyonlar ve şiddet içeriği nedeniyle pek çok ülkede gösterilmesi yasaklanmıştır.
3- Srpski Film ( Bir Sırp Filmi)(+18)
Emekli bir porno yıldızının teklif edilen astronomik rakam üzerine son bir film çekmeyi kabul etmesi ardın gelişen olayları anlatan gelmiş geçmiş en rahatsız edici filmler sıralamasında üst sıralarda yerini alan filmdir. Özellikle çocuk be bebeklerin kullanıldığı sahneler nedeniyle 50’den fazla ülkede yasaklanmıştır. Film hakkında bir izleyici yorumu: “Henüz izlememiş olanlar izlemesinler bu filmi. Hele ki, izledikleri filmlerden etkileniyorlarsa hiç izlemesinler. Eğlenceli değil, düşündürücü değil, korkutucu değil, sadece ve sadece ruh hastası bir manyağın, kafasındaki hastalıklı fikirlerin, kameralar önünde vücut bulmuş hali.”
Şu sıralar Nemfomanyak filmiyle fırınalar koparan ünlü yönetmen Lars von Trier’in, Tarkovsky’e adadığı 2009 yapımı filmdir. Filmde sadece iki oyuncu yer alır. Şiddet ve cinselliğin en uç boyutlarda insanı en rahatsız edecek şekilde sergilendiği ve her bünyeye uygun olmayan deneysel çalışmadır. Filmin başlangıç sahnesi en muhteşem sahneler arasına girmiştir. Felsefi altyapısı nedeniyle her izleyicinin kolayca sabredip midesinin kaldırmayacağı türden sarsıcı ve yüksek derecede cinsellik içerdiğini de vurgulamak gerekir.
Yapımcılığını Quentin tarantino’nun üstlendiği şiddet dozajı insanı alt-üst edecek düzeyde olan filmdir. Sadist ruhların eline düşen turistlerin yaşadıkları olayları sansürsüz biçimde anlatan film Tarantino imzası ile seyirciyi şoke eden sahneleriyle en rahatsız edici filmler listemizde üst sıralarda yer almayı hak ediyor. Filmin geçtiği Slovakya’nın büyük tepki gösterdiği film yönetmen ve Slovak yetkililerin arasının açılmasına bile neden olmuştur. Ağır şiddet ve çıplaklık içerdiğini hatırlatıp midesi sağlam olmayanlara tavsiye etmediğimiz filmdir.
Güney Koreli yönetmen Chan-wook Park’ın sinema tarihine geçen muhteşem filmi “Old Boy” 2003 yapımı. İçinde hem aksiyon hem gizem hem de dramın olduğu, oyunculuğun ve olay örgüsünün mükemmel olduğu bir şaheser. Filmin konusunu kendinize soracağınız şu soruyla anlatalım: Yağmurlu ve son derece sıradan bir günde, aniden birisi sizi kaçırsa ve sebebini hiç bilmeden aynı odada tam on yıl geçirseniz ve hiçbir cevap alamadan geçen on yılın ardından bir gün aniden serbest bırakılsanız ne yapardınız? Özellikle filmin sonu insanı alt-üst eden bir rahatsızlık hissiyle kaplıyor.
Ünlü korku ustası Clive Barker’ın senaryosunu yazdığını Hellraiser serisinin beşinci filmi senaryosu ile rahatsız edici filmler sıralamasına girmeyi hak eden bir film. Dedektif Joseph Thorne, bir olay mahalinde bulduğu garip bir küp ile oynarken bir otel odasında bayılır ve her ayıldığında yaşanabilecek en acı olayları yaşadığı bir günü tekrar tekrar yaşamak zorunda kalır. Ve ana kahraman pinhead ona cehennemin kapılarını açarken meşhur cümlesini söyler: insanoğlu kendi dünyasında kendine bir cehennem yaratır ve orada başrol oynar, der ve ekler: cehennemine hoş geldin.
“2007 yapımı Bir Amerikan Suçu ‘adamı deli edecek filmler’ kategorisine giriyor, zira filmde olanların 1965’de gerçekten yaşandığı gerçeğine insanın bünyesi itiraz ediyor. Ama filmde anlatılan bütün her şey olmuş ki işkence sahneleri gerçekte olduğundan çok daha hafif bir şekilde canlandırılıyor. Slyvia’nın yaşadıkları en ufak bir ekleme yapılmaksızın da yeterince kan dondurucu ve filmde de olay olduğu gibi anlatılmış. Sonuçta ortaya insanı gerim geren gerecek, rahatsız edici ve etkileyici bir film çıkmış. Şiddetin insanlara şiddet gibi görünmemesinin tuhaf ve akıl almaz hikayesini anlatan filmin senaryosu mahkeme tutanaklarına dayanıyor. Onları engelleyen bir şey olmadığı takdirde bazı insanların nasıl bir ‘şeye’ dönüşebilecekleri gerçeği insanı hasta ediyor.” Kaynak: http://www.binkelam.com/bir-amerikan-sucu.html
2. dünya savaşı esnasında Japonların Çinli ve Rus mahkumlara uyguladığı şiddeti konu edinen akıllara zarar bir filmdir. Film izlendikten sonra Japonlara duyulan sempatinin bir anda yerle bir olacağına şüphe yoktur. Filmde konu edilen hikayenin ve işkencelerin gerçekten yaşanmış olması filmi bir kez daha sarsıcı hale getirmektedir. Sağlam mideli izleyicilerimize tavsiye ediyoruz.
“bir baba, ailesini izole bir yerde çiftlik gibi bir eve kapatmış ve kendi dünyasını kurmuş.
evde yaşayan çocuklar evden dışarı adım atmamışlar, dış dünyayla en ufak bir bağ ve fikirleri dahi yok. tepeden geçen uçaklar onlar için özgürlüğü değil, düşmeyi bekledikleri birer oyuncak sadece.
Dışarı çıkma teşebbüsleri olamıyor, çünkü onlara öyle öğretilmiş, bir korku imparatorluğu oluşturulmuş.
evden tek çıkma aracı evdeki mercedes araba, dışarıda evin babası da yere basmıyor ki, inandırıcı olsun diye. Baba işe gidip geliyor, evin erzak vb. ihtiyaçlarını sağlıyor. İştekiler evine gelmesin diye karısı sakat ayağına yatıp kimseyle görüşmek istemediğini belirtiyor.
Çocuklar evde eğlenmek için abuk subuk cesaret oyunları oynayıp duruyorlar.
İnsanın sosyal yaşamdan kopuk bir ortamda ne tür bir mahlukat olduğunu resmen yönetmen gözümüze sokuyor.
Eve her hafta fahişe geliyor, evin babası gözünü kapatıyor bu kadının ve eve getirip oğluyla beraber olmasını sağlıyor. Zaten her şey bu fahişenin altından çıkıyor ve dış dünyayı eve taşıyor. İşte tüm kavram karmaşası ve sistemin çöküşünü sağlayan şey bu.


Already have a WordPress.com account? Log in now.




Türkiye ve Dünyadaki gelişmeler



Customize




Follow


Following


Sign up
Log in
Copy shortlink
Report this content


View post in Reader


Manage subscriptions

Collapse this bar




Email (Required)



Name (Required)



Website







Privacy & Cookies: This site uses cookies. By continuing to use this website, you agree to their use.
To find out more, including how to control cookies, see here:

Cookie Policy


Bir sinemasever olarak en rahatsız edici filmler listesi hazırlamak istedim ve bazıları izleme listemde bazılarını ise izlediğim 10 filmi bu listeyle paylaşmak istedim. Elbette bu kişisel bir liste ve bu filmde bu listede olmalıydı diyeceğiniz çok sayıda film vardır. Filmlerin çoğunda aşırı şiddet ve rahatsız edici düzeyde cinsellik var. Özellikle ilk üç film izlenmese de olur dediğim ancak iğrençlik denince akla gelecek filmlerden olduğu için listeye eklediğim filmlerden. Diğer filmler ise sinema izleyicisinin psikolojik olarak rahatsızlık duyacağı temalarla dolu. Liste benden, öneriler ve eklemeler okuyuculardan…
1- Salo Ya Da Sodom’un 120 Günü(+18)
Olaylar 1944 yılında Nazi Almanya’sının kontrolünde Kuzey İtalya’da kurulmuş kısa ömürlü bir kukla devlet olan Faşist Salo Cumhuriyeti’nde geçer. Şehrin ileri gelen seçkinlerinden dört sefih 9 kız 9 da erkek 18 genç insanı yakalayıp bir şatoya kapatırlar. Beraberlerindeki 4 yaşlı fahişe ile birlikte bu genç kölelere bir dizi fiziksel, ruhsal ve cinsel işkence uygularlar…
Film gösterime girdiği tarihten bu yana içerdiği görsel şiddet ve sadizmin dozu nedeni ile hep tartışma yaratmış ve bugüne kadar yapılmış en rahatsız edici film olarak nitelendirilmiştir. Birçok ülkede gösterilmesi bugün bile yasaktır. Film gösterime girmeden kısa bir süre önce yönetmeni Pasolini öldürülmüştü. Filmde 2.Dünya Savaşı ‘nın son günlerinde Faşist İtalya’da çöküşün eşiğindeki dört varlıklı seçkinin genç kız ve erkekleri şatolarında tutsak ederek 120 gün boyunca onlara fiziksel, ruhsal ve cinsel işkence uygulamaları anlatılmaktadır…
Film Marquis de Sade’nin 1785 tarihli eserine dayandığı kadar yönetmen Pier Paolo Pasolini’nin kendi yaşantısından da izler taşır. Passolini 20′li yaşlarında bir süre Salo Cumhuriyeti ‘nde yaşamıştı. Pasolini burada iken tutuklanmış kardeşi Guido ise öldürülmüştür…
bir grup maceraperest genç yamyamları filme almak için Amazon’a giderler ve bir daha dönemezler. Bu olayı araştırmak için bir öğretim görevlisi peşlerinden gider ve onların çektiği görüntüleri bulur, olaylar gelişir. Penis kesme, taşla tecavüz! ederek öldürme, kazığa oturtma, gerçek hayvan katliamları gibi sebeplerden ötürü zamanında epey tartışmaya yol açmış bir filmdir. Filmde yer alan kimi sahnelerin gerçekliği konusunda çıkarılan spekülasyonlar ve şiddet içeriği nedeniyle pek çok ülkede gösterilmesi yasaklanmıştır.
3- Srpski Film ( Bir Sırp Filmi)(+18)
Emekli bir porno yıldızının teklif edilen astronomik rakam üzerine son bir film çekmeyi kabul etmesi ardın gelişen olayları anlatan gelmiş geçmiş en rahatsız edici filmler sıralamasında üst sıralarda yerini alan filmdir. Özellikle çocuk be bebeklerin kullanıldığı sahneler nedeniyle 50’den fazla ülkede yasaklanmıştır. Film hakkında bir izleyici yorumu: “Henüz izlememiş olanlar izlemesinler bu filmi. Hele ki, izledikleri filmlerden etkileniyorlarsa hiç izlemesinler. Eğlenceli değil, düşündürücü değil, korkutucu değil, sadece ve sadece ruh hastası bir manyağın, kafasındaki hastalıklı fikirlerin, kameralar önünde vücut bulmuş hali.”
Şu sıralar Nemfomanyak filmiyle fırınalar koparan ünlü yönetmen Lars von Trier’in, Tarkovsky’e adadığı 2009 yapımı filmdir. Filmde sadece iki oyuncu yer alır. Şiddet ve cinselliğin en uç boyutlarda insanı en rahatsız edecek şekilde sergilendiği ve her bünyeye uygun olmayan deneysel çalışmadır. Filmin başlangıç sahnesi en muhteşem sahneler arasına girmiştir. Felsefi altyapısı nedeniyle her izleyicinin kolayca sabredip midesinin kaldırmayacağı türden sarsıcı ve yüksek derecede cinsellik içerdiğini de vurgulamak gerekir.
Yapımcılığını Quentin tarantino’nun üstlendiği şiddet dozajı insanı alt-üst edecek düzeyde olan filmdir. Sadist ruhların eline düşen turistlerin yaşadıkları olayları sansürsüz biçimde anlatan film Tarantino imzası ile seyirciyi şoke eden sahneleriyle en rahatsız edici filmler listemizde üst sıralarda yer almayı hak ediyor. Filmin geçtiği Slovakya’nın büyük tepki gösterdiği film yönetmen ve Slovak yetkililerin arasının açılmasına bile neden olmuştur. Ağır şiddet ve çıplaklık içerdiğini hatırlatıp midesi sağlam olmayanlara tavsiye etmediğimiz filmdir.
Güney Koreli yönetmen Chan-wook Park’ın sinema tarihine geçen muhteşem filmi “Old Boy” 2003 yapımı. İçinde hem aksiyon hem gizem hem de dramın olduğu, oyunculuğun ve olay örgüsünün mükemmel olduğu bir şaheser. Filmin konusunu kendinize soracağınız şu soruyla anlatalım: Yağmurlu ve son derece sıradan bir günde, aniden birisi sizi kaçırsa ve sebebini hiç bilmeden aynı odada tam on yıl geçirseniz ve hiçbir cevap alamadan geçen on yılın ardından bir gün aniden serbest bırakılsanız ne yapardınız? Özellikle filmin sonu insanı alt-üst eden bir rahatsızlık hissiyle kaplıyor.
Ünlü korku ustası Clive Barker’ın senaryosunu yazdığını Hellraiser serisinin beşinci filmi senaryosu ile rahatsız edici filmler sıralamasına girmeyi hak eden bir film. Dedektif Joseph Thorne, bir olay mahalinde bulduğu garip bir küp ile oynarken bir otel odasında bayılır ve her ayıldığında yaşanabilecek en acı olayları yaşadığı bir günü tekrar tekrar yaşamak zorunda kalır. Ve ana kahraman pinhead ona cehennemin kapılarını açarken meşhur cümlesini söyler: insanoğlu kendi dünyasında kendine bir cehennem yaratır ve orada başrol oynar, der ve ekler: cehennemine hoş geldin.
“2007 yapımı Bir Amerikan Suçu ‘adamı deli edecek filmler’ kategorisine giriyor, zira filmde olanların 1965’de gerçekten yaşandığı gerçeğine insanın bünyesi itiraz ediyor. Ama filmde anlatılan bütün her şey olmuş ki işkence sahneleri gerçekte olduğundan çok daha hafif bir şekilde canlandırılıyor. Slyvia’nın yaşadıkları en ufak bir ekleme yapılmaksızın da yeterince kan dondurucu ve filmde de olay olduğu gibi anlatılmış. Sonuçta ortaya insanı gerim geren gerecek, rahatsız edici ve etkileyici bir film çıkmış. Şiddetin insanlara şiddet gibi görünmemesinin tuhaf ve akıl almaz hikayesini anlatan filmin senaryosu mahkeme tutanaklarına dayanıyor. Onları engelleyen bir şey olmadığı takdirde bazı insanların nasıl bir ‘şeye’ dönüşebilecekleri gerçeği insanı hasta ediyor.” Kaynak: http://www.binkelam.com/bir-amerikan-sucu.html
2. dünya savaşı esnasında Japonların Çinli ve Rus mahkumlara uyguladığı şiddeti konu edinen akıllara zarar bir filmdir. Film izlendikten sonra Japonlara duyulan sempatinin bir anda yerle bir olacağına şüphe yoktur. Filmde konu edilen hikayenin ve işkencelerin gerçekten yaşanmış olması filmi bir kez daha sarsıcı hale getirmektedir. Sağlam mideli izleyicilerimize tavsiye ediyoruz.
“bir baba, ailesini izole bir yerde çiftlik gibi bir eve kapatmış ve kendi dünyasını kurmuş.
evde yaşayan çocuklar evden dışarı adım atmamışlar, dış dünyayla en ufak bir bağ ve fikirleri dahi yok. tepeden geçen uçaklar onlar için özgürlüğü değil, düşmeyi bekledikleri birer oyuncak sadece.
Dışarı çıkma teşebbüsleri olamıyor, çünkü onlara öyle öğretilmiş, bir korku imparatorluğu oluşturulmuş.
evden tek çıkma aracı evdeki mercedes araba, dışarıda evin babası da yere basmıyor ki, inandırıcı olsun diye. Baba işe gidip geliyor, evin erzak vb. ihtiyaçlarını sağlıyor. İştekiler evine gelmesin diye karısı sakat ayağına yatıp kimseyle görüşmek istemediğini belirtiyor.
Çocuklar evde eğlenmek için abuk subuk cesaret oyunları oynayıp duruyorlar.
İnsanın sosyal yaşamdan kopuk bir ortamda ne tür bir mahlukat olduğunu resmen yönetmen gözümüze sokuyor.
Eve her hafta fahişe geliyor, evin babası gözünü kapatıyor bu kadının ve eve getirip oğluyla beraber olmasını sağlıyor. Zaten her şey bu fahişenin altından çıkıyor ve dış dünyayı eve taşıyor. İşte tüm kavram karmaşası ve sistemin çöküşünü sağlayan şey bu.
İNGİLİZ DİYETİ 18 May 2014 In "Genel"
İTİRAZIM VAR/ YORUMUM 11 May 2014 In "Genel"


9 Mayıs 2014 tarihinde Hale Merve Kuleli tarafından gönderildi


Ara





Son Yazılar


Alüminyum Ürünlerin Temel Nitelikleri


Adalet Bakanlığı’nda işadamlarını ihale vaadiyle dolandırdılar


Rüyada Balık Görmek ve Tutmak Ne Anlama Gelir


Ehliyet Sertifikası Olup da Ehliyetini Almamış Olanlara Müjde


Hissedilebilir yüzeyler



Son Yorumlar Arşivler

Eylül 2017
Şubat 2015
Aralık 2014
Kasım 2014
Ekim 2014
Eylül 2014
Ağustos 2014
Temmuz 2014
Haziran 2014
Mayıs 2014
Nisan 2014
Mart 2014
Şubat 2014
Ocak 2014


Kategoriler

Ürün Tanıtımı

Ekonomi

Güncel

Genel

Haber

Moda

Siyaset

Spor

Tatil

Teknoloji

Web Master

İnternet



RSS Bir hata oluştu; besleme kapalı gibi görünüyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyin. Meta

Kayıt Ol Giriş
Yazı beslemesi
Yorum beslemesi

WordPress.com




WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.




Halenin Penceresinden



Özelleştir




Takip Et


Takip Ediliyor


Kaydolun
Giriş
Kısa adresi kopyala
Bu içeriği rapor et


View post in Reader


Abonelikleri Yönet

Bu şeridi gizle




E-posta (Gerekli)



İsim (Gerekli)




Şişmanprn
Kuzen Tecavüz Porn
Ebony Teen, Harika Kalçasıyla Zenci Kadın Pornosu

Report Page