En Yeni Sikişme Hikayeleri

En Yeni Sikişme Hikayeleri




🔞 TÜM BİLGİLER! BURAYA TIKLAYIN 👈🏻👈🏻👈🏻

































En Yeni Sikişme Hikayeleri

TurkHikayeleri.wordpress.com
En Ateşli Erotik Hikayeler




Son Yazılar


Ev Sahibinin Dul Kızı
21 Haziran 2017


Minibüsteki azgın tekeye verdim
21 Haziran 2017


Alev alev yanıyordum
21 Haziran 2017


First blog post
21 Haziran 2017





WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.




TurkHikayeleri.wordpress.com



Özelleştir




Takip Et


Takip Ediliyor


Kaydolun
Giriş
Bu içeriği rapor et


Siteyi Okuyucuda görüntüle


Abonelikleri Yönet

Bu şeridi gizle




E-posta (Gerekli)



İsim (Gerekli)



İnternet sitesi







Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın:

Çerez Politikası


Selam. Ben Ahmet, 32 yaşındayım. Adapazarının küçük bir beldesinde bir fabrikada Teknikerim. İşe başladığımda iş arkadaşlarımın sayesinde emekli Osman amcanın evini kiraladım. Zaten iki katlı bir evdi, üst katına yerleşmiştim. Osman amca 72 yaşında, hanımı Fatma hanım ise 67 yaşında, bir de Nurgül isminde dul bir kızları var. 44 yaşındaki Nurgül de annesi gibi kapalı … Okumaya devam et Ev Sahibinin Dul Kızı
Merhabalar adım Davut 28 yaşındayım ve Bursa’da oturuyorum. Özel bir şikette güvenlik elemanı olarak çalışıyorum. Biraz kendimden bahsetmek gerekirse eğer 1.74 boyunda 70 kilo esmer biriyim. Kadınlara olan zaafım her erkek kadar ve sürekli cinsellik düşünmekten kendimi alı koyamıyorum. Bugün sizlere minibüste yaşadığım ancak sonunu bir türlü tamamlayamadığım bir hikaye anlatacağım. Evimle işim arasında yaklaşık … Okumaya devam et Minibüsteki azgın tekeye verdim
Ben oldukça iri göğüslü, l.65 boylarında, dolgun kalçalı, kısacası Türk erkeğinin zevklerine hitab eden balık etinden genç bir kadınım. Bundan 1 yıl kadar önce, çocukluğumdan beri tanıdığım bir erkek arkadaşımla cinsel ilişkiye girerek kızlığa veda ettim. Kesinlikle pişman değilim. Bu nedenle sizlerle paylaşmak istedim. O gece ailem akraba ziyaretine gitti. Ben de bunu fırsat bilerek … Okumaya devam et Alev alev yanıyordum


hikayemsessiz
Just another WordPress.com site


WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.




hikayemsessiz



Özelleştir




Takip Et


Takip Ediliyor


Kaydolun
Giriş
Bu içeriği rapor et


Siteyi Okuyucuda görüntüle


Abonelikleri Yönet

Bu şeridi gizle






Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın:

Çerez Politikası


Merhaba ben Tülay hikayemi manisadan gönderiyorum bu olayı 11 yıl önce yaşamıştım.ozamanlar 23yaşındaydım ve 4 yıllık evliydim ama çocuğumuz yoktu daha yaşadığım bu olay hasat zamanı idi.tarlada ekin toplanıyordu .ben evin tek gelini olduğum için işçilere yemek hazırlamakta bana kalmıştı.oyüzden ben tarladan köye yemek hazırlaya gidecektim.ben yola çıkınca eşimin küçük amcası benimde köyde hayvanlara yem saman vermem gerekiyor ben seni traktörle götüreyim dedi.kayınbabamda daha iyi olur beraber gidin dedi.traktöre binip yola çıktık o gün üzerime hava sıcak diye ince bir penye altımada yine ince beyaz, kırmızı çiçekli bir etek giymiştim.iç çamaşırı sıcakta sıkar diye sütyen takmadım altıma ise külot yerine paçalı don giymiştim.yolda giderken eşimin amcası sürekli bana bakıyor yukarıdan aşağa adeta inceliyordu.traktör yolda bozuk yere girdiği zaman göğüslerim sallanıyor bunuda amcam fırsat bilip sürekli memelerime bakıyordu hatta özellikle traktörü bozuk yola sürüyordu.traktörde havalanan eteğimin altıdan bacaklarıma ve donuma bakmaya çalışıyordu.böylece eve gelmiştik ben eve çıkarken bana hemen gelirim elini çabuk tut yemekleri çabuk hazırladedi.aradan yarım saat geçmeden merdivenlerden naciye hazırmı yemekler diyerek çıktı geldi.ben biraz sonra hazır olur sen içerde otur dedim.ben yemekleri pişirirken arkamdan birden yaklaştı ve bana bir bardak su ver dedi.o anda yemek karıştırıyorum yanmasın sen dolduruver dedim oda olur bardak almak için sahanlığa uzanırken arkama yaklaştı ve bana hafif sürtündü ben kötü bir niyeti yok diye işime devam ettim .bana eşin seni memnun ediyormu dedi bende nasıl dedim.bu güzelliğin hakkını veriyomu korkulu bir sesle evet beni çok seviyor bende onu çok seviyorum dedim.hayır yavrum diyerek önce götümü sonrada memelerimi sıktı ve bunları güzel seviyormu dedi ben geri çekilerek amca sen ne yapıyosun ayıp sen benim atam sayılırsın dedim ama o hala beni sıkıştıyordu.elinden kurtulmak istiyordum ama oçok güçlüydü zaten hayvan gibi bir şeydi .daha sonra beni zorla mutfaktaki sedirin üzerine yatırdı.amca ne olur yapma diyordum ma onun beni dinlediği yoktu ve beni öpmeye başlamıştı.bir eliyle memelerimi sıkıyor öbür elinide eteğimin altından paçalı donumun içine sokmuş amımı okşamaya çalışıyordu .ben kendimi iyice sıkıyor ona fırsat vermek istemiyordum ama nafile gücüm yetmiyordu.çekilmesi için bağırırım dedim o ise yavrum senin için yanıyorum bahçenizin önünden geçerken senin donlarına külotlarına bakarken içim eriyor senin o güzel amını ve götünü sikmeden bırakmam dedi.bir yandanda fermuarını indirdi.o kocaman siki aklımı tepemden aldı sonra eteğimi iyice yukarı çekti penyemide yukarı sıyırdı memelerimi emiyor donumun içinden amımın içine parmağını sokuyordu.artık hiç gücüm kalmadı .sonra paçalı donumu dizlerime kadar indirdi ve hızlıca üzerime uzandı ben yine çırpınıyordum yalnız oyerini almıştı bile. sonra sikini amıma sürtmeye başladı ben ne olur amca yapma diyordum ama dileyen kim .ve sonra bütün gücüyle bir abandı ama dünyam yıkıldı amım parçalandı sandım onun yarağı kocamınkinin iki misli büyüğüydü.ve yavaş yavaş gidip geliyordu canım çok yanıyordu gitgit hızlanmaya başladı en sonunda içime tüm gücüyle patladı amım vıcıkvıcık oldu.5dakka öylece içimde kaldı sonra sikini çıkardı ama hala dik ve kalındı.sonra arkamı çevirdi eline tükürük alıp sikine ve benim göt deliğime sürdü.ve yavaş yavaş sokmaya başladı ama daha önce kocam hiç götümü sikmemişti o yüzden amcam zorlanıyordm en sonunda kafası girdi ama canım çıktı sandım ve ileri geri yapmaya başladı deliğim yanıyordu sonra biraz alştım ne yalan söylüyeyim hoşuma gitmişti .amcam üstümde yavrum ne güzel götün var senin amını götünü her zaman sikecem harikasın beni deli ediyorsun karıcım benim diyordu ve hızlanmaya başladı bitanem benim donunu severim senin deyip paçalı donumu okşuyordu o anda içime bir volkan patladı ve üstüme yığıldı.ben ağlıyordum her tarafım yanıyordu.bana kimseye söyleme canım ben seni ne zaman arzuladımmı. sikmeye gelecem tamammı ben geldiğimde hep bu donunu giy tamammıdedi .ve toparlanıp tarlaya gittik bize nerde kaldınız acıktık dediler oda traktör arıza yaptı o yüzden geciktik dedi.o sene ilçeye taşındık cemal amcam her alışverişe geldiğinde bize geliyor eşim çalıştığı için evde sadece ben varım bunu fırsat bilip beni her hafta hem amdan hem götümden sikip gidiyor . hoşçakalın daha sonra ilçede amcamın bana nasıl sahip olduğunuda yazacam.
Slm adım Eser, 32 yaşındayım. Karım 28 yaşında, esmer ve zayıf biri. 3 aylık evliyim. Ispartanın köylerinden birinde kaynanamla beraber yaşıyoruz. Yani anlayacağınız İçgüvesiyim. Kaynanam 55 yaşında, fakat 40 yaşlarında gösteren, kumral, kapalı bir kadın. Kızını benimle evlendirirken borçlanmış, ödeyebilmek için Antalya’ya gidip çalışmayı düşünüyordu. Kaynanam bağ bahçe işleriyle meşgul, maddi durumu pek iyi sayılmazdı. Kayınbabamı 2 yıl önce kaybettikten sonra dahada zorlanmaya başlamıştık. Evlendiğimde karım duldu, görücü usülü ile evlenmiştik. Hiç sormadım, ama geçmişi de pek iyi sayılmazdı, eski kocası onu satmış diye söylentiler vardı.
Elma toplama zamanı gelmiş, yakın ilçedeki Elma bahçelerinde çalışacak adam aranıyordu. Kaynanam, “Üçümüz gidelim, para kazanırız.” deyince, “Olur.” dedim. Karım pek memnun olmasa da kabul etti. Elma bahçesinin sahibi köye kadar araç yollayıp, o araçla gidecektik. Pazar günü köyden 40 kişiyle, 2 ayrı arabada 20’şer iki grupla Elma bahçesine vardık. Bahçe sahibi Halil diye, 50 yaşlarında, iri yarı, göbekli, kaba sesli biriydi. Yapılması gerekenleri anlatıp, kahvaltı yerini gösterdi. Kahvaltı yaparken isimlerimizi yazıp bahçeye gittik.
Üçer kişilik ekipler halinde, birer ağaca başladık. Kaynanam ve karım alttaki dallardan toplalarken, ben merdivenle uçlara çıkıp topluyordum. Bahçe sahibi sürekli etrafımızda gezinip kontrol ediyor, bizimköylü Cemal amcaya bizi gösterip, bizim hakkımızda birşeyler soruyor, o da elini ağzına tutmuş anlatıyordu. Halil yanımıza gelip, kaynanama bakıp duruyor, ne kadar zengin olduğundan, karısının yıllar önce öldüğünden, yanlızlığın bir erkek için zor olduğundan bahsedip, sohbet etmek istiyordu. Kaynanam da, ben varım diye olsa gerek, pek konuşmuyordu. Öğleye doğru kaynanam karıma, “Uzaklaşalım da su dökecem, benimle gel.” dedi ve uzaklaştılar. Ben de ağaçtan onlara bakıyordum. Hemen arkalarından bahçe sahibi de yavaş adımlarla gidince, şüphelenip ağaçtan inerek, ben de peşlerinden gittim. Halil ilerde çökmüş, saklanır gibi, bir yere bakıyordu. Derken ayağa kalktı. Kaynanam ve karımı gördüm, geliyorlardı. Halil önlerine geçerek, kaynanama, “Bak sen de dulsun, ben de. Seni beğendim, ne dersin, bir kere verirsen sana 10 yövmiye veririm!” dedi.
Kaynanam da, “Manyakmısın sen be adam? Kızımın yanında olmaz!” dedi. Halil, “İstersen kızına da 10 yövmiye veririm, tazecikmiş. Ben birşeyi istedim mi alırım, zorla dersen o da olur!” dedi. Kaynanam, “Damadım merak eder, biz senin bildiğin kadınlardan değiliz, çekil de çalışalım!” dedi. Halil de, “Öyle olsun! Ben yapcağımı bilirim!” diyerek gitti. Ben tekrar ağaca döndüm. Arkamdan kaynanamla karım geldiler, aralarında konuşarak çalışmaya başladılar. Karım kısık sesle, “Yarın gelmeyelim, ben tanıyorum bu tipleri!” dedi. Kaynanam da, “Ben rahmetliye söz verdim, istesem de yapamam!” dedi. Karım, “Adam inatçıya benziyor, bir fenalık yapmasın?” dedi. Kaynanam da, “Korkma, kaba gürültü hepsi, herkesin içinde birşey yapcak hali yok ya! Senetler olmasa bir dakika durmazdım. Aman yine de dikkat et, Eser duymasın!” dedi.
Derken öğlen oldu. Yemek yedik. Halil Cemal ile birşeyler konuştuktan sonra, kaynanama ve karıma, “Siz içerde diğer kadınlarla elma seçin!” dedi. Bana da, “Sen de yine ağaçta, başkasıyla çalış!” dedi. “Olmaz!” desem de, “O zaman hepiniz bırakın gidin!” dedi. Mecburen kabul ettik. Ben ağaca, kaynanamla karım da ilerde, büyük, eski saç kaplama barakaya, elma seçmeye gittiler. Yarım saat sonra Halil de gitti barakaya. Aradan 10 dakika geçmeden Cemal de barakaya girdi. Ben şüphelenmeye başladım, ama kötü birşey olmasına da ihtimal vermiyordum.
İstirahat molası verilmesiyle, ben hemen barakaya arkadan yaklaştım. İçerden hıçkırık, ağlama ve şap şap sesleri gelince, ‘Ne oluyor?’ diye, barakadaki bir delikten baktım. Gördüklerim karşısında şok oldum! İçerde sadece 2 kadın vardı, kaynanam ve karım. İkisinin de ağlamaktan gözleri şişmiş bir haldeydiler. Halil kaynanamı, Cemal de karımı, elma kasalarının üstünde domaltmışlar, hem sikiyorlardı, hem de ellerinde Cameralı Ceptelefonlarıyla kaydediyorlardı! Öylece dondum kaldım, kıpırdayamıyordum. Kan beynime sıçramıştı, içeriye dalıp ikisini de öldürmeyi düşünüyordum. Tam o esnada arkamda birisinin olduğunu hissettim. Dönüp bakacaktım kim diye, ağzıma elini kapayarak, boğazıma bıçağı dayadı ve “Şşşşşt, sesini çıkarma!” dedi. Bu Halil in oğlu Musa idi. “Sesini çıkarırsan keserim! Babam sanırım içerde kaynananı sikiyor?” diyerek delikten baktı ve “Ooooo, Cemal de karını sikiyormuş ya!” dedi. Halilin oğlu delikten bakarken ben sadece içerde geçen konuşmaları duyabiliyordum. Halil Cemale 2 yövmiye sözü verip, “Sana, zorla da olsa sikerim dedim, değil mi!” diyordu. Pezevenk Cemal de, “Sağolasın! Nasıl, dediğim kadar varmış değilmi? İstersen değişelim, birde bunun tadına bak!” dedi. Halil de, “İdare eder, şu oruspuyu bir dölleyim de, bakarız…” dedi. Cemal, “Aman sakatlık olmasın, ben dışına akıtacam!” dedi ve hayvan gibi böğürmeye başladı, Pezevenk galiba boşalmak üzereydi…
Musa elini sikime atıp yokladıktan sonra, “Bak bak, sizinköylü Cemalin yarak seninkinden nekadar büyük!” diyerek kafamı deliğe yanaştırdı. Delikten baktığımda, Pezevenk Cemal karımın götünün üstüne boşalmış, yarağını karımın şalvarına siliyordu. Pantolonunu çekip toparlanırken, karım da kendini yere attı. Halil ise hala kaynanamı sikiyordu. Kaynanam, “Yeter artık, damadım gelir belki!” dedi. Halil de, “Gelirse gelsin!” diyerek ve hayvan gibi hırlayarak kaynanamın üstüne abandı kaldı. Az bekleyip, “Cemal sen dışarda bekle, kimse gelmesin!” dedi ve toparlandı. Kaynanama da elindeki Ceptelefonunu gösterekek, “Yarın devam ederiz artık, yoksa bu görüntüleri herkes görür! Yarın gelirken ikiniz de uzun etek giyin gelin, altınızda birşey olmasın, amınızda kıl dahi olmasın! Şimdi gidin çalışın!” dedi ve çıktı.
Musa da bana, “Babam her sene bir karıyı siker ve bol para verir siktiği karıya, şanslısın, kaynanan zengin olacak!” dedi. Ben şaşkın haldeydim, ne düşüneceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum. Musa elini ağzımdan çekip, kolumdan sürükleyerek tehna bir yere doğru yürüdük. Bana elindeki bıçağı göstererek, “Eee, ne yapmayı düşünüyorsun?” dedi. Ben de, “Hepinizi öldürecem!” dedim. Musa da, “Öldürecen ha? Geçen sene babam yine aynı yerde 30 yaşlarında bir kadını zorla bağırta bağırta sikti. Kadın gitmiş kocasına anlatmış. Ertesi gün kocası geldi, o da senin gibi hepimizi öldürecekti güya, daha elini kaldıramadan kafasına odunu yedi. Kendine geldiğinde, elleri bağlı bir şekilde, karısının sikildiği yerde babam onu götünden sikiyordu. Karısı da karşısında ağlayarak kocasının sikilmesini seyretti. Babamdan sonra, bizim elemanlarla, 8-10 kişi daha siktik adamı, götünü boruya çevirdik! Adam sonra karısıyla birlikte memleketi terketti. Yani diyeceğim şu: Öyle, asarım keserim diye düşünmeyeceksin, görmezlikten geleceksin. Hem para sıkıntınız da olmaz!” dedi ve elime 100 Lira sıkıştırdı, “Yoksa seni de kaynananın ve karının önünde sikeriz, ibne yaparız! Hadi şimdi git işinin başına!” diyerek gitti.
Sersem gibi olmuştum, nasıl çalıştığımı bilemez halde akşam oldu. Arabaya binerken kaynanamın ve karımın yüzleri kıpkırmızı, kafaları öndeydi. Pezevenk Cemal de bizimle aynı arabadaydı ve pis pis sırıtıyordu. Eve geldiğimizde kimseden çıt çıkmıyordu. Dışarı çıkıp, bira almak için bakkala gittiğimde, Pezevenk Cemal da oradaydı. Birer bira alıp çıktık, tepede oturduk epeyce konuştuk. Cemal bana, “Bak bana kızma, belki bilmiyorsun ama, karını senle evlenmeden önce de çok siktim. 50 Liraya sikiyordum hep, gerçi bu sefer bedava oldu ama, neyse. Bak iyi dinle beni, bunlar belalı, sakat birşey yapmaya kalkmışma, bırak sıkılıncaya kadar siksinler!” dedi. Gece 11 gibi eve döndüğümde ışıklar sönüktü, kaynanam salonda uyuyordu. Yatakodamıza gittim, karım da uyumuştu. Banyo yapmış, saçları mis gibi kokuyordu. Yattım ama uyuyamadım. Karım sayıklıyordu, “Cemal yapma! Annemin yanında olmaz!” sayıklamaları ile sabahı etmiştim.
Sabah evden çıkarken, kaynanamla karım, Halil’in istediği gibi uzun etekler giymişlerdi. Bahçeye vardık, kahvaltımızı ettik. Cemal bizi araçla, gözden uzakta ayrı bir bahçeye götürdü. Ağaçları yüksekti ve seyrek elmalar vardı. Musa yanımıza gelip, “Siz ilerdeki barakada elma seçin, Eser de kasa çekecek!” deyip, kaynanamı ve karımı barakaya yolladı. Sonra kolumdan tutarak, birlikte barakanın arka tarafına yürüdük. Arka taraftaki küçük pencereden çaktırmadan içeriye bakmamı ve olan biteni sessizce seyretmemi istedi. Kaynanam ve karım boş kasaların üstüne oturup beklerken, içeri Halil girdi. Musa bana, “Bekle ve gör şimdi!” dedi.
Kaynanam, “Elmalar nerede? Çalışmaycakmıyız?” diye sordu. Halil de, “Merak etme çalışacaksınız, ama başka şekilde!” deyip, karımın eteğini beline kadar sıvadı, “Aferin, tertemiz olmuş!” dedi. Birer tane Hap verdi, “Alın şunları yutun!” dedi. Ben Musaya sordum, “Ne Hapı o?” diye. Musa da, “Boşver ne Hapı olduğunu, o hapı yutunca kaynanan sana bile verir, inan bana!” dedi. Kaynanamla karım Hapları yuttular. Çok geçmeden Hap etkisini gösterdi herhalde ki, Halil kaynanama yere, hasırın üstüne sırtüstü uzanmasını ve eteğini beline kadar sıvayıp, bacaklarını açmasını söyledi. Kaynanam ruh gibiydi, söyleneni hiç itirazsız aynen yaptı. Karıma da kaynanamın bacak arasına doğru domalmasını ve amını yalamasını söyledi. Bunlar olurken Musa da yanımda sikini çıkarmış sıvazlıyordu. Karım kaynanamın bacak arasına domalınca, Halil de karımın arkasına geçip eteğini beline sıvayıp, götüne bir iki tokat atıp, parmaklayarak, “Ananın amını yala Orospu!” diye tekrarladı. Karım kaynanamın amını yalarken, Halil pantolonunu ve külodunu çıkardı. Halilin yarak ta kocaman, kalın ve damarlı birşeydi. Halil yarrağını karımın amına ve götüne sürterken, amı yalanan kaynanam da kafasını sağa sola sallayıp inliyordu…
Halil, “Çok karı siktim bu güne kadar, ama sizin gibisini görmedim! Ananı dün dölledim, bugün de seni dölleyecem Orospu!” deyip, yarağını karımın amına sert bir şekilde, tek hamlede soktu ve pompalamaya başladı. Musa kolumdan tutarak, “Hadi içeri gidelim de yakından bakalım!” dedi. Ben hemen, “Olmaz!” dedim. “Sen bilirsin…” deyip beni orada bırakıp gitti içeriye. Artık daha fazla bakamadım ve olduğum yere oturdum. Bakmıyordum ama kaynanamın ve karımın barakada çınlayan zevk çığlıklarını duyabiliyordum. Bir süre sonra o zevk çığlıkları hafifledi. Sesler iyice kesilince Halil bana seslendi, “Eser içeriye gel! Gel bak, karı nasıl sikilirmiş, nasıl döllenirmiş!” diye. Zar zor kalkıp içeri gittim. Kaynanam dörtayak üzerine domalmış bir vaziyette Musa’nın sikini yalarken, karım yere yüz üstü uzanmış, “Harikaydı…” diye mırıldanıyor, amından Halil’in dölleri akıyordu. Halil de kasanın üstüne oturmuş, bir sigara yakmış, sikini mendille temizlemeye çalışıyordu. Ben resmen şoktaydım.
Halil beni görünce, cebinden bir tomar para çıkarıp önüme attı ve “Artık çalışmanıza gerek yok, size bakarım. Fakat, sikim kalktıkça, hem kaynananı, hem de karını sikecem. Oğlum da sikecek! Haberin olsun!” dedi. Musa kaynanamı sırtüstü yatırdı, bacaklarını ayırdı ve amına sokup sikmeye başladı. Bir ara kaynanamla göz göze geldik, kaynanam (Hapın da etkisiyle) zevkten uçmuş bir halde, Musayı kendine çekiyor, bacaklarını havaya kaldırıp Musa’nın amına girmesine yardım ediyordu. Kaynanamı o vaziyette görünce, nedense sikim taş gibi olmuştu. Karım da bu dünyada değildi sanki, domalıp, “Ben doymadım, yarak istiyorum daha!” deyince, ben Halile baktım, acaba karımı yeniden sikecek mi diye. Halil de bana, “Hadi durma sik karını!” dedi. Hemen pantolonumu ve külodumu çıkarıp, karımın arkasına yanaştım ve a
Cepten Hızlı Izle
Enseksi Türbanlı Porno Izle
Canlı Adut Türk Izle

Report Page