Dördüncü dünya savaşı insanların beyinlerinde yaşanacak

Dördüncü dünya savaşı insanların beyinlerinde yaşanacak



"Alanı, insanların zihinleri olan savaş" yarım asırdır dünya üzerinde yoğun şekilde yaşanıyor. Özellikle son otuz sene içindeki pek çok büyük askeri çatışmada/müdahalede taraflardan bazıları bu teknikleri kullandı.

Bu teknikler, körfez savaşı sırasında yoğun şekilde kullanıldı. ABD'nin Irak'ı 2003'de işgali sırasında da kullanıldı. Iraklı bir çiftçi, bir tüfekle koca helikopteri zorunlu inişe mecbur bırakmamıştı. Basında bu şekilde haber yapıldı ama o sıralarda Amerikan helikopterleri riske bile girerek çok alçak uçuş yapıyorlardı. Çünkü o bölgede yaşayan halkı zihin kontrolüne tabi tutan sinyaller yayan cihazlar o helikopterlerde idi. Bu cihazlar ile hedef kişilerin arası ne kadar yakın olursa, tesiri o kadar güçlü oluyordu.

Sonraları Irak'ta, Felluce Sünni Üçgeni denilen alanda, Sünni Müslümanların işgale karşı destansı direnişini kırmak için de zihin kontrol teknikleri kullanıldı. Pikap kasası kadar büyük müzik kolonları bu direniş hattının etrafına getirildi. Dünya basınına "ABD, direnişi kırmak için yüksek sesli müzikle işkence ediyor" şeklinde geçen bu uygulama bir zihin kontrol tekniği idi. Müzik yayını ile aynı anda, işgale bir türlü teslim olmayan o bölge zihin kontrolüne sebep olan dalgalarla vuruluyor ama o bölgedeki Iraklıların şaşkın, agresif, şuuru bulanık hali dikkat çekeceği için bu maske takılıyordu.

An itibari ile Türkiye'deki ceza evlerinde, askeri tesislerde ve çok kalabalık öğrenci toplanan üniversite kampüsleri gibi yerlerde NASA, CIA, NSA, MOSSAD, MİT'in hain kanadı, Mason teşkilatı ve AKPKK ortaklığı ile ve konseylerin en üst yönetiminde zihin kontrol teknikleri test ediliyor. Başarılı olduğu gibi bütün bir Türk milleti üzerinde derhal uygulanacak. Bu kapsamda, hususiyle ceza evleri, bulunmaz fırsat olarak görülüyor.

Ankebut Ağı'na çalışan ve Mason da olan ceza evi müdürleri, kaymakamlar, valiler ve jandarma komutanları organize şekilde kullanılarak ceza evlerindeki TC vatandaşlarına, zihin kontrolüne hiç direnemesinler diye kimyasalllar da veriliyor. İnsanın iradesini zayıflatan ve zihin kontrolüne hazırlayan bu kimyasallar, sularına ve yemeklerine katılarak mahkumlara ya da tutuklulara veriliyor. Şu anda bütün ceza evlerinde ve sürekli olarak verilemese de sadece Türkiye'de bu teknikle saldırıya maruz kalmış yüz binlerce kişi olduğu değerlendirilmeli.

"Dördüncü dünya savaşı, insanların zihinlerinde yaşanabilir. Çok yakın gelecekte, bilgisayarları, tabetleri, telefon cihazlarını koruyan antivirüsler gibi koruyucu sistemler geliştirilip insanların beyinleri/zihinleri korumaya alınmak zorunda kalınabilir" diye, yaklaşık on senedir yazıyorum.

Bu sene Davos'ta toplananlar arasında, AKPKK projesinde etkin olarak kullanılan ve "Tayyip'i Tayyip yapan adam" olarak bilinen CIA casusu, gizli Yahudi ve Mason Cüneyt Zapsu, şaşkınlıktan kendinden geçmiş halde birkaç cümle kurdu. Şaşkınca gülümseyerek "İnanabiliyor musunuz, yakında bir savaş çıkacak ve bu, insanların zihinlerinde yaşanacak. Bilgisayarları koruyan antivirüs uygulamaları benzeri şeylerle insanlar beyinlerini korumaya alacak" diyordu. Biz bunları on hatta yirmi sene önce söyleyince, bizim devletimiz ne yapıyordu?

Report Page