Başörtülü Po

Başörtülü Po




🛑 TÜM BİLGİLER! BURAYA TIKLAYIN 👈🏻👈🏻👈🏻

































Başörtülü Po
Ana Sayfa Güncel Semra Polat’ın hikayesi: “Kapıyı açtığımda görüp rahatladığım başörtülü polisten en çok baskıyı...

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız


Kopyala



ETİKETLER 15 Temmuz başörtüsü Fotoğraf Semra Polat
You have entered an incorrect email address!



Rejim ve Alevi sorunu ekseninde ‘ötekiler’





Meğer Putin, Erdoğan’ı bunun için çağırmış





KKM; günü kurtarmak için geleceği yaktılar





O artık Erdoğan rejiminin ‘çirozu’!


Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Tamam
Write CSS OR LESS and hit save. CTRL + SPACE for auto-complete.
Beden eğitimi öğretmeni Semra Polat’ı kamuoyu bir fotoğraf karesiyle tanıdı. Kelepçeli ama başı dik, gülümseyen bir kadın fotoğrafıydı.
Semra Polat’la hem o fotoğrafı, hem 28 Şubat’tan 15 Temmuz’a yaşadıklarını hem de bir mülteci botuyla ülkeyi terk etmek zorunda kaldığı süreci Bold Medya’dan Cevheri Güven’e anlattı.
Semra Polat’ın önce çalıştığı okul kapatılmış. Karı koca tarlalarda işçilik yaparak hayata tutunmaya çalışmışlar bir süre. Sonra akademisyen kocası inşaatlarda çalışmaya başlamış.
“O fotoğraf çekildiğinde kocam tutukluydu. Kocamın tahliyesini beklerken, beni de gözaltına aldılar. Çocuklarımı bırakacak kimsem yoktu. İçim yanıyordu ama en güzel kıyafetimi giyerek çıktım evden. İnsanlar benim özellikle ismini söylemek istemediğim örgüt suçlamasıyla alındığımı bilsinler istedim. Ve gülümseyerek ilerledim. Çünkü korkmadım” diyen Semra Polat, 28 Şubat’tan beri baskıya alışık bir isim.
Kapıyı açtığında gördüğü başörtülü polis önce bir rahatlama hissi oluşturmuş ama en çok baskıyı da o polisten görmüş. Ve yaşadıklarını şöyle anlatıyor
“O da bir annedir eminim o bayan polis, ‘Çocuklarına ümit verme, niye çocuklarına ümit veriyorsun, akşam geleceğini nereden biliyorsun’ dedi. Ve azarladı beni çocuklarımın yanında.
İnsanların başörtüsü kendi tercihleridir. Yani başörtülü diye herhangi bir şeye sokmak istemem ama ben kapıyı açtığımda başörtülü polis görünce kendimi bir anda çok güvende hissettim açıkçası. Açık polis gelse de kendimi güvende hissederdim o ayrı konu ama hani halimden anlar diye düşündüm. Ama davranışları çok kabaydı. Çocuklarımın gözünün önünde, çocuklarına verme ümit vs.
Ama o sırada bakıyorum, başörtüsü mağduriyeti yaparak bir yerlere gelmiş, İslamı kullanan insanlar, başörtüsünden dolayı yeri göğü inleten insanlar, orada ben de başörtülü bir insanım, beni tutuklayan polis de başörtülü bir polis ama bana yapılan zulmü görmüyorlar.
Üniversitenin son iki yılında daha yoğun yaşadım 28 Şubat’ı, kampüs yasağı vardı, içeri almıyorlardı. Ana giriş kapısından girmeden başörtülü biçimde gitmeye çalışıyorduk ama sürekli okulun güvenliği tarafından siren sesiyle uyarılarak, açın başınızı diyerek herkesin içerisinde bağırarak başlarımızı açtırıyorlardı. Yani o dönemde de zulüm gördük bu dönemde de zulüm gördük.
O dönem başörtülülere yapılan bir zulüm vardı başörtüsünden dolayı yaptıkları, diğer grubun. O zulüm yapılan kişiler, şimdi tam tersinden başörtülü bir şekilde başörtülüye zulüm yapmaya başladılar. Ve buna hiç kimsenin sesi çıkmadı.
Başörtüsü benim için o kadar değerli bir şey ki. Kendimi bayanlar arasında eşit hissettiğim, yani başörtülü olduğum için ezik hissetmediğim eşit hissettiğim bir kıyafettir benim için başörtüsü. Ben malum şahsa Tayyip Erdoğan’a ellerimi açıp o kadar dua ederdim ki, başörtüsü serbestisi geldiğinde. Başörtülü çalışmaya başladığımda. Meğerse böyle bir kural vs. kanun hiçbir şey yokmuş, kağıt üzerinde olan hiçbir şey yok.
Sonrasında bakıyorum, bu serbestliği yaşayan bir memur tarafından koluma kelepçe takılıyor ve sert davranılıyor ve buna hiç kimsenin sesi çıkıyor. Kabataş’ı duyuyorduk yani insanlar neler yaptılar. Hala görüntülerini beklediğimiz. Ama orada hiç kimsenin sesi çıkmıyor ve dindar bir şehir olarak adlandırıldığımız yerde.”
Kocasının çalıştığı üniversite ve kendi çalıştığı okul kapatılınca Semra Polat, iki çocuğuyla beraber zor günler geçirir. İlk zorluk ekonomiktir ama sonrasında daha büyük zorluklar gelecektir:
“15 Temmuz’dan önce başladı bizim hayatımızın zorlukları. 17/25 Aralık olaylarından sonra ciddi baskılar görmeye başlamıştık. Okullara kayyım atandı. Hiçbir şekilde maaşlarımızı vermiyorlardı. O yaz okul kapandıktan sonra tatile gittik.
15 Temmuz’dan bir hafta önce evimize döndük. Bir hafta içerisinde yeni seneye dönük neler yapabilirim diye yıllık planlamamı çıkarmaya başladım. Bir gecede selalarla uyandık.
Sabah arkadaşlarımı aradım, nasılsınız diye. Bir arkadaşımın evini taşlamışlardı. Camlarını yerle bir etmişlerdi. Ve hastaydı çocuğu. Gırtlak kanseriydi. Çıkmadık hiç dışarıya, çocuklarımı camın kenarından uzak tutuyordum.
23 Temmuz’da da genelgeyle okulun kapatıldığı, çalışma izinlerimizin iptal edildiğini duyduk.
7 yaşında karar vermiş bir çocuktum ben öğretmenliğe. O zamandan beri her şeyinizi, hayatınızı belki de verdiğiniz bir meslek. Bir anda gitti. Ben kendime sordum; ne hissediyorsun şu anda? Dedim ki, ne olursa olsun ben yanlış bir şey yapmadım.
3-4 gün sonra eşimin çalıştığı üniversite kapatıldı ve biz beş parasız kaldık ortada. Çünkü maaş alamadan çalışıyorduk zaten. Ve paramız bankada kaldı. Bayram tatilinden döndüğümüz için çocuklarımın 25 lira bayram harçlıkları var bir de arabamızın deposu benzin dolu. Dolabımda kış için koyduğumuz malzemeler var.
Sonrasında o kadar çok eylem oluyor, insanlar sokaklardalar ve sürekli bizle alakalı propaganda yapıyorlar. Beni en çok korkutan şey, “Fetöcülerin eşleri size helaldir” kelimesi beni inanılmaz korkutmuştu. Burada güvende değiliz diye düşündük ve bir sabah erkenden çıktık.
Gittiğimiz yerde de aynı şekilde hiç paramız yok. Tarımın yoğun olarak yapıldığı yerdi gittiğimiz yer. Eşimle birlikte tarlada çalışmaya karar verdik. Sabah çok erken vakitte kalkıyorduk, çilek dikmeye gittik beraber ama hiç anlamıyoruz. Nasıl yapılabileceğini bilmiyoruz. Gece 2’de kalkıp, sabah namazında gidip güneş doğmadan geri dönmemiz gerekiyordu o sıcakta çalışmamak adına.
İlk indim işçi minibüsünden, çeltik tarlası, pirinç ekilen yerdi indiğimiz yer ve bir anda milyonlarca sivrisinek bana hücum etti. Talan etti derler ya, meğer ki işçiler bunu biliyormuş, herkes sinek ilaçlarını getirip üzerlerine sıkıyorlarmış ama ben bunu bilmiyordum. Hiç görmedim. Ve o kadar sinekler tarafından arı sokulmuş gibi bütün vücudumu mahvettiler. Her tarafım sinek ısırığı oldu.
İşin yöntemini bilmediğim için çamurlara bata çıka o tarlada çalıştım. Kredi kartımızın borcumuzu orada çalıştığımız parayla ödedik. Günlük 30 liraya çalışıyorduk.
Sonra odunculuk yaptık birlikte. Sırtımızdan dağlardan odunları taşıyarak, odunculuk yaparak geçindik bir müddet.
Bir gece damda yatıyoruz, ayın aydınlığıyla yatsı namazını kıldım. Tanıdığımız insanlar da operasyon geçirmeye başladılar. Çocuklarıma baktım, eşime baktım, yakınlarıma baktım. Allah’ım dedim ben de tutuklanırsam gözaltına alınırsam, iki yavrumu emanet edebileceğim hiç kimse yok. Çok utanıyorum sonradan bunu söylediğim için. Allah’ım dünyaya bakıyorum şu an, bu çocukların güvenli olabilecekleri tek yer toprağın altı altı. Bir gün ben bir şey yaşarsam sana emanet ediyorum onları. O kadar ki herkes sizden nefret ediyor. Sokağa çıkıyorsunuz, tarlada çalışırken bile bizim ihraç olduğumuzu öğrenince insanlar “oh” işte. Yaşadınız başınıza bunlar geldi.
Sonrasında okul açıldı. Benim için en zor günlerden biriydi. Çocuklarımı alıp okula götürdüm. Zil çaldım zil sesi. Ben de bir öğretmendim nihayetinde. Sıralarda başlarında öğretmen olmayan sınıflar vardı. Hepsi ihraç edilmiş öğretmenlerdi.
Bir yerde sigortalı iş başvurusunda bulunamıyorsunuz kimse sizi almıyor. Yani yaşam hakkı tanımıyorlar size. Böyle bir ortam.
Eve gittim eşime dedim ki, köşe başında bir nalbur var onun önünde inşaat işçilerini gördüm, istersen git kendini tanıt, onlarla da çalışabilirsin. Eşim de hiçbir şekilde eline kürek kazma almış birisi değil. Hiç bilmiyor bu tarz şeyleri. Hiç tereddüt etmeden olur dedi, gederim çalışırım yaparım. Gitti inşaatta başladı çalışmaya, çok uzak bir inşaat ama evden yürüyerek gidiyordu. Ayaklarının altı patladı böyle su topladı. Tabi işin usulünü bilmediği için o inşaattaki harçların hepsi ayaklarının içine girdi. Ben akşamları onun ayaklarındaki harçları çıkartıyordum.
İsim ve e-mail adresinizi her yorumda tekrar girmek istemiyorsanız kutucuğu işaretleyiniz.
Tarafsız, doğru haberlerimiz, isabetli yorum, analiz ve yazı dizilerimizle gerçek bilgiye ulaşmanız için varız.
Sosyal medya hesaplarımızı lütfen takibe alınız.

Created with Highcharts 8.2.2 03:45 04:00 04:15 04:30 04:45 05:00 05:15 05:30 05:45 06:00
Created with Highcharts 8.2.2 03:45 04:00 04:15 04:30 04:45 05:00 05:15 05:30 05:45 06:00
Created with Highcharts 8.2.2 03:45 04:00 04:15 04:30 04:45 05:00 05:15 05:30 05:45 06:00
Created with Highcharts 8.2.2 03:45 04:00 04:15 04:30 04:45 05:00 05:15 05:30 05:45 06:00
Created with Highcharts 8.2.2 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00
Created with Highcharts 8.2.2 03:45 04:00 04:15 04:30 04:45 05:00 05:15 05:30 05:45 06:00

08:39 /
Sağlık personeline ek ödeme yönetmeliği Resmi Gazete’de


08:35 /
11 ilin emniyet müdürü değişti! Kararnameden yansıyan ilk isimler enbursa’daydı (Özel Haber)


01:17 /
Kaymakamlar Kararnamesi de geldi (Özel Haber)


22:37 /
Marmara’da korkutan deprem


21:22 /
Bursaspor’dan Afyon’da kötü prova


20:14 /
Almanya’da facia! İki hız treni çarpıştı: Çok sayıda yaralı var


18:39 /
Sigara ve alkole büyük zam geliyor


18:26 /
Ege’de korkutan deprem!


17:16 /
Beyrut’ta rehine krizi!


17:05 /
Bursa’nın havasını böyle katlediyorlar



Anasayfa /

DÜNYA
/ Almanya’da başörtülü kadına şiddete polisten ilk açıklama

Almanya’da Kuzey-Ren Vestfalya eyaletine (KRV) bağlı Wuppertal kentinde polis, 22 yaşındaki başörtülü bir kadına maske takmadığı gerekçesiyle sert müdahalede bulunmuştu. Olay anının görüntülerinin yayınlanmasının ardından polislere sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüyünce Wuppertal polisi açıklama yapmak zorunda kaldı. Açıklamada, maske takmadığı için kadına uyarı yapıldığı ve kadının polislere direndiği belirtildi. Polisin genç kadını maske takması yönünde uyardığı, ancak kadının polise hakaretlerle karşılık verdiği savunuldu.
Maske takmama ve hakaret suçlarından kadının kimlik bilgilerinin istendiği, ancak kadının bu kez de kaçmaya çalıştığı belirtildi. Daha sonra kadının başka bir noktada tekrar durdurulduğu belirtilerek, “Bu defa kimlik bilgilerini veren kadın bağırmaya devam etti. Kimlik tespiti yapılırken bir polis memurunun karnına vurdu. Bu davranış sonrası kadın yere yatırıldı ve elleri kelepçelendi. Sakinleştikten sonra ise çocuğuyla ilgilenebilmesi için elleri çözüldü” denildi.
Olay sonrası sırra kadem basan kadının, polislerden davacı olup olmayacağı merak edilirken, Almanya İçişleri Bakanlığı'nın da konuyla ilgili açıklama yapması bekleniyor. Polis, kadının kimliği hakkında bilgi paylaşmıyor.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Wuppertal şehrinde bebeği ile birlikte diş hekiminden çıkan başörtülü bir kadın, maske takmadığı gerekçesiyle polis tarafından durdurulmuştu. Polis, genç kadını zorla yere yatırarak kelepçe takmış, çığlık atarak sesini duyurmaya çalışan kadının, bebek arabasındaki bebeği de ağlamaya başlamıştı. Polis, bebeğin ağlamasını görmezden gelerek kadına bebeğinin önünde dakikalarca kötü muamele etmeye devam etmişti.
Kadının çıktığı diş kliniğinde çalışan bir sağlık personeli, polislere davranışlarının yanlış olduğunu söyleyerek kliniğe geri dönmüş, olay sırasında orada bulunan bir Alman vatandaşı, polislere kadına bu şekilde davranmamaları gerektiğini söyleyerek yaptıkları eylemin suç olduğunu belirtmişti. Alman vatandaşının olayı telefonu ile kayda almaya başlaması üzerine polisler öfkelenerek onu engellemeye çalışmıştı. Polis, çevredekilerden gelen tepkinin büyümesi üzerine kelepçeleri çıkartarak kadını serbest bırakmış, polis şiddetine maruz kalan kadın, şikayetçi olacağını söylemişti.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Patlamadan dakikalar önce uyarı yapılmış

Bursa'dan, Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün haberlerin adresi www.enbursa.com'da; yayınlanan haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz. Aykırı işlem yapan kişi/kişiler için yasal başvuru hakkı saklı tutulmaktadır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan kişiler sorumludur. Enbursa.com basın ahlak ilkelerine uygun olarak yayın yapmaktadır.
Bu site AA ve İHA abonesidir.
enbursa.com'u tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Bu web sitesinden haber ve ebülten almak istiyorum



24° İstanbul

Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce



HABERLER
SON DAKİKA
GÜNCEL
SPOR
EKONOMİ
DÜNYA
SAĞLIK
MAGAZİN



GÜNCEL
Eğitim
Otomobil
Emlak
Yerel
Milli Piyango
Hava Durumu
Yol Durumu


POLİTİKA
Ak Parti
Chp
Mhp
Hdp
İyi Parti
SP
BBP


SPOR
Fenerbahçe
Beşiktaş
Galatasaray
Trabzonspor
Kırmızı Çizgi Fitbol


SEÇİM
Yerel Seçimler 2019
2018 Genel Seçimleri
Anket


ÇALIŞMA HAYATI
Memur
Emekli


MAGAZİN
Kültür ve Sanat


RAMAZAN
İmsakiye

captions and subtitles off , seçildi
Yazı Color Beyaz Siyah Kırmızı Yeşil Mavi Sarı Macenta Açık Mavi (Camgöbeği) Transparency Mat Yarı-Saydam Arka plan Color Siyah Beyaz Kırmızı Yeşil Mavi Sarı Macenta Açık Mavi (Camgöbeği) Transparency Mat Yarı-Saydam Saydam Pencere Color Siyah Beyaz Kırmızı Yeşil Mavi Sarı Macenta Açık Mavi (Camgöbeği) Transparency Saydam Yarı-Saydam Mat
Yazı Boyutu 50% 75% 100% 125% 150% 175% 200% 300% 400% Yazı Kenarlıkları Hiçbiri Kabartılmış Yassı Düz Gölgeli Yazı Tipi Orantılı Sans-Serif Eşaralıklı Sans-Serif Orantılı Serif Eşaralıklı Serif Gündelik El Yazısı Küçük Boyutlu Büyük Harfli
Reset restore all settings to the default values Tamam



Sitene Ekle




Sitene Ekle
Çerez Politikası
İletişim

En Guzel Turk Sex Vıdoları
Dar Am Liseli
Youn Porn Hd

Report Page