Avrupada Seks Çok Normal Bir Şey Belli Ki

Avrupada Seks Çok Normal Bir Şey Belli Ki




⚡ TÜM BİLGİLER! BURAYA TIKLAYIN 👈🏻👈🏻👈🏻

































Avrupada Seks Çok Normal Bir Şey Belli Ki


08.03.2016 14:22 |
Son Güncelleme:
10.03.2016 21:54


TAKİP ET



İnsan cinselliğinin karmaşık olduğunu kabul etmek gerekir.
Cinsel tercihler geniş bir yelpaze içerir, kişiden kişiye, ülkeden ülkeye, bir günden diğerine değişebilir.
Bu nedenle "normal” seks yaşantısını tanımlamaya çalışmak saçma olur. Seksin türleri öyle geniş kapsamlıdır ki bir tek istatistikle çoğu insanın bu konudaki duygu ve düşüncelerini anlatmak mümkün değildir.
Bu makalede, cinsellik yelpazesinin ne kadar geniş olduğu konusunda bir fikir vermek için bazı verilere başvurduk.
Fakat bunu yaparken de belli uyarılarda bulunmak gerekir.
Cinsel davranışlara yönelik anketlerin çok da güvenilir olduğu söylenemez. Seks hakkında konuşmak hâlâ tabu olarak görülür. Anket ya da araştırmalara katılanlar her zaman doğruyu söylemeyebilir; yanıtlarını süsleyerek ya da abartarak verme ihtiyacı duyabilir.
Yani bu istatistikler harfi harfine doğruyu gösteriyor diye görülmemeli, sadece 21. yüzyılda cinsel hayatın çeşitlerine dair genel bir eğilimi yansıtan veriler olarak ele alınmalıdır.
Cinsel yönelimleri rakamlara dökmek her zaman zor olmuştur. Kime sorduğunuza, nasıl sorduğunuza ve çekicilik, davranış ya da kimlik olarak mı sorduğunuza bağlı olarak homoseksüellik tahminleri yüzde 1 ila 15 arasında değişiyor.
Son dönemlerde yapılmış bazı araştırmalar ise bazı insanların tümüyle cinsel arzulardan yoksun olduğunu gösteriyor. Ama bu onların herhangi bir ilişki yaşamadığı anlamına da gelmiyor. Bu durumun yaygınlığı konusunda kesin veriler olmamakla birlikte, tahminler yüzde 1 üzerinde yoğunlaşıyor.
Cinsel arzulardan yoksun ya da aseksüel olarak tanımlanan bu insanların kendilerini ifade etme konusundaki girişimler giderek yaygınlık kazanıyor.
Düzenli birliktelikler dışındaki seksin yeni tanışılmış kişilerle gerçekleştiğine dair yanlış bir yargı var; oysa seks birçok farklı görünüm kazanabiliyor.
2009'da ABD'de yapılan ve 18-59 yaş arası 3990 kişiyi kapsayan bir araştırmada görüldüğü gibi, tek gecelik ilişkiler tahmin edildiği kadar yaygın değil. Başka bir deyişle, nüfusun yüzde 50'sinin durumu "karışık” görünüyor.
Journal of Sex Medicine dergisinde yayımlanan verilere göre, kiminle cinsellik yaşandığı sorusunun cevabı şöyle:
Uzun süreli birliktelik: %53Geçici ilişki: %24Arkadaşla: %12Tanıdıkla: %9Seks işçisi:%2
Bu veriler, ABD'de 18 yaşından büyük 50 bin kişinin katıldığı Küresel Seks Araştırması'na dayanıyor. Araştırmada, şu sonuçlara varılmış:
Son bir yıldır cinsel ilişkiye girmeyenlerin oranı: %18Yılda bir kez: %8Ayda 1-2 kez: % 28Haftada 1-3 kez: %40Haftada 4 veya daha fazla: %6,5
Yaş ilerledikçe cinsel birleşme sıklığı azalıyor. Ama bu düşüş tahmin edildiği kadar keskin değil.
70 yaş civarı kişilerle yapılan bir ankette, katılımcıların yüzde 50'sinin ayda iki kereden daha fazla, yüzde 11'inin ise haftada bir düzenli cinsel ilişkiye girdiği görüldü.
Kanada ve ABD'de internet üzerinden yapılan bir araştırmada, heteroseksüel çiftlerin ve homoseksüel erkeklerin seks süresi 15-30 dakika arasında değişirken, lezbiyen kadınlarda bu sürenin 30-45 dakikaya çıktığı görüldü. Yani lezbiyenler daha az sıklıkta seks ihtiyacı duyuyor, ama seks süresi daha uzun tutuluyor denebilir.
Seks sırasında orgazm oluyormuş gibi davranmanın sadece kadınlara özgü olduğu sanılır. Ama ABD'de yapılan bir araştırmada, çeşitli cinsel etkinlikler sırasında erkeklerin de yüksek denebilecek bir oranda orgazm oluyormuş taklidi yaptığı görüldü.
Bunun nedeni çoğu zaman, o an seks isteği duymadığı halde partnerlerini üzmemek için ilişkiye girmiş olmak şeklinde ifade ediliyor.
Fakat erkeklerin kendisi bazen orgazm oluyormuş gibi davrandığını kabul etse de, bunların sadece yüzde 20'si partnerlerinin bunu yaptığına ihtimal veriyor.
Bu makalenin İngilizce aslını BBC Future sayfasında okuyabilirsiniz.Dergideki diğer makalelere buradan ulaşabilirsiniz.
Copyright © MYNET A.Ş. Telif Hakları MYNET A.Ş.'ye Aittir.

Tüm Forumda Konular Bu Kategoride Bu Konuda
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz. Kadınlar Kulübü'ne ücretsiz üye olmak için tıklayın...
Konu Sahibi bildigimce Başlangıç Tarihi 29 Kasım 2013
Ayrıntılı Düzenleme Kimler kimler yazdı?
Avrupa'lı kadınlar cinsellikte özgürler(Mİ)dir Bu yazım biraz uzun olacak; çünkü bahsedeceğim tezdeki her cümle paylaşılmaya değer gibi geldi bana ve ancak bu kadar kısaltabildim. Lorenzo Mazzoni adlı bir İtalyan kadının “Orgasm is gendered: A feminist exploration into the (hetero)sexual lives of young women” adlı tezine ORGASM IS GENDERED: a feminist exploration into the (hetero) sexual lives of young women buradan ulaşabilirsiniz. Ben tezin sadece bir kısmını özetleyeceğim (sy.66-104). Bu yazıyı yazmaktaki amacım, bizim toplumumuzda var olan Avrupa’da cinsellik çok normal, kadınlar çok özgür, her şey daha rahat gibi düşüncelerimizin çok da doğru olmadığını göstermek. Bir yandan keşke öyle olsaydı, o zaman örnek alıp biz de özgürleşebilirdik diyorum; ama öte yandan Türk kadınlarının “Avrupa’lı kadınlara” özenmelerinin onlarda bir baskı ve eksiklik hissettirdiğini düşündüğümden de bu tezi özetlemek istedim. Tezin %5.bölümünü anlatacağım ve derli toplu olsun diye ilk bir içindekiler gibi bir liste yapayım dedim; 5. Genç kadınların deneyimleri 5.1 Kadınların demografik bilgileri 5.2 Cinsel bilgi nerede geliyor: Okul, aile, arkadaşlar? 5.3 Yaygınlığına rağmen kadın mastürbasyonu tabusu 5.3.1 Kadınlar ne zaman mastürbasyona başlar? 5.3.2 Kadınlar nasıl mastürbasyon yaparlar? 5.3.3 Mastürbasyon heteroseksüel ilişkilerde orgazm yaşanmasıyla nasıl bağlantılı? 5.4 Vajinal Orgazm Miti 5.4.1 “Seks”in vajina-penis birleşmesi olarak algılanması ve “vajinal orgazm” beklentisi 5.4.2 Erkeğin cinsel gücü, kadının kendisine ket vurması 5.4.3 Anormal miyim? 5.4.4 Heteroseksüel ilişkide orgazm-zevk ayrımı 5.4.5 Genç kadınlar ne zaman orgazm taklidi yaparlar? 5.5 Erkeklerin daha fazla cinsel ihtiyacı vardır Şimdi, tezin özetine gelelim. Benim içimi çok rahatlatan bir tez olmuştu (sanırım belli konularda yalnız olmadığımı ve hatta(!) İtalyan kadınların bile benle aynı şeyleri paylaştığını öğrendiğimden ötürü olsa gerek). 5. Genç kadınların deneyimleri 5.1 Kadınların demografik bilgileri: Röportaj yapılan 8 kadın da Üniversite öğrencisi yada üniversite mezunudur. Yaşları 23-27 arasındadır ve hepsi İtalya, Bolonya’da yaşamaktadır. (Vittoria, Carmen, Anna, Celeste, Linda, Giovanna, Miriam ve Franca takma adları). 5.2 Cinsel bilgi nerede geliyor: Okul, aile, arkadaşlar? Bilmek, kadınları güçlendiren en temel etkendir diye başlayan Lorenzo, bir kadının nasıl zevk aldığını ve nasıl orgazm olabileceğini bilmesi için kendi fizyolojisini, cinsel fonksiyonlarını ve onu uyaran noktaları bilmesi gerekir der. Mesela klitorisin kadının en duyarlı noktası olduğunun ortaya çıkması, kadınları cinsel anlamda özgürleştirmiştir ve klitorisin uyarılmasını heteroseksüel ilişkilerde meşrulaştırmıştır. PEKİ ama bu tür cinsel bilgiler genç kadınlara ulaşıyor mu? Yahut da ne tür bilgiler onlara ulaşıyor? Lorenzo 3 şeye odaklanır; aile, okul, arkadaşlar. Carmen, Linda, Anna ve Vittoria onlara okulda sadece bebeklerin nasıl doğduğunun anlatıldığını söylerler. Franca, Giovanna ve Miriam ise sadece biyoloji dersinde insan anatomisini gördüklerini ve çok yüzeysel bilgiler öğrendiklerini belirtiler. Yani kimse cinsel ilişki açısından gerekli ve ilk cinsel deneyimlerini kolaylaştıracak tarzda bilgiler edinmezler. Aynı durum aileler için de söylenebilir. Gerekli bilgiler yerine, aileyle cinsellik konuşulduğu zaman genellikle uyarılar: “kendini hemen birine kaptırma”, “acele etme”, “özel insanı bekle”, “ilk defa özel olmalıdır” şeklinde oluyorlar. Yani aile de güvenilir bir bilgi kaynağı olmuyor bu durumda. Arkadaşlar ise erkekler için cinselliğin öğrenildiği yer iken, kadınlar için bu durum böyle olmuyor. Genellikle kız arkadaşların cevapları önyargı, kınama ve cinselliğe olumsuz bir bakış açışıyla dolu oluyor. (Franca der ki): “Mastürbasyon mu yapıyorsun! İğrenç! Böylece sen de mastürbasyon yapmayı bırakıyorsun.” (Linda der ki): “Eğer erkek mastürbasyon yapıyorsa, bu normaldir. Eğer kadın yapıyorsa, o bir nemfomanyaktır –seks düşkünü kadın”. Yani arkadaşlar neyin normal neyin anormal olduğunu söyleyen en büyük bilgi kaynağı oluyor ve arkadaşlar arasında korkular, endişeler ne yazık ki çok az konuşuluyor. Cinsel değerler de TAMAMEN genel-geçer (popüler) inançlar üzerine kuruluyor. Bu sebeple de genç kadınlar pratik bilgilerden yoksun kalıyor ve cinsel bilgileri tabularla, yanlış inançlarla ve önyargılarla dolu oluyor. Genç kadınların cinselliği keşfetmeleri tamamen izolasyon ve yalnızlık içerisinde olurken, herhangi güvenilir birine danışabilmek mümkün olmuyor ve cinsellikten ne beklenmesi gerektiği, cinselliğin ne olduğu ve cinsel birleşmenin nasıl gerçekleştiği bilgileri kimseye aktarılmıyor. Bu durum kadınları korku ve göz ardı etmeye itiyor ve kadınlar deneyimlerini, problemlerini paylaşmak isterlerken bunu yapamıyorlar. Kısaca güvenilir bilgiler genç kadınlara ulaşmıyor ve Boston Women’s Health Collective Book (1971) ya da Hite Report (1976) gibi yararlı kaynaklar da ne yazık ki genç kadınlar arasında yaygınlaşmamışlar. Temel cinsel bilgiler –mesela klitorisin en önemli cinsel organ olması gibi- hala yoksayılıyorlar ve bu 30 yıl önce bile kuşkuyla bakılan ve ortaya çıkarılan yalan dolan düşüncelere (mitlere) meydan bırakıyor. Yani genç kadınlara sunulan hiçbir cinsel bilgi, onları özgürleştirmiyor. 5.3 Yaygınlığına rağmen kadın mastürbasyonu tabusu 5.3.1 Kadınlar ne zaman mastürbasyona başlar? Çoğu –farkında olarak ya da olmayarak- küçük yaşlardan beri başlamışlar mastürbasyona. Klitorisin ne olduğunu bilmeden orayı uyarmışlar ve mesela Anna bunun için küçük ayısını kullanmış. Fakat arkadaşlarının olumsuz tepkileri yüzünden birçoğu mastürbasyon yapmayı kesmiş ve Lorenzo der ki mastürbasyon hakkında konuşmak İtalyan kadınları arasında hala bir tabu. Mesela Franca da der ki: “Hala da mastürbasyon yaptığımı arkadaşlarımla paylaşmam; çünkü benim hakkımda olumsuz düşüneceklerdir.” 5.3.2 Kadınlar nasıl mastürbasyon yaparlar? 8 Kadın da mastürbasyonu klitorislerini uyararak yapıyorlar ve mastürbasyon sayesinde de orgazm olabiliyorlar. Shere Hite’in da gösterdiği gibi, kadınların çoğu için mastürbasyon demek orgazm demektir. Kadınlar başka kadınların nasıl mastürbasyon yaptıkları hakkında fikir sahibi değiller. Çoğu kadın dışsal uyarım –yani vajinanın dışı, dudaklar, klitoris falan- yaparlar, ama bu durum kadınlar tarafından genel olarak bilinmez ve mastürbasyonun penetrasyon olarak gerçekleştirildiği miti yaygındır. Yani mastürbasyon sırasında bile “erkeklerin kurallarına” göre oynarız. Bu mit erkekler arasında da oldukça yaygındır. Mesela Miriam orgazmların hepsinin klitoris sayesinde gerçekleştiğini –hem erkek arkadaşıyla hem de mastürbasyon sırasında- belirtir ve erkek arkadaşı bunu duyunca şok olur; çünkü kendisi kadınlar için klitorisin en temel cinsel organ olduğunu bilmez ve yanlış bilgilerle cinselliğini sürdürüyordur. Yani çoğu erkek kadının penetrasyon ile orgazma ulaşacağını bekliyor, vajinal orgazma! Mastürbasyonun tabu olması ve bu konuda konuşulamaması gerçeği, kadınların nasıl orgazma ulaştığının bir sır olarak kalmasına sebep oluyor ve hem kadınların hem de erkeklerin zihninde vajinal orgazm yani penetrasyon ile orgazma ulaşma fikri yer ediyor. 5.3.3 Mastürbasyon heteroseksüel ilişkilerde orgazm yaşanmasıyla nasıl bağlantılı? (Carmen der ki): “İlk erkek arkadaşım küçük yaşlarda oldu, 13 falan, o zamandan beri de nerdeyse hep erkek arkadaşım oldu. Cinselliği hep bir yük olarak gördüğüm için de yalnız kaldığım zaman başka şeyler yaparım. Mastürbasyonu cinsellikle bağlantılı gördüm hep ve cinsellikte benim için hep bir tür işti.” Lorenzo der ki bu çalışmadaki kadınların çoğu erkek arkadaşlarının yanında kendilerine hiç dokunmamışlardır (mesela kendilerini uyarmak gibi) ve hatta bunu bir olasılık olarak bile düşünmemişlerdir. (Celeste der ki): “Kendine dokunmama gerek yok; çünkü onun bana dokunmasını tercih ederim. Onun önünde kendime dokunursam garip bir durum olurmuş gibi geliyor.” Celeste her ne kadar erkek arkadaşının sadece kendisini uyardığını farketse de –yani erkek arkadaşı direk penetrasyon odaklı herhalde- neden kendisinin de bunu yapamayacağını hiç düşünmemiş. “Bir başkasıyla yaşanan orgazm, kendi kendine yaşanan orgazmdan iyidir” düşüncesi kadınları olumsuz etkiliyor; çünkü kadınlar için cinsel birleşme –penetrasyon- ve mastürbasyon –çoğunlukla klitorisin uyarılması- arasında ciddi bir fark oluyor. Erkeklerin kafası rahat; çünkü onlar mastürbasyon ve cinsel birleşme sırasında aynı şekilde uyarılıyorlar. Çoğu biliminsanı mastürbasyon ve orgazm ulaşmak arasında bir bağlantı olduğunu savunuyor: “Cinsel ilişkiye girmeden önce mastürbasyon yapmamış kadınların orgazma ulaşması daha düşük bir olasılık –yani doyumlu bir cinsel ilişki yaşama olasılıkları daha düşük. Kadının kendi nasıl orgazma ulaşabildiğini bilmezse, partneriyle bu durum daha zor olacaktır; çünkü her ne kadar erkeklerin ellerinin –burada klitoral uyarı için konuşuyor anladığım kadarıyla- daha uzman olmasını bekliyor olsak da genellikle onlar daha sert ve duyarsızdır.” Bu durumda erkeğin kadına cinselliği öğretmesi bekleniyor; fakat kadının kendi vücudunu tanımadan bunu karşısındakinden beklemesinin sonucu olarak erkek kadına kadının neden hoşlandığını göstermek yerine, kadına neden hoşlanması GEREKTİĞİNİ empoze ediyor. Boston Women’s Health Book Collective’de şu cümle geçer: “Birçoğumuz için mastürbasyon yapmasını öğrenmek, cinselliği tekrardan keşfetmektir.” Kadınlar kendileri hakkında bilgi sahibi olunca, keşfetmenin gücünü elde etmiş oluyorlar ve aktif olarak zevk alabiliyorlar. Ne yazık ki çoğu kadın kendileri hakkında bildiklerini cinsel ilişki içinde oldukları kişilere aktarmıyorlar ve vajinal orgazm miti devam ediyor. Bu yüzden de nasıl orgazm olunduğuna dair doğru bilgiler açığa çıkmıyor ve penetrasyon ile cinsel birleşme bir norm olarak kalıyor. 5.4 Vajinal Orgazm Miti Röportaj yapılan kadınlar zevk ve orgazm arasında bir fark olduğunu belirtiyorlar. Aynı ayrımı vajinal ve klitoral orgazm için de yapıyorlar; fakat bu iki ayrım da mastürbasyon için geçerli değil (zevk ve orgazm bir oluyor ve mastürbasyon sırasında genelde klitoris uyarılıyor). Kadınlar resmen kendilerine bir standard koyuyorlar –vajinal orgazm-, ama bu standart bir mitten ibaret. 5.4.1 “Seks”in vajina-penis birleşmesi olarak algılanması ve “vajinal orgazm” beklentisi Seks denildiğinde akla hemen penetrasyon ile cinsel birleşme geliyor ve geri kalan kısım “önsevişme” olarak adlandırılıyor. Bu ikisi arasında hem kronolojik bir sıralama hem de hiyerarşik bir değerlendirme yapılıyor. Kadınlar genelde penetrasyonu “asıl cinsel ilişki” olarak algılıyorlar, ama bu kısım onlar için en zevk verici kısım olmayabiliyor. “Penetrasyon zorunluluğu” iki tarafından da penetrasyon ile cinsel birleşmeden zevk alması gerektiğini ve orgazma ulaşılacağını ima ediyor, bu yüzden de toplumda hala kadının penetrasyondan orgazm olması gerektiği, yoksa NORMAL OLMADIĞI ya da erkeğinin cinsel gücünün yeterli olmadığı düşüncesi hakim. Vajinal orgazm, erkeğin sorumluluğuymuş gibi algılanıyor ve erkekler seks uzmanlarıymış gibi görülüyor, ama kadınların çoğu mastürbasyon sırasında vajinalarıyla ilgilenmiyorlar bile! Toplumda hakim görüş klitoral ve vajinal orgazm arasında bir fark olduğu ve ikincisinin daha iyi olduğu yönünde ama (Master’s of Sex’den hatırlayacağınız) Masters and Johnson’ın da belirttiği gibi bütün orgazmlar klitoris ile başlar ve kadınların %70’i penetrasyondan orgazma ulaşmaz. Normallik kadının penetrasyondan orgazma ulaşması olarak betimlenmiştir ve vajinal orgazmın klitoral orgazmdan daha iyi olduğu düşüncesi yaygındır. Miriam röportajda der ki: “Başlarda penetrasyondan çok beklentim vardı, klitoristen alınan zevkin sadece bir başlangıç olduğunu ve penetrasyondan daha fazla zevk alınacağını düşünüyordum.” Bu mantık yüzünden herkeste bir mükemmel vajinal zevk ve orgazm beklentisi oluşuyor ve bu beklenti cinsel ilişkiye girildikten sonra da devam ediyor. Vittoria mesela diyor ki: “Her cinsel ilişkimde orgazm olabiliyorum, ama hiçbiri vajinal orgazm değil; çünkü orgazmımı klitorisi uyararak tetikliyorum.” Sanki gerçek orgazmın yerini sahtesiyle dolduruyormuş gibi yorum yapıyor. 5.4.2 Erkeğin cinsel gücü, kadının kendisine ket vurması Vajinal orgazm, erkeklere sorumluluk yüklediğinden hem onlar için hem de kadınlar için stres kaynağı oluyor. (Carmen der ki): “Bana zevk vermek için her yolu denedi, ama işe yaramadı, bu yüzden de orgazm taklidi yapmaya başladım.” Her yoldan kastettiği değişik pozisyonlar, değişik yerler denenmesiymiş ve kendisine elle klitorisin uyarılıp uyarılmadığı sorulduğunda da “benim dış orgazm ile hiç problemim olmadı, ama erkek arkadaşım bundan memnun kalmıyor.” Yani Carmen’in orgazm sorunu aslında “sadece vajinal orgazm”a ulaşılma isteği. Franca’nın da ikinci erkek arkadaşı da “vajinal orgazmın daha iyi olduğu” konusunda takıntılıymış ve sorunu kendisinde arıyormuş –klasik yeterince büyük penisim yok olayları falan. Erkeğin cinsel gücü söylemi, penisi iki cinsin de cinsel zevki için temel organ olarak gösteriyor ve bu durum cinselliğin doğru algılanmasını engelliyor ve kadınlar partnerlerinden klitoral uyarılma talep bile edemiyorlar; çünkü feminenlik aktif olmak yerine pasif olmayı “gerektiriyor” ve partnerleri ne verirse onu kabul ediyorlar. Bu mekanizmanın neticesi olarak partnerleri neden hoşlanıyorsa, ondan hoşlanmayı öğreniyorlar ve hoşlanmıyorlarsa da “ANORMAL” hissediyorlar. Yani heteroseksüel ilişkiler hala erkek-merkezli, vajinal orgazm miti hakimiyetinde, erkeğin zevklerinin meşrulaştığı ve kadınların neden hoşlandıklarına dair söz söyleme haklarının olmadığı bir alan durumundadır. Sorun şu ki kadınlar hala daha kendilerine orgazm konusunda güvenmiyorlar ve toplumun yersiz beklentilerinden etkileniyorlar. Bu beklentiye göre de kadınların zevki erkeklere bağlı; çünkü erkekler onlara orgazmı getirecekler! 5.4.3 Anormal miyim? Kadınlar partnerlerinin ve toplumun beklentilerini “karşılayamadıklarında” kendilerini anormal ve cinsel bozukluk yaşayan bir kadın olarak algılayabiliyorlar. Carmen: “Ben mi anormalim yoksa doğru erkeği mi bulamadım bilmiyorum”. Anna: “Bu durumu hep kendi problemim olarak algıladım.” Vittoria: “İlk ilişkimde sorunun bende olduğundan emindim, sonuçta sadece klitoristen zevk alıyordum.” Celeste: “Klitoral-vajinal orgazm hakkında pek bir şey bilmiyordum; fakat ilk erkek arkadaşımla birlikte olunca hiç orgazm olamadığım için biraz endişeleniyordum. Bu durumu kız kardeşimle konuştum ve bir gün orgazm olursun dedi.” Penetrasyondan orgazm beklentisi ortaya sorun çıkarabilir ve kadınların kendilerini anormal görmelerine yol açabilir. Çelişki şurada oluşuyor ki röportaj yapan kadınlar, mastürbasyonla veya partnerlerinin klitorisi uyarmasıyla orgazm olduklarını biliyorlar; ama vajinal orgazm beklentisi onlara kendilerini anormal hissettiriyor. Penetrasyon zorunluluğu söylemi, kadınların aslında orgazm ulaşmasını engelliyor; çünkü onlar için en zevk verici aktivite engellenmiş oluyor (ya da önsevişme diye adlandırılarak aşağı bir konuma konuluyor, gerçek cinsel ilişki olarak algılanmıyor). Doğru bilgi kaynaklarının olmaması ve kadınların deneyimlerini birbirleriyle paylaşmamasından ötürü röportaj yapılan genç kadınlar bu konuların bir tek kendi problemleri olduğunu düşünüyorlar ve bu onlarda çaresizlik, yalnızlık gibi olumsuz duygular doğuruyor. Kadınlar kendi ihtiyaçlarına daha uygun olan alternatif bir cinsel harmoniden yoksun bırakılıyorlar ve zevk almayı “yeterince iyi” görüyorlar ya da orgazm taklidi yapıyorlar. 5.4.4 Heteroseksüel ilişkide orgazm-zevk ayrımı Önceden de belirtildiği gibi kadınlar zevk ve orgazm arasında bir ayrım yapıyorlar ve erkekler orgazm olm
Grup Sikiş Film Izle
Otobüste Kızlara Fortculuk Yapma
Gerdek Gecesi Erotik Sevişme Videoları

Report Page