Almanfilmleriizle

🛑 TÜM BİLGİLER! BURAYA TIKLAYIN 👈🏻👈🏻👈🏻

Almanfilmleriizle
Falls die Wiedergabe nicht in Kürze beginnt, empfehlen wir dir, das Gerät neu zu starten.
Videos, die du dir ansiehst, werden möglicherweise zum TV-Wiedergabeverlauf hinzugefügt und können sich damit auf deine TV-Empfehlungen auswirken. Melde dich auf einem Computer in YouTube an, um das zu vermeiden.
Bei dem Versuch, Informationen zum Teilen abzurufen, ist ein Fehler aufgetreten. Versuche es bitte später noch einmal.
0:00 / 0:59 • Vollständiges Video ansehen Live

Access to this resource on the server is denied!

Alman Filmleri: Gelmiş Geçmiş En İyi 25 Alman Filmine Bir Bakış
Alman Filmleri: Gelmiş Geçmiş En İyi 25 Alman Filmine Bir Bakış
obicimsinema · 03/15/2020 · 10 min read
obicimsinema.com © 2022. Tüm hakları saklıdır.
Haftaya hangi filmler vizyona girecek? Ya da ondan sonraki hafta? Belki de 3 yıl sonra gösterime girecek filmin haberini şimdiden oBiçimSinema farkıyla okuyacaksınız. Vizyona girecek tüm filmlerle ilgili en ilginç detayları buradan takip edebilirsiniz.
Gece karanlıkta odanıza arkanıza bakmadan koşmanıza neden olacak ve tüm geceyi yorganın altında geçirtecek korku filmleri listelerinden tutun da izlenmesi gereken ve ilham veren biyografik film önerileri ne kadar en ilginç filmler ve listeler oBiçimSinema farkıyla karşınızda.
İzleyecek bir şey bulamıyorsanız en iyi yabancı diziler i listelediğimiz IMDB top 50 içeriğimize de göz atmanızı öneririz. Yerli dizileri de unutmadık!
İzlenmesi gereken Netflix dizileri, Netflix orijinal filmleri ve harika Netflix belgeselleri buradaki Netflix rehberinde toplanıyor.
Yerli ve yabancı en iyi festival filmleri oBiçimSinema’dan takip edilir. Sundance Film Festivali ödüllü filmlerden tutun da, Cannes Film Festivali ve Oscar Ödüllü filmlere kadar tüm listeler ve haberler burada.
En iyi kısa filmler listesi, kısa film incelemeleri ve kısa film yarışmalarıyla ilgili en güncel haberleri burada toparlamaya çalışıyoruz.
En popüler 20 yönetmen ile ilgili gençliklerinden, yaşlılıklarına; ölümlerinden, özlü sözlerine; Instagram hesaplarında en son ne paylaştıklarından, ilham aldıkları tüm diğer yönetmenlere kadar oBiçim bilgiler burada.
Dünyaya farklı pencerelerden bakan, sinemaya bir şekilde dokunmuş insanların değerli cümlelerine, yepyeni sinema röportajları köşemizden ulaşabilirsiniz.
Fatih Akın, Wim Wenders, bol bol Christian Petzold, Werner Herzog, Fritz Lang, Michael Haneke ve bolca Moritz Bleibtreu içeren listemize hoş geldiniz.
1984 yılında Doğu Berlin’de bir gizli servis ajanı, bir yazar ve sevgilisine gözetim yaparken, yaşamlarına git gide daha fazla müdahil olmaya başlar. Yönetmen: Florian Henckel von Donnersmarck | Oyuncular: Ulrich Mühe, Martina Gedeck, Sebastian Koch, Ulrich Tukur
Aslında Wolfgang Petersen’ın 1981 yapımı 2.5 saatlik bir filmi olan Das Boot, 1985 yılında 3 bölümden oluşan 6 saatlik bir mini dizi olarak tekrar yayınlandı. İkinci Dünya Savaşı Alman U-Boat ekibinin, savaşın ilk günlerindeki korkunç bir devriye görevini izliyoruz.
Bir Alman kentindeki polis çocuk katilini yakalayamadığında, diğer suçlular insan avına katılır. Yönetmen: Fritz Lang | Oyuncular: Peter Lorre, Ellen Widmann, Inge Landgut, Otto Wernicke
Fütüristik bir şehirde, işçi sınıfı ve şehir planlamacıları arasında keskin bir şekilde bölünmüş olan kentin beyni, farklılıklarına aracılık etmek için bir kurtarıcının geleceğini öngören bir işçi sınıfı peygamberine aşık olur.
Savaşın son günlerinde Berlin’deki sığınağında Hitler’in geçirdiği son günler sekreteri Traudl Junge tarafından anlatılmaktadır. Adolf Hitler’i hala aklımızdan çıkmayacak performansıyla yakın zamanda kaybettiğimiz ünlü Alman aktör Bruno Ganz canlandırmıştır.
Bir ormanın ortasında bir opera binası inşa etmeyi amaçlayan son derece kararlı bir adam olan Brian Sweeney Fitzgerald’ın hikayesi. Yönetmen: Werner Herzog | Oyuncular: Klaus Kinski, Claudia Cardinale, José Lewgoy, Miguel Ángel Fuentes
Hipnoz uzmanı Dr. Caligari cinayet işlemek için bir uyurgezer olan Cesare’ı kullanır. Alman Dışavurumcu sinemanın en önemli korku klasiklerinden. Yönetmen: Robert Wiene | Oyuncular: Werner Krauss, Conrad Veidt, Friedrich Feher, Lil Dagover
Bir melek insan aktivitesini denetlemekten yorulur ve bir ölümlüye aşık olduğunda insan olmak ister. Yönetmen: Wim Wenders | Oyuncular: Bruno Ganz, Solveig Dommartin, Otto Sander, Curt Bois
Sıkı ailesel kısıtlamalardan kurtulmak niyetiyle, intihar eden genç bir kadın, kırk yaşındaki bir bağımlı ile rahatlık evliliği kurar, ki bu kıskanç bir aşkın patlamasına yol açacak bir eylemdir. Yönetmen: Fatih Akin | Oyuncular: Birol Ünel, Sibel Kekilli, Güven Kiraç, Zarah Jane McKenzie
1990 yılında, uzun bir komadan sonra uyanan kırılgan annesini ölümcül bir şoktan korumak için, genç bir adam, annesinin sevdiği Doğu Almanya’nın artık kaybolduğu gerçeğini saklamak zorundadır.
Aslında efsanevi koreograf Pina Bausch‘un yaratıcı dünyasını yakalamak ve onurlandırmak için 3D olarak çekilmiş, dans yoluyla bir keşif yolculuğu. Pina’nın Tanztheater Wuppertal topluluğunun dansçılarını tiyatrodan, ev dediği Wuppertal kentine kadar takip ediyoruz.
Yakın zamanda Berlin’e taşınan genç bir İspanyol kadın, arkadaşlarıyla geceleri tehlikeli bir sırrını ortaya çıkardığı için oranın yerlisi bir adamla flört etmesinin potansiyel olarak ölümcül olduğunu keşfeder.
Film, 1971’de gerçekleştirilen rezil “Stanford Hapishanesi Deneyi” üzerine kuruludur. İnsanların hapsedildiği hücrede, gözetleme kameraları ile dolu bir araştırma laboratuvarında geçici bir hapishane oluşturulmuştur. İki hafta boyunca tutsak ve muhafızları oynamak için 20 gönüllü erkek katılımcı kiralanır. Tutuklular kilitli ve görünüşte yumuşak kurallara uymak zorunda kalırlar ve “korumalara” sadece fiziksel şiddet kullanmadan düzen sağlamaları söylenir. Herkesin istediği zaman istifası serbesttir; dolayısıyla geri ödeme yapılmaz. Başlangıçta her iki grup arasındaki ruh hali güvensizdir. Ancak zaman geçtikçe kavgalar ortaya çıkar ve yetkilileri onaylamak için müdürler her zamankinden daha sert yaptırımlar istemektedir. Beyin yakan filmler listemizde yer alan filmlerden biri.
Alman sanatçı Kurt Barnert Doğu Almanya’dan kaçar ve Batı Almanya’da yaşamaya başlar; ancak Naziler ve GDR rejimi altındaki çocukluğu tarafından eziyet edilmektedir.
The Edukators olarak da bilinen filmde, Daniel Brühl, Stipe Erceg ve Julia Jentsch’in aşk üçgeni içinde yer alan üç genç, anti-kapitalist Berlin aktivisti olarak rol alıyor.
Şakacı bir baba, çirkin bir alternatif ego oluşturarak ve CEO’sunun yaşam koçu olarak poz vererek çalışkan kızıyla yeniden bağlantı kurmaya çalışır. Yönetmen: Maren Ade | Oyuncular: Sandra Hüller, Peter Simonischek, Michael Wittenborn, Thomas Loibl
1960’ların sonlarında ve 70’lerde bombalamalar, soygunlar, adam kaçırma ve suikastlar düzenleyen Alman terörist grubu Kızıl Ordu Grubu’na (RAF) bir bakış.
1980’lerde Doğu Almanya’da çalışan bir doktor kendini küçük bir ülke hastanesine sürgün edilmiş bulur.
İşgal altındaki Fransa’dan kaçmaya çalışan bir adam, kimliğini üstlendiği ölü bir yazarın karısına aşık olur.
Genç bir taksi şoförü olan Luz, kendini bir polis karakolunun aydınlık girişine sürükler. Şeytani bir varlık onu takip eder, sonunda sevdiği kadına yakındır.
Zeen is a next generation WordPress theme. It’s powerful, beautifully designed and comes with everything you need to engage your visitors and increase conversions.

> Az ve Öz Filmler Veren Alman Sinemasından Mutlaka İzlemeniz Gereken 17 Muhteşem Film
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş













© 2022 Onedio. Her hakkı saklıdır |
V-Count
bir Onedio Grup ürünüdür.

Alman sineması, Avrupa'nın sessiz kalelerinden. Her köşesinde gizli bir elmas bulabileceğiniz bu akımdan mutlaka izlemeniz gereken 17 filmi derledik. 
Sıralama gözetilmemiştir. Film özetleri Sinemalar.com 'dan alınmıştır.
14 yaşındaki Christiane annesiyle ve kız kardeşiyle birlikte Berlin'deki bir apartman dairesinde yaşamaktadır. Şehirdeki yeni modern disko Sound onu çok etkilemiştir. Yasal olarak yaşının küçük olmasına rağmen arkadaşlarından O'nu da götürmelerini ister. Orada Detlef'le tanışır. Adım adım uyuşturucu batağında daha dibe gider...
Deney, bilim adına bir oyun olarak başlar. 20 adam; iki hafta; 4000 Mark para uğruna bir oyun oynarlar. Oyun yapay olarak oluşturulmuş bir hapishanede insanın saldırgan davranışlarının araştırılmasıdır.8 kişi gardiyan, 12 kişi mahkum olur. Mahkumlardan kurallara uymasını isteyen gardiyanlar bunu sağlamak için şiddet uygulamak dışında herşeyde serbesttir.Oyun oynanmaya başlar ve olaylar karışık boyutlara ulaşır...
Film 1920'li yıllarda Almanların,Polonyalılar ve diğer azınlıklarla birlikte uyum içinde yaşadıkları yoksul kent Danzig 'de başlar.Annesi ve hangisinin babası olduğunu bilmediği iki erkekle birlikte yaşayan Oskar'a (David Bennent) üç yaşına bastığı doğum gününde teneke bir trampet hediye edilir.Bu andan itibaren çevresinde gözlemlediği erişkinlerin mutsuz ve acınılacak dünyalarına katılmaktansa hep çocuk olarak kalmaya karar verir.Gerçekten de yıllarca fiziksel olarak bir gelişme göstermez.Çevreye karşı tek protestosu büyümeyi reddetmek değildir,aynı zamanda teneke davuluna şiddetle vururken çıkardığı cam eşyaları bile parçalayan tiz çığlığı da 2.Dünya Savaşı yaklaşırken ülkede olup bitenlere duyarsız kalan orta sınıf Alman toplumunu bir yadsıma biçimidir,gitgide çıldıran dünyaya karşı bir protestodur.
Ali, Fas'tan Almanya 'ya çalışmak için gelmiş bir işçidir. Her zaman gittiği ve Arab arkadaşlarıyla buluştuğu bir barda, 60 yaşının üzerindeki Emmi isimli bir kadınla tanışır. Emmi, kendisine aşık olur ve bir süre sonra evlenirler. Ancak, bu evlilik göçmenlerin yarattığı tedirginliği yoğunlukla yaşayan Bavyera Almanları üzerinde şok etkisi yaratır. Emmi, çocukları ve çevresi tarafından itilir. İmkansız gibi görünen Emmi ve Ali'nin aşkı, hikaye ilerledikçe yönetmen tarafından sert bir toplum eleştirisine doğru evrilir.
Zamanın Akışında, 1976 Batı Almanya yapımı kült yol filmidir. Özgün adı Im Lauf der Zeit olan film ABD 'de Kings of the Road (Tr :Yolun Kralları) adıyla gösterilmiştir. Filmin İngilizce adı filmde kullanılan ve Roger Miller'ın yazıp yorumladığı aynı adlı şarkıdan gelmektedir. Türkçe kaynaklarda filmin adı çoğunlukla özgün adının tam çevirisi olan 'Zamanın Akışında' olarak geçmekle birlikte tek bir kaynakta Zaman Boyunca adı kullanılmıştır. Film Nisan 1987'de 6. Uluslararası İstanbul Sinema Günleri kapsamında yönetmenin yol üçlemesine ait diğer filmi Alis Kentlerde'yle birlikte gösterildi.
GDR adıyla bilinen eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti (Doğu Almanya) hükümeti, çöküşünden beş yıl önce iktidarını ancak son derece acımasız bir kontrol ve gözetleme sistemiyle sürdürebilecek noktaya gelmiştir. Stasi adlı gizli polis servisine bağlı binlerce muhbirin yaptığı ihbarlar sonucunda 17 milyon nüfuslu ülkede 200 bin kişi fişlenerek dosyası tutulmuştur. Hükümetin ve Stasi’nin hedefi, “başkalarının hayatları” hakkında her şeyi bilmektir.
Film, Nazi rejimine karşı gizli bir propaganda yürüten üniversite öğrencilerinin gerçek hikayesini tüm yalınlığıyla ortaya koyuyor.
Bölünmüş Berlin'de geçmekte olan film, insan olmak isteyen, bu sebeple de bir aşk arayışına giren bir meleğin hikayesini ve Damiel ile Cassiel'in gözünden şehirdeki farklı yaşamları ve dramları pasif bir şekilde izlemesini anlatmaktadır.
Doğu Almanya yıkılmadan önce kalp krizi geçiren ve 8 ay komada kalan anne , dışarda olup bitenlerden habersizdir. Doktor en ufak bir şokta annenin ölebileceğini söyler. Bunun üzerine oğlu ona yapay bir dünya oluşturur. Hatta bunun için arkadaşıyla birlikte çektiği haber bültenlerini annesine izletir. Doğu Almanya'nın yıkılması ile sosyalizme inanan insanların hayallerinin yıkılışına dikkat çeken film dünyadaki politik sistemleri de eleştirmektedir.
Sinema tarihinin en uzun filmlerinden olan ve TV'de parça parça yayınlananan filmde 1928 yılının Berlin'indeyiz. Franz Biberkopf, kız arkadaşını öldürmek suçundan yattığı cezaevinden yeni çıkmıştır. Çıktıktan sonra eski günlerine geri dönmemeye ve yeni bir başlangıç yapmaya karar veren Franz, yıllar önce bıraktığı Berlin'i beklediğinden çok farklı bulur. Dejenere olmuş bu Berlin'de ister istemez uzak durmaya çalıştığı suç dünyasının içine çekilecektir.
1979 yılında çekilmiş 1981 yılında vizyona giren, İkinci dünya savaşında u 96 adlı tip 7 sınıfı alman U-boot mürettebatın konu alan film. Propaganda unsuru taşımaz. Wolfgang Peterson yönetmenliğinde Almanca çekilen film yaklaşık 6 saatir. Savaşta Alman denizcilerin hayatlarını içinde bulundukları psikolojik durumu görsel bir anlatış biçimiyle dile getirmektedir. 1980'deki galasında zamanın ünlü isimleri filmi sonunda Wolfgang Petersonu ayakta alkışlamıştır. Diğer savaş filmlerinde olmayan savaşın insancıl boyutunu ortaya çıkartmıştır.
Hitler ve yakın arkadaşları kendilerini sığınaklarda güvene almışlardır. Aralarında Führer'in özel sekreteri Traudi Junge de vardır. Berlin artık düşmüş bir kaledir fakat Hitler, şehirden çıkmayı ve teslim olmayı kabul etmemektedir. Halkının tüm fertleri dışarıda yok edilirken o, son yolculuğuna hazırlanmaktadır. Birlikte intihar etmeden birkaç saat önce Eva Braun ile evlenirler. Cesetleri düşman eline geçmemesi için yakılır. Führer'in peşinden yıllarca sadık bir şekilde gitmiş birçok insanın durumu da farklı değildir. Berlin düşerken herkesin ölümle yaşam arasında seçim yapma saati giderek yaklaşmaktadır.
Filmin öyküsü 1913 yılında Almanya 'nın kuzeyinde öğrencilere sıra dışı cezalar verilen bir köy okulunda geçiyor. Haneke bu filmde faşizmin ortaya çıkışında okulda verilen eğitimin rolünü çözmeye çalışmıştır.
Metropolis, sadece döneminin değil, tüm zamanların en üstün bilim kurgu yapıtlarından biridir. Endüstrileşme çağının etkisini hissettirdiği bir dönemde, Lang'ın gelecek tasarımı da bundan payını alır. İnsanlar ikiye ayrılmıştır. Yeraltında makinelerle birlikte yaşayan sınıf ve yukarıda daha konforlu bir yaşam süren yönetici sınıf. Lang, bölünmüş toplumsal yapıyı, insanı bir aşktan yola çıkarak, uzlaştırmaya çalışır.Dönemine göre mükemmel sayılabilecek bir şehir tasarımı vardır filmde ve kendisinden sonra gelen bütün bilim kurgu filmlerini etkilemiştir.Özellikle, filmin genel atmosferinden uzak, naif sonuyla eleştiriler almış olsa da, bu durum kesinlikle filme gölge düşürmez. Bilim kurgu sinemasının, bilimsel yönünün en büyük keşiflerinden biridir.
İspanya 'dan Berlin'e kısa süre önce taşınan Victoria, bir kafede çalışmaktadır. Henüz Almanca öğrenememiştir ve şehirde kimseyi tanımamaktadır. Eğlenmeye gittiği bir kulüpten sabaha karşı çıkarken 4 gençle tanışır. 4 adam, Victoria'ya şehri gezdirmeyi önerir, o da kabul eder. Küçük bir marketten alkol çalarak başlayan eğlenceleri, saatler geçtikçe çok daha gerilimli saatlere ve daha büyük suçlara evrilecektir.
Tek bir çekimde başlayıp biten filmin görüntü yönetmeni Sturla Brandth Grøvlen, Berlin Film Festivali'nde Gümüş Ayı ödülüne layık görüldü.
Birbirlerine büyük bir tutkuyla aşık olan Lola ve Manni Berlin'de yaşayan iki genç sevgilidir. Bir çete için bazı işler yapan Manni, metroda giderken içinde yüksek miktarda para olan çantayı kaybeder. Parayı bulmak ve çetenin patronuna vermek için sadece 20 dakikası vardır. Bu süre içinde parayı bulamazsa hayatını kaybedecektir. Hemen Lola'ya telefon eder ve durumunu anlatır. Böylece Lola parayı bir şekilde bulmak için koşmaya başlar...
Film ezilmiş ve toplum dışına itilmiş üç insanın Almanya 'da başlayıp Amerika 'da devam eden öyküsünü anlatır. Herzog filmlerinde ruhsal ve bedensel travmaya uğramış sıra dışı insanlara ve egzotik mekanlara bolca yer vermesiyle tanınmaktadır.
Karanlık mod şimdilik sadece Onedio uygulamasında! Biz bu özelliği geliştirene kadar karanlık modun keyfini uygulamayı kullanarak çıkarabilirsin!

Porma Rus
Türk Yeşil Cam Porno Izle
Kıza Zorla Sokuyor