Ağzina Verİyor Yaraği Kiz Nefes Alamiyor

Ağzina Verİyor Yaraği Kiz Nefes Alamiyor




🔞 TÜM BİLGİLER! BURAYA TIKLAYIN 👈🏻👈🏻👈🏻

































Ağzina Verİyor Yaraği Kiz Nefes Alamiyor


Anasayfa
Gündem
İKTİDAR BOĞAZIMIZI SIKIYOR, TÜRKİYE NEFES ALAMIYOR!



HAKKIMIZDA

İletişim
Künye
Hakkımızda
Gizlilik, Üyelik, Kullanıcı Sözleşmesi



BİZİ TAKİP EDİN

Facebook
Twitter
Instagram
Youtube
Linkedin
Patreon


ABD’ nin Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde, 25 Mayıs 2020 akşam saatlerinde 20 Amerikan doları değerindeki bir sahte banknot ihbarı için gelen polis memurlarından biri olan Derek Chauvin ve 3 polis arkadaşı arkadan kelepçeli bir şekilde Afro-Amerikalı şüpheli George Floyd ’u yere yüzüstü yatırdı. Polis memuru Chauvin 8 dakika 46 saniye boyunca, yere yatırdıkları siyahi Floyd ’un boynuna bastı, onun “Nefes alamıyorum!” çırpınışlarına, can çekişmesine duyarsız kaldı ve kendisini akıllı telefon kameraları vasıtası ile tespit edenlere karşı da mağrur ifadelerle sadece baktı! Bu olayın arkasından başlayan ve neredeyse tüm ABD ’ye yayılan eylemler hala devam ediyor.
Eylemlerin büyümesinin ve şiddete, yer yer Vandalizm ve yağmacılığa varan bir gelişme göstermesinin arkasındaki belirleyici etkenin 3 Kasım 2020 tarihinde yapılması planlanan ABD Başkanlık Seçimlerinin olup olmadığını bir başka incelemenin konusu olarak şimdilik sonraya bırakalım. Bu işin içinde kışkırtma olsa da olmasa da yapılması gereken en önemli tespit; bu olayın bardağı taşıran damla olmasıdır.
Irkçılık, Vahşi Kapitalizm ve Emperyalizm
Bardağın dolması bir günde olmadı! Eylemlerin başlamasını, bir anlamda kolektif bilincinin patlamasını Floyd ’un gözetim altındayken acımasızca öldürülmesi tetikledi. Ancak eylemlerin kök nedenlerini ABD ’nin uzak ve yakın geçmişinde, yani tarihinde aramak lazım. Irkçılık, vahşi kapitalizm, ulusal kaynakların halk için değil de emperyalist hedefler için tüketilmesi, orta sınıfın küçülmesi, sosyal devlet kavramının neredeyse yokluğu, polis devleti baskısı, dünyanın en zengin ülkesi olmasına rağmen nüfusun yaklaşık yüzde 40’ının yoksulluk sınırında olması gibi daha birçok neden bunlar arasında sayılabilir. ABD ’de 550 bin evsiz insan var. Her yıl ortalama 120 ila 150 arasında polis öldürülüyor ve 1200 civarında ABD vatandaşı da polisler tarafından öldürülüyor. Siyahların suç işleme oranı beyazların üç katı. Yoksulluksa siyahlar arasında daha yaygın.
Floyd’ un can çekişirken ağzından çıkan son sözler olan “Nefes alamıyorum!” cümlesi, eylemlerde kitlelerin de sloganı oldu. Gerçekten de ABD ; geçmişte ve halen devam ettirdiği ekonomiden eğitime, sağlıktan güvenliğe ve iç barışa kadar sürdürdüğü tüm politikalarla kitlelerin nefes almasını engelledi. Aynı depremlerde olduğu gibi toplumsal fay hatları üzerindeki enerjinin birikmesine ve kolektif bilinç üzerindeki gerginliğin artmasına neden oldu. Floyd ’un acımasızca öldürülmesi ve sosyal medya üzerinden görüntülü olarak yayınlanması da kolektif bilincin patlamasıyla sonuçlandı.
ABD ’deki bu eylemler bir şekilde kontrol altına alınacak, yatışacak ve duracaktır. Ama ABD ’yi yönetenler eylemlerin arkasındaki kök nedenleri iyi analiz etmez, olayları kışkırtma olarak görür, polisiye bir vaka olarak değerlendirir ve polis memuru Derek Chauvin ve 3 arkadaşına fatura ederlerse çok yanlış yaparlar. Bu tür toplumsal olayların ne zaman olacağını ve neyin tetikleyeceğini kestirmek zordur ama ders alınmazsa yine tekerrür edeceğini ve daha da yıkıcı olacağını tahmin etmek güç değildir.
Ya Türkiye ? Hem ABD ’de meydana gelen ve hala devam eden olaylardan hem de yakın geçmişte ülkemizde yaşadığımız bu tür toplumsal olaylardan ders almalıyız. Ders almaz, politikalarımızı değiştirmez ve önlemler almazsak aynı şeyler bizde de meydana gelebilir.
Bir iktidarın en önemli görevi; halkın nefes almasını sağlamaktır. Ama ülkemizde 18 yıldır görevde bulunan iktidar demokratik kazanımlarımızı yok ederek, ülkemizi keyfi bir şekilde yöneterek, yargı ve polis başta olmak üzere devlet gücünü kendisi gibi düşünmeyenlere ve kendisini desteklemeyenlere karşı operasyon silahı olarak kullanarak, partizanlık yaparak, kamu kaynaklarını halk için değil, lüks ve şatafat için kullanıp “Siyasal İslamcı” çağdışı ideolojisi peşinde Suriye ve Libya ’da çarçur ederek, iç barışımızı dinamitleyecek biçimde etnik ve mezhepsel alt kimliklerimizi kaşıyarak, din istismarı yaparak, demokratik hak ve özgürlüklerimizi kısıtlayarak her geçen gün bir önceki günü aratacak şekilde Türkiy e’nin boğazını sıkmakta, nefes almasını engellemekte, toplumsal fay hatlarımızdaki enerjinin birikmesine ve kolektif bilinç üzerindeki gerginliğin artmasına neden oluyor. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Bunun çözümü polisiye tedbirler değil, demokrasi ve özgürlüktür.
Bu iklim nedeniyle, Türkiye ’de savaş olmadığı halde nitelikli insanlarımız yurt dışına gidiyor. İktidar, her geçen gün ülkemizi daha da yaşanmaz kılıyor. Bu yüzden dışarıya doğru beyin göçü oluyor ve vasıflı insan gücümüz yurt dışına giderken, tüm birikimlerini de yanında götürüyor. Bu, ülkemiz için kısa dönemde telafisi mümkün olmayan bir kan kaybı demektir. Bu kafayla uzun dönemde de telafisi mümkün değildir. Bunun devamı halinde diktatörlükle yönetilen bir üçüncü dünya ülkesi oluruz, yoksullaşırız ve sonumuz iyi olmaz!
Türkiye’yi Sevmedikleri İçin Gitmiyorlar
Resmi rakamlarla 2016’da 108 bin, 2017’de 140 bin, 2018’de 187 bin nitelikli insanımız dışarıya göç etmiş. Resmi olmayan ve başka sınıflandırma içinde giren beyin göçü daha da fazla. Sınırlar açık olsa ve göç için cazibe merkezi olan ülkeler sınırlı sayıda olmasa; bu sayı milyonları geçecek. Bunun bizatihi nedeni ise iktidardır! Çünkü insanlarımıza nefes aldırmıyor! Karnınızı çok kısıtlı bir şekilde doyurmaktan başka bir talebiniz yoksa boğazınızın sıkıldığını yeterince fark etmeyebilirsiniz. Ama insanı diğer canlılardan ayıran en önemli fark sadece sadaka kültürü içinde karnını doyurmak değildir.
Ayrıca; çağdaş uygarlık yolunda bir yerlere ancak ve ancak nitelikli insanlarımızla gelebiliriz. Geçmişte Türkiye , nitelikli insanlar için bir cazibe merkeziydi. Örneğin; Hitler Almanya ’sından kaçan çok sayıda bilim insanı Türkiye ’ye geldi. Bugün ise tam tersi bir iklim var. Giden insanlar Türkiye ’yi sevmedikleri için değil, iktidardan ve iktidarın çağdışı, antidemokratik uygulamalarından nefret ettikleri için gidiyorlar.
Geçen hafta, Taksim’ de başlayan ve kısa sürede tüm Türkiye ’ye yayılan Gezi Parkı Eylemlerinin yedinci yılını idrak ettik. Eylemler Taksim Gezi Parkı ’ndaki ağaçların kesilmesine tepki olarak tetiklendi ama arkasındaki esas neden; iktidarın o güne kadar geçen 11 yıllık icraatlarının kolektif bilinç üzerinde yarattığı gerginliğin sonucuydu.
Halen ABD ’de süren eylemleri de gördükten sonra çok net olarak diyebilirim ki; Gezi Parkı Eylemleri iktidarın her türlü itibarsızlaştırma operasyonuna rağmen dünyanın bugüne kadar gördüğü en yaygın, en demokratik, en çağdaş, en haklı, en yüksek katılımlı, örgütsüz ve en onurlu eylemiydi. Özetle; toplumun kolektif bilincinin patlamasıydı. İhtiyacımız olan; demokrasidir, hoşgörüdür, uzlaşmadır ve ortak akıldır.


Bu soruya cevap vermek için lütfen giriş yapınız veya kayıt olunuz .


Lütfen yorum eklemek için giriş yapınız veya kayıt olunuz .

Rabbim acil şifalar versin inşallah canım benim 

Lütfen yorum eklemek için giriş yapınız veya kayıt olunuz .

Rabbim sana bu acilarin mukafatini en guzel sekilde vericektir. Bebegin daha da iyi olur Allah in izniyle canim , cok zor ama sen cok güçlü bir annesin Allah her zaman yaninda bunu sakin unutma...
Allah razı olsun cok teşekkür ederim

Lütfen yorum eklemek için giriş yapınız veya kayıt olunuz .

Allah şifa versin tez zamanda sagligina kavussun insallah

Lütfen yorum eklemek için giriş yapınız veya kayıt olunuz .

Üzülme zamanla ciğerleri gelişecek yaşayacak buyuk uzun sağlıklı bir ömrü olur inşallah erken teşhis ve tedavi çok önemli siz de üstünüze dusen her şeyi yapmışsınız rabbim size sabır versin 

Lütfen yorum eklemek için giriş yapınız veya kayıt olunuz .

Allah hiçbir anneyi yoğun bakım kapılarında bekletmesin.Rabbim şifa versin bebegine.

Lütfen yorum eklemek için giriş yapınız veya kayıt olunuz .

Allah'ım şafi ismiyle şifa versin canım benim

Lütfen yorum eklemek için giriş yapınız veya kayıt olunuz .


Lütfen yorum eklemek için giriş yapınız veya kayıt olunuz .

Annelertoplandik.com, 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” kapsamında BTK onaylı Yer Sağlayıcı 'dır. 5651 sayılı kanunun 5. maddesi gereği annelertoplandik.com, kullanıcılarının ve üyelerinin oluşturduğu içerikleri kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Hukuka aykırı olduğunu düşündüğünüz içeriği Hukuka aykırılık bildirimi sayfasından bize bildirebilirsiniz.

Merhaba kızlar bilenler bilir kizim hidrosefali ve spina bfida hastalığıyla doğdu doğduğu gün sirtindan ameliyat oldu beyninede şant takilacakti sözde ama spina bfida yani sirtindaki açıklık hastaligindan dolayı göğüs kafesi gelişmemiş fazla bu yuzden akcigerleri sıkışıp kalmış yavrum solunum makinesinden ayri nefes alamıyor ilk gunler makineden ayri sadece bir dakika ayri kalabiliyor dedi doktor dun bebegimi gormeye gittim orda yogunbakm doktoruyla tekrar konuştum makineden ayırdınızmi hic nefes alabiliyormu dedim bugun tekrar makineden ayırmayi deneyecez dedi doktor neyse bekledim ben iki saat sonra tekrar sordum doktoruna ayırdık makineden bir saattir ayrı tek basina nefes alıyor dedi doktor hemen çıktım disari eşime anlattim nasil sevindik yogunbakm kapisinin önünde eşimle brbirimize sarıldık sevinçten aglayacaktik nerdeyse neyse biraz daha bekledik beyin cerrahi doktoru geldi onunlada konustum ne zaman şant ameliyatı yapilacak dedim uygun zmani bekliyoruz dedi aradan on dakika gecti bebegimin doktorunu tekrar gördüm içim rahatlasin diye bebegin durumunu tekrar sorayim dedim doktor hanimin yanina gittim doktor bi telasliydi doktor hanim dedim bana eliyle bir dakika isareti yapti kosarak yogun bakima gitti bebegimin olduğu tarafa kostu icerden makinenin ötme sesleri flan geliyor esimin gozlerine baktım dedim bu bizm cocuk kesin nyse bekledikki doktor çıksın tekrar soralim on dakika snra geldi doktoru sordum yavrumun durumu nasil dedim dayanamadi yine makineye baglamak zorunda kaldik dedi bebegim suan makineden ayri nefes alamiyor akcigerleri onu desteklemiyor malesef cok korkuyoruz tek yapabildigimiz dua etmek nolur kızlar dua edin bebegim tek başına nefes alabilsin makineden ayrı nefes alabilsin kurban olurum ben ona braz sonra yine gormeye gidecem nolur güzel bi haber alayim kusurabakmayn uzun oldu hakknzi helal edin dua edin nolur 



Rabbim şifa versin inşAllah cnm çok zordur emin Allah yardımcınız olsun

Reklam engelleyici kullandığınız anlaşılıyor. Sitemizi finanse etmek için reklamlardan faydalanıyoruz.
Annelertoplandik yayıncısındaki reklamlara izin ver

Bagkura 4 milyar borcumuz var. O yüzden doktora gidemiyoruz. Babam 140 kilo, bir suru hastalığa sahip ve bu aralar nefes alamıyorum deyip, beni ise giderken bir şey olursa diye yanında götürmek istiyor. Neden olur ve napmaliyim? Aslında buraya bu tarz soruları sormayı sevmem ama çok caresizim ve ne yapacağımi bilmiyorum. O yüzden. Olum riski var mıdır? Doktora da gidemiyoruz ya, o yüzden insanlara sorma ihtiyacı hissettim.
İlgilendiğiniz için teşekkür ederim arkadaşlar.
Babam nefes alamıyor, ne yapmalıyım?
Bahsedildiğin paylaşımlar "Daha Fazla" altında
Ana Sayfa > Diğer > Babam nefes alamıyor, ne yapmalıyım?
En İyi Görüş(eig) Oranı
Detaylı bilgi
Kendi görüşünü eklemek için aşağıdaki butona hemen tıkla! Görüş Ekle
Yalniz ve ihtiyaçları olan bır kadına kim yardım etmek ister ?
Askerlere verilen eğitimler sizce yeterli mi yoksa ağırlaştırılmalı mı?
Aynadaki görüntümüz mü gerçek görüntümüz? yoksa ön kameradaki mi?
Yatcaktim isigi kapadim yataga gectim iste batanieyi falan cektim gozlerimi kapiyoken kırlentin...
Adet olunca çikolatasız asla diyenlerden misiniz?
Üniversiteye sadece internetten kayıt yapabiliyor mu?
Tampona rötuş boyası için boya/vernik/plastik yüzey astarı/metal yüzey astarından hangilerini...
Banka kartımdan bilgim dahilinde olmadan para çekilmiş, ne yapmalıyım?
Bakıcının işi çocuk bakmaktır, istenemez
Yaşın
Kızım Erkeğim Lütfen yaşını seç
Ayrılmadan önce en yeni popüler içerikleri gör!
Tarayıcında KizlarSoruyor bildirimlerine izin vererek hiçbir şeyi kaçırma!
Sağlıklı beslenerek ve sürekli yürüş yaparak baban kilo verebilir. Yemeklerinizi zeytin yağı ile yapın, başta ayçiçek yağı olmak üzere diğer ıvır zıvır yağları pek kullanmayın. Baban kahvaltıda az ekmek yesin. Beyaz undanyapılmış ekmek değil, tam buğday unundan yapılmış ekmek alıp yiyin. Meyve ve bal hariç şekerli yiyecekleri yemeyi baban kessin. Kahvaltıda baban daha çok zeytin ve köy yumurtası yesin, zeytin ve yumurta insanı akşama kadar tok tutar. Ve baban hergün 1-2 kilometre yürüyüş yapsın. Evde de alıştıra alıştıra yavaş yavaş egzersizler yapsın. Ben babanın nasıl zayıflayacağı konusunda sana yardımcı oldum.
İnsulin direnci var babamda. Yuruyemiyor. Bacağıni gençliğinde futbol oynarken kırmış, zamanında dogru müdahale edilmedigi için topalliyor hafif, zaten bir de kilosu olunca hepten yuruyemiyor. Egzersizi hiç yapamaz adam egilemiyor, ayakkabısını baglayamiyor
Eig için teşekkür ederim. Babanıza yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.
Zahmet ettiniz, yoruldunuz bu yaziyi yazmak için. Allah razı olsun. Beni insan yerine koydunuz, bana derdime vakit ayirdiniz. O yüzden teşekkür ederim. Mutlu oldum.
Yorumumda karışık yazmışım, biraz daha düzgün yazarsam; baban her kahvaltıda 8-10 zeytin, 1-2 yumurta, peynir, çökelek ve küçük 1 dilim tam buğday ekmeği yesin. Çökeleğin ve peynirin üstüne 2 çay kaşığı zeytin yağı dökün. Zeytin yağlı yiyecekler insanı tok tutar. Bu kahvaltı sayesinde akşama kadar acıkmaz. Ardından akşam saat 6-7 arasında akşam yemeği yesin. Geç yenen yemekler daha çok kilo aldırır. Yemeklerinizi zeytin yağı ile yapın. Ayçiçek yağını ve diğer yağları kullanmayın. Saat akşam 7'den sonra acıkırsa da 1 muz ve 1 portakal yesin. Yani azıcık meyve. Günde 2 öğün beslensin. Akşam yemeğinde de mümkünse pilav veya makarna yemesin. Bunlar insana pek faydası olmayan, kilo aldırıp şekerini yükselten yiyecekler. Sonra hergün başta yürüyüş olmak üzere spor yapsın. Yorulunca otursun bir yere dinlensin. Ve en önemlisi de zayıflyacağına güçlü bir inançla tamamıyla inansın ve hergün birkaç dakika zayıf olacağının hayalini kursun. Zayıflamanın tam formülü bu
Allah razı olsun dostum, çok sağol, ellerine sağlık bu yazıyı yazdığın icin. Zeytinyağınin böyle bir faydası olduğunu bilmiyordum. Yapacağız bu dediklerini.
Belediyelerdeki sosyal hizmetler kurumu yardımcı olmaz zorunda
bağkuru falan geç kardeşim acile gittiğin sürece bağkuru falan kalmaz bu işin. Eğer normal polikliniğe gitseydin ücretli muayene olurdun. hayır hemen ambulansı ara ve gelsin bağkur ssk falanı geç sen acil durumlarda ve acil ihtiyaçlarda önce insan sigorta bağkur ayrı olaydır. g. olsun
Acil olayı tamam da, benim babamın komple bir doktora ihtiyacı var, sıkıntı orda, yani bir teşhis konulması için ücretli muayene olması gerek, bari erken teşhis konulursa belki hayatı kurtulabilir, geç olmadan gitmeliyizz. Ve normal doktorlar da cok pahali.
muayene ücreti ile gidebilir bunu o an ödemezseniz kişiye borç olarak yansır. 1 muayene ücreti en fazla 60 liradır.
İlgilendiğiniz için teşekkür ederim
Ciddi solunum sıkıntısı olursa 112yi ara. acile götürene kadar yolda da müdahale ederler acilde de mecbur bakarlar. Yürüyüş yaptırmaya çalış. günde en az 1 saat yürüyün. sen de eşlik et yardımcı ol. kilo, varsa astım, sigara içiyorsa Koah.. Allah şifa versin ama yediklerini kontrol etmeye çalışın ekmeği tatlıydı, içiyorsa sigarayı azaltın.
aslında tvlerde programlara doktorlar çıkıyor onlara sosyal medyadan ulaşıp sorsan ya da programları arayıp sorsan bence en iyisi. çünkü herhangi bir insanın tavsiyesi belki daha kötü etki yapar. inş baban iyileşir. allah şifa versin
Bende degil de bizim ailede elalem ne der mantığı var o yüzden o hiç olmaz ama ilgilendigin için Allah razı olsun kardeşim
O ne demek sagliktan daha onemli ne olabilir Devlet suriyelilere nasil bakiyosa Kendi vatndasina da oyle bakmak zorunda Genel saglik sigortasi diye bisey var Gss olarak biliniyo butun devlet hastanelerinde muyane olunabiliyor ihmal etme gidin hemen doktora bir cok sebebebi var nefes alamamasi ici allah gostermesin Gecmis olsun allah acil sifalar versin
Teşekkür ederim, o Gss ile bedava mı yani?
Aynen ucretsiz ve sigortaliya baktiklarinin aynisini bakmak zorundalar Ihmal etmeyin kesinlikle Sagliktan daha ilerisi yok olamazda
Peki onu biz kendi üstümüze daha sonradan mı alabiliyoruz, yoksa doktora gittiğimizde devlette direk bedava olarak olabiliyor mu? Yani şimdi devlete gitsek, bizi ücretsiz alırlar mi tedavisi teşhisi için? Tahliller de dahik
Hayir soyle bliyorum ben Normalde herkeze bu gss tanimli Ama kullandigin zaman aylik 20 tl guncellik uye ucretimi ne aliyolardi eczaneler araciligi ile Ama artik oda kalkti direk devlet hastanelerine gidip hasta karsilamaya kimligini verdigim zaman direk seni muyaneye almak zorunda Hatta bildigim kadariyla ilacin bile belli bir ucreti karsiliyo Eger tam emin olmak istiyosan yarin bir eczaneye git. Tam kaynaktan ogren neyin ne oldugunu Hangi il ilcede yasiyosunuz
Uskudar İstanbul, öğrendim. Genel sağlık sigortası bizim eskiden varmış ama artık babam ona para yatiramadigi için bozdurmus. Yani artık gssmiz de yok.
Ne kadar borcu varmis ogren tam olarak tahminim fazla bir borcu olamaz Cok eski bisey degil bu cunku
O yok artık, odeyemedigi için iptal ettirmiş Gss yi
Simdi arastirdigim ogremdigim kadariyla Devlet hastanelerinde ucretsiz mis muayne Sadece eczaneden ilac alirken 12 tl lik katki payi odeniyormus. Su an nobetci bir eczane bul ara sor en ne t kaynak onlar
Aynne devlet hastanelerin de. De muyane ucretsiz bedava
İlgilendiğiniz için teşekkür ederim
Borcu olunca ne oluyor? Sigortası ve bağkıru şimdi yatmıyor mu? Yatmıyorsa Genel sağlık sigortasına başvurun. Devlet hastanelerinde bakılabilir.
Borcu olunca yararlanamiyoruz. Uzun süreli bir borç olduğu için.
şu an sigorta veya bağkuru yatmaya devam ediyor mu?
Prim yatırıyor mu hâlâ? Yoksa borç birikmeye devam mı ediyor.
Borcu yapılandırıp ilk taksidini hemen yatırınca açıkıyor bu engel. ya da bağkuru kesip. Genel sağlık sigortasından yararlanırsınız.
İlk taksidini yatirabilse borcun babam zaten yatirmisti
Bulunduğun ildeki sosyal yardımlaşma vakfına telefon et. Durumu anlat bağkurdan dolayı bakınamıyoruz diye. Eğer şartlar uygunsa GSS te girmeniz en iyisi olur. Bağkuru devam ettiği için yapmayabilirler.
İlgilendiğiniz için teşekkür ederim
Evde Bakım aylığına başvuru yaptınız mı sosyal hizmetlere
Az önce konustuk, doktora gitmek istemiyor. Bir suru tetkik yapılacak, cok para gidicek diye, devlette bedava bakiyolardir ama neticede her tetkik de bedava değildir yani. O yüzden beklicez yapicak bir şey yok.
Evde Bakım aylığında bakmakla Mükellef çocuğuna eşine aylık 1000 lira civarı Maaş veriliyor, ayrıca sağlık işlemleri de gerçekleşiyor. Şayet ki belli bir miktar işinizi görecekse Bulunduğunuz ilçe ya da ilde bulunan sosyal yardımlaşma ve dayanışma Vakfına başvurabilirsiniz. Valilik ya da kaymakamlıkta olur
İyi ki soruyu açtım çok bilgi öğrendim burdan teşekkürler kardeşim
Yardımcı olabildiysem ne mutlu çok geçmiş olsun
Geçmis olsun akrabalar filan yok mu idareten yardim edicek sonra uygun zamanda geri ödeyeceginiz
Yok napmam lazım sence, bir iş falan filan ne bileyim ya karistik kaldık ya
Canim sik
Anasını Siken Erkek Pornoları
Sahın Koksan Pornoları
Adam Teyzesini Sikiyor

Report Page