İlk Proletar İktidar: Paris Komünü

İlk Proletar İktidar: Paris Komünü

Editör: Seydunaa

🔍 Kaynak: 1 - 2

📚 Kategori: Tarih / Politika

⏱️ Ortalama okuma süresi 5 dk.

📎 Paris Komünü, Fransız güçlerinin Fransa-Prusya Savaşı’nda yenilgiye uğramasıyla ülkede ortaya çıkan iç karışıklık ve devrimci hareket sonucu oluşan sosyalist rejimi ifade eder. 1870 yılında III. Napolyon tarafından başlatılan savaşın bitiminde oluşan, sivil hareket ile kurulan Paris Komünü, içinde bulunduğu karışık durum ve iç karışıklıklarla dolu ortamda acı dolu bir bitişle 1871 yılında yalnızca iki ay iktidarda kalabilmiştir.

III. Napolyon tarafından başlatılan Prusya Savaşı, Fransız güçlerinin geri çekilişi ve bozguna uğramasıyla bir felakete dönüştü ve Fransa yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Kasım ayının başlarında Paris’in kuşatılmasıyla birlikte halk yiyecek sıkıntısı ve sosyal hoşnutsuzluk havasıyla çalkalanıyordu. İşçi kesimi, ülkedeki bu olumsuz durumun çözümünün ancak ve ancak sosyalist bir iktidarla çözüleceği kanaatinde harekete geçmişti.

Esasen şehrin kendisini yöneteceği bu Komün, sosyalist düşüncesinden ziyade daha çok birleştirici ve uzlaştırıcı mantığıyla “La Sociale” olarak tanımlanmaktaydı. 1871 yılının Ocağı’nda artık iyice gücünü kaybeden Üçüncü Cumhuriyetin Başbakanı Adolphe Thiers, barış ve antlaşma çağrısında bulundu. Barış antlaşmasından çok, meşru bir işgal halini alan Paris’in teslimi, özellikle Paris halkında tepkiyle karşılandı. Halk çekilen o kadar sefalet ve açlıktan sonra Paris'in, Prusya tarafından kuşatılıp işgal edilmesini kabul etmedi.

Paris’in savunulmasında ordunun omurgasını oluşturan, Parisli halkın on binlerce mensubundan oluşan "Ulusal Muhafızlar" Prusyalıların işgaline tepkisiz kalmayıp, kenar mahallelerde toplanarak kendi komuta kademelerinde yer alacak subayları seçtiler. Ordunun toplarını ele geçirerek işgalci Prusya güçlerine karşı savaştılar ve Prusya güçlerini sadece Paris’in ufak biri bölgesinde sıkıştırdılar.

Direnişin uyguladığı savaş planı ve direniş kararları, Ulusal Muhafızların kurduğu Merkezi Komite tarafından veriliyordu. Fransız Başbakanı, bu durumun ardından kendi iktidarına karşı oluşan bu havanın, rejimin de yok olması anlamına geldiğini ve bu silahlı halk hareketinin ülkeyi uçuruma sürükleyerek Prusyalıları kışkırtacağının farkındaydı. Prusyalıların kente girmesinden daha önce Ulusal Muhafızlar, topları Prusyalıların güzergahından kurtararak kenar mahallere ve Montmarte Tepelerine saklamışlardı. Bu direnişte yerli halk ve işçi kesimi de Ulusal Muhafızları desteklemekteydi. 

Prusyalılar Paris ile imzalanan barışın hemen sonrasında kenti ele geçirmelerine rağmen, savaş tazminatı ödeninceye kadar şehri işgal altında tutmaya kararlıydılar. Ulusal Muhafızların emrinde olan Merkezi Komitenin otoritesinin giderek artmasına rağmen Fransız Hükümeti, halk birliklerinin ele geçirdiği 400 topu onların elinde bırak istemedi ve 8 Mart’ta Thiers düzenli birliklerine, Montmarte Tepelerindeki topları geri alma talimatı verdi.

Ancak ülkenin kurtuluşunda giderek güçlenen Ulusal Muhafızların tutumları, hükümet askerlerini de etkiledi ve birlikler, Ulusal Muhafızlara katılarak halka ateş emri veren Generalleri Claude Martin Lecomte’i atından indirip, Lecomte ile birlikte kaçmak üzereyken yakalanan General Thomas'la birlikte infaz etmişlerdir. Bu direniş Paris’in bütün güçleriyle ve son gücüne kadar savunulacağının en güzel örneğidir. Ayrıca ülkedeki kadınların da Ulusal Muhafızlara katılarak Monmarte savunmasında önemli rol oynamaları ve kahramanca savaşmaları büyük bir tarihi ders niteliğindedir.

Halka Rehberlik Eden Kadın: Olypme de Gouges "Fransız İhtilali, 1848"

Ordu birliklerinin Ulusal Muhafızlara katılması üzerine Başbakan Thiers, Paris’in her türlü yönetici, asker veya bürokrat tarafından boşaltılması gerektiğini söyledi ve Versay’a kaçtı. Ulusal Muhafızlar, ülkenin yönetimini devraldıktan sonra askeri yönetim olan Merkezi Komite’yi bitirerek yeni bir ulusal otorite için 26 Mayıs’taki Komün seçimlerini başlattılar. 

Devrimci bir hareketten doğan komünün 92 üyesinin içinde işçiler, akademik ve ticari çevreden kişiler, yenilik taraftarı devrimci cumhuriyetçiler, diğer sosyalist anlayışa sahip kişiler ve Jakobenler gibi birçok siyasi grup vardı. Kişilik ve siyasi vasıflarıyla karizmatik bir lider olan Louis Auguste Blanqui, 26 Mayıs'ta yapılan seçimde gizli bir hapishanede tutulmasına rağmen konsey başkanı seçildi. Ve “Paris Komünü” 28 Mart’ta toplanan konsey kararıyla resmen kuruldu.

Paris’te bulunan siyasi mülteciler ve sürgünlerden de komüne tam destek geldi. Bunlardan biri olan Polonyalı eski subay ve milliyetçi Jaroslaw Dabrowski komünün en iyi generali oldu. Tamamen Enternasyonalizm’e inanan Komün, I. Napolyon’un zaferleri için kurulan ve bir şovenizm anıtı olan Vendome Sütunu’nu da yerle bir etti.

28 Mart Paris Komünü'nün Resmen Kuruluşu

Paris Komünü, içerden aldığı desteğin yanında dış dünyadan da bazı işçi sendikalarından ve Almanya’daki sosyalist organizasyonlardan moral ve iyi dilek mesajları alıyordu. Ama her ne kadar dışardan destek alınsa da Paris’in kendi ülkesi içindeki diğer şehirlerden aldığı destek Thier ve Versay’daki bakanlar tarafından adeta bir bıçak gibi kesiliyordu. Ayrıca Narbonne, Limoges ve Marsilya’daki ufak çaplı hareketlerde hemen hükümet tarafından susturulmuştu.

Desteğin azalması ve hükümetin baskı ve saldırıları sonucu durumun giderek komünün aleyhinde gelişmesi üzerine Paris Komün’ü, “Kamu Güvenliği Komitesi” kurulması yönünde bir karar aldı. Adı geçen komite, aslında kuruluşu 1792 yılına dayanan ve Jakobenler tarafından oluşturulan merhametsiz bir yönetime ait kuruluşu simgeliyordu. Fakat bütün yerel grupların bir araya toplanması gerekliliği ve düzenli birlik fikri neredeyse bitmek üzereydi. 

Komün’e yapılan bir ihanetle 21 Mayıs sabahı şehrin Batı bölgesindeki kapılardan biri açılmış ve Versay Ordusu şehri işgale başlamıştı. İşgalle birlikte komünün doğuşu olan yerel direniş grupları, artık bir birlik olmaktan ziyade düzensiz bir şekilde umutsuzca kendi mahallerini savunmaya başlamışlardı. Fakat Versay Ordusu bir merkezi komuta kademesine sahip olarak, örgütsüz direnişi söndürmüş ve yaptığı topçu ateşiyle de binlerce sivil vatandaşını katletmişti. Ele geçirilen komün esirlerine de işkence edilip gözdağı olsun diye idam edildiler.

Tarih 28 Mayısı’ı gösterdiğinde öğleden sonra saat 16.00‘da Belleville’deki son direniş barikatı da yıkılmış ve Marshall MacMahon: “Paris sakinlerine; Fransız ordusu şehri ele geçirerek sizleri kurtardı. Paris artık özgür! Saatler 4’ü gösterdiğinde ordumuz son isyancı barikatını da ele geçirdi ve savaş sona erdi. Düzen, çalışma ve güvenlik ortamı yeniden kuruldu.” duyurusuyla Paris Komünü'nün resmen yıkıldığını ilan etti.

Komün'ün yıkılmasında rol oynayan en önemli faktörlerin başında, içinde milyarlarca frankın olduğu Paris’teki Fransız Ulusal Bankasının, Komüncüler tarafından paralara dokunulmadan ve korumaya alınmadan bırakılmasıydı. Komüncüler bankadaki paralara dokunmaya çekindiler, çünkü böyle bir eylemin proleter rejime uygun olmayacağını düşünüyorlardı ve eğer paraları alırlarsa hırsızlıkla kınanacaklaından çekiniyorlardı. Böylece ortada kalan büyük miktarda para, Komünü yıkacak ordunun kurulması için Paris’ten Versay’a nakledildi.

Komün, siyasi ve iş çevresinden farklı niteliklerde kişilerden oluşmasına rağmen 2 milyon nüfusu olan Paris’in, temel hizmetlerinin yürütülmesi için güzel bir başlangıç yaptı. Komün üyeleri arasında sosyalist bir rejimden daha çok ileri demokrasinin hakim olduğu bir birlik ve yönetim mantığı hakimdi. Yaklaşık 2 ay yürürlükte kalan Komün, şu temel kararları uygulayabildi:

1. Tüm kuşatma boyunca kiraların hafifletilmesi (Oluşan kararsız ve işgalci durum altında özellikle tarla sahipleri kiraları çok arttırmışlardı).
2. Paris pastanelerinde gece çalışma koşullarının kaldırılması.
3. İnsanların canice katledildiği giyotinin yasaklanması.
4. Görev sırasında hayatını kaybeden askerlerin çocuklarına ve eşlerine aylık bağlanması.
5. Savaş sırasında işçilerden rehin alınan malzemelerin ve iş aletlerinin koşulsuz şartsız işçilere geri teslim edilmesi.
6. Devletin bulunduğu ekonomik ve sosyal buhran nedeniyle halkın refaha ulaşmasına kadar alınan borçların ertelenmesi ve faizin kaldırılması.
7. Yeniliklerin devam edilmesi için, ülkeden kaçan fabrika sahiplerinin yerine fabrikaların işçiler tarafından yeniden işletilmesi ve üretime devam edilmesi.


Report Page