Nd

Topluluğun varmış olduğu şüpheleri düşünen bir kimse, dalaletin ancak başka bir dalaleti doğurduğunu, bidatın ancak yeni bir bidatı çıkardığını görecektir. Daha önceleri bu topluluklardan bir çoğu, bu sistemlerin hakikatlerini itiraf ediyor, Allah'a ve Rasulü'ne meydan okuyan kafir birer hükümetler olduklarında inatlaşmıyorken; bugün ise birçokları katında bu meselelerden bahsetmek, ilgi ve dikkate değer olmayan önemsiz iştigaller haline gelmiştir. Hatta bazıları birkaç adım öne geçerek, bu sistemlerin meşru olduğunu onaylayan tarafa geçti; kendilerini ve Allah'ın onlara verdiği ilmi, şüphe kırıntılarını didik didik etmeye adadılar. İslam ümmetinin, derin uykusundan uyanmaya başlamasından ve bu tağutların uzun zamandır onu uzaklaştırdığı hidayete yakınlaşmasından sonra; bu hakkı çürütmek için batıl bir şekilde mücadele eder oldular. Allah'a yemin olsun ki bu, Allah Azze ve Celle huzurunda hesaba çekilecekleri büyük bir cinayettir. Çünkü, ümmete bu mürted düzenlerin hakikatini idrak ettirmek, gözlerindeki perdeyi kaldırmak ve onları uyuşturan şüphelerin izale edilmesi; bir gün içerisinde ya da bir kalem çizgisiyle olmadı. Bilakis durmaksızın sürdürülen büyük çabalarla ve canlardan, ırzlardan, ömürlerden, mallardan verilen ve hala daha verilmekte olan büyük bedellerle oldu.