⚛⚛⚛⚛⚛⚛

⚛⚛⚛⚛⚛⚛

Eren Ener @kuantummanyetizma

“Dükkanın camına, ‘satılık köpek yavruları’ yazan bir kağıt konulur konulmaz küçük bir oğlan dükkandan içeri girdi ve:

- Köpek yavrularını kaça satıyorsunuz? diye sordu.

- Otuz ile elli dolar arası. Her birinin ayrı fiyatı var, dedi dükkan sahibi.

Küçük oğlan elini cebine koydu, evirip çevirerek bütün paracıklarını cebinden topladı ve meteliklerini tezgahın üzerine koydu. Sonra da dikkatle hepsini saydı. En sonunda da hayal kırıklığını hissettiren bir ses tonu ile;

- Benim bütün param on üç dolar ve yirmi yedi sent, dedi. Sonra derin bir nefes alarak.

- Peki bayım, hiç olmazsa köpek yavrularını görebilir miyim? diye sordu.

Dükkancı gülümsedi ve köpek yavrularını getirmesi için dükkanın arka odasındaki eşine seslendi. Biraz sonra kadın ve arkasında koşuşturan beş sevimli tombiş köpek yavrusu odadan çıktılar. Ancak köpek yavrularından biri çok gerilerden zorlukla geliyordu. Çocuk gözlerini o köpek yavrusuna dikti ve

- Bunun nesi var? Niye yürüyemiyor? diye sordu.

- Veteriner kalça kemiğinin doğuştan tam oluşmamış olduğunu söyledi. Hiç bir zaman rahat yürüyemeyecek, diye yanıt verdi dükkan sahibi.

Bunu duyan çocuk heyecanla:

- İşte benim satın almak istediğim köpek bu idi, deyince de,

- Onu almak isteyeceğini sanmıyorum evlat, istersen onu bedava bile verebilirim sana, dedi.

Küçük çocuğun bu cevap karşısında çok kızdığı gözlerinden belli idi. Dükkan sahibinin gözlerinin içine dik dik baktı ve

- Onu bana bedava vermenizi istemiyorum. O köpek de diğerleri kadar değerli. Size şimdi on üç dolar yirmi yedi sent verebilirim ama otuz dolar tamamlanıncaya kadar her hafta beş dolar getireceğim, dedi.

Dükkancı:

- O köpeği gerçekten istemezsin oğlum, o seninle öbürleri gibi koşup oynayamayacak ki deyince, küçük oğlan

- Ama ona şans vermemiz gerekiyor o da her köpek kadar değerli, diyerek isyan etti ve eğildi pantolonunun paçalarını yavaşça yukarı çekti, pantolonun altındaki çocuk felcinin tahrip ettiği bacağını, destekleyici çelik desteklerini gösterdi, sonra adama döndü ve yumuşak bir sesle şunları söyledi.

- Ben de koşup oynayamıyorum bayım,

bu küçük köpeğin de benim de anlayacak ve destek verecek dostları olmalı.

Hayata aynı acıdan bakan insanlarla kesişsin yollarınız...”

Report Page